Çok yetenekli, iyi bir oyuncu olabilirsin ama bazı sınırlar vardır ki onu aşarsan ne iyi bir oyuncu olmanın, ne de ünlü olmanın bir anlamı yoktur.
Ozan Güven de bu isimlerden biri. Oyunculuğuna söz söylemek benim haddime değil. Ama 'kadına şiddet' gösterdiğini kanıtlayan darp raporu ve Deniz Bulutsuz'un medyaya yansıyan fotoğrafları ile bu sınırı çoktan aştı Güven.
Buna rağmen sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi yeni sezonda dizide rol alması kadın izleyicilere büyük bir haksızlık olur kanımca. Üstelik şiddetin görselleri bu kadar gündemdeyken ve hafızalarda tazeyken izleyicinin karşısına çıkması hem diziye hem de kanala zarar verir.

SÖZ YAPIMCILARDA
Ozan Güven için diziye 'devam mı?', 'tamam mı?' tartışması sürerken ben de ünlü yapımcı Şükrü Avşar'ı aradım. Ve Avşar'a "Siz olsaydınız ne yapardınız?" diye sordum.
"Ben her türlü şiddete hayatım boyunca karşı oldum" diyen ünlü yapımcı, kırmızı çizgisinin kadına ve çocuğa şiddet olduğunu belirtti.
"Kadına şiddet bizim ülkemizin en önemli sorunlarından biri, bununla topyekün mücadele etmeliyiz" diyen Avşar, sözlerine şöyle devam etti:
"Yapımcı ve sinema işletmecisi olmamın yanı sıra benim baba kimliğim de var. Kız babasıyım ben.
Kadına şiddet konusunda o yüzden çok daha hassasım. Açık söyleyeyim ben dizilerimde veya sinema filmlerimde adı kadına şiddet olayına karışmış ve suçu ispatlanmış hiç kimseyle çalışmak istemem. Hiçbir çalışanım da adının böyle haberlere konu olmasını arzu etmem.
Paradan, reytingden çok daha önemli değerler var hayatta." Ben de Şükrü Avşar'a aynen katılıyorum.
Umarım diğer yapımcılar da böyle tavır gösterir.

'Lütfen PR'ına kadına şiddeti malzeme etme'
Adı kadına şiddete karışan bir başka isimden daha bahsetmek istiyorum bugün. Kim mi? İşadamı Erol Özmandıracı. Biliyorsunuz çocuğunun annesi Merve Başbuğ, Özmandıracı tarafından gördüğü şiddeti ilk defa Günaydın'da anlatmıştı. "Hamileyken bile beni dövüyordu" diyen Başbuğ'un darp raporunu yayınlamıştık. Şiddetin faili ünlü işadamı tüm bunları unutturmak istercesine öyle bir şey yaptı ki şaştım kaldım inanın. Sahibi olduğu 42 Maslak'ın resmi hesabından payşaşılan 'Kadına şiddete karşıyız' mesajını kendi hesabından da paylaşan Özmandıracı, bir de altına şöyle yazmış: '42 Maslak kadınları bir arada şiddete karşı!' Hani derler ya neresinden tutsan elinde kalır diye, aynen öyle bir durum içinde ünlü işadamı. Niye mi? Şiddete karşı diye paylaştığı yerde Başbuğ'u tekme tokat dövüp, kapının önüne koymuştu da ondan. Bu da yetmezmiş gibi psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladı. Tüm bunlar ortadayken 'Kadına şiddete karşı' olduğu mesajını vermesi insanın aklıyla dalga geçmektir. Lütfen PR'ına ülkemizin en büyük yarası olan kadına şiddeti malzeme etme Özmandıracı.