Kadıköy Belediyesi'nin düzenlediği Sanat Parkta etkinliği bu sene gazete manşetlerine de taşınan birçok krize neden olmuştu. Hatırlarsanız, geçen hafta Tiyatro Yapımcıları Derneği adına Ali Poyrazoğlu, bu krize dair Günaydın'a önemli açıklamalarda bulunmuştu. Kadıköy Belediye başkanı ve ekibinin, organizasyonu şeffaf yönetemediğini söyleyen Poyrazoğlu, Tiyatro Kooperatifi ve Kadıköy Tiyatrolar Platformu'na yönelik de dikkat çekici açıklamalar yapmıştı. Belediye bu açıklamalar karşısında yine derin bir sessizliğe bürünürken, Tiyatro Kooperatifi ve Kadıköy Tiyatrolar Platformu bu iddiaları kesin bir dille reddetti. Ben de sanatçı Nedim Saban ile yaşanan bu krizi konuştum.
BÜYÜK SORUNLAR YAŞADIK
Kadıköy Belediyesi ile pek çok dönemde kendisinin de sorun yaşadığını söyleyen Saban sözlerine şöyle devam etti: "Kadıköy'de salonumuz olmadığı ve kalabalık, dekoru büyük prodüksiyonlar başka bir sahneye sığmadığı için Kadıköy Belediyesi'nin kiracısı konumundayız. Bundan dolayı da büyük sorunlar yaşadık. Başvurunun şeffaf olmaması nedeniyle bu sene yöneticisi olduğum Tiyatrokare olarak festivale başvurmadık bile. Sanat Parkta etkinliği her sene düzenlenmesine rağmen ilk defa böyle büyük bir krizle karşı karşıya kaldı. Kadıköy Belediyesi, bu organizasyonu yönetemediği için yaşandı tüm bunlar. Şerdil Dara ve ekibi olaylara yukarıdan bakıyor, her şeyi en iyi ben bilirim tavrıyla hareket ediyor. Sanatçı yanlış bildiğini eleştirmeli zaten, yapısında var sanatın. Eleştiriyi dinler ama görüşünüze uymuyorsa uygulamazsınız, ama saygı ile dinlersiniz. Bence burada olan yine sanatçılara oldu. Kaç gündür görüyoruz işte sosyal medyada ortalık toz duman halde. Belediyenin bu organizasyon bilmezliği yüzünden sanatçılar da karşı karşıya geldi, büyük bir gerilim yaşanıyor. Sanatçıları bu hale düşürmeye kimsenin hakkı yok. Belediyenin burada yapması gereken tüm tarafları bir araya getirip uzlaşma sağlamak. Ama ne yazık ki tam tersi bir tutum izliyorlar. Sessiz kalarak gerilimin daha da büyümesine yol açıyorlar. Kadıköy Belediyesi'ni daha önce onları eleştirdiğim için bana salon vermemişlerdi. Tam festivaldeki gibi benzer bir yöntemle daha başvurumuzun onaylanmasından birkaç saat sonra, Caddebostan Kültür Merkezi'nin yıl boyunca dolu olduğunu söylemişlerdi. Durumu sosyal medyada yazmıştım zaten, keşke bugün haksızlığa uğradığını söyleyenler ve bu kadar isyan edenler o gün de ses etseydi. Bunun kişisel bir mesele olmadığını, bir prensip meselesi olduğunu bazı sanatçı arkadaşlarım da, belediye kadar biliyor olmalı. Uzun süre Kadıköy'de izleyicimle buluşamadım. Seçim vaadinde 'Sanatın ve sanatçının yanındayım' diyen, seçim öncesi bizlerle yaptığı toplantıda 'Salon kiraları dahil her şeyi sanatçıyı desteklemek adına düzenleyeceğiz' diyen Şerdil Dara ne yazık ki seçildikten sonra tam tersi bir politika izledi ve izlemeye de devam ediyor.
SANATÇIYI KUCAKLAMAK GEREK
İlk başta parasızdı salonlar, sonra sembolik bir kira oldu, daha önceki başkan sembolik kiraları yine bir kurula danıştığını söyleyerek çok artırdı, kimseye sormadan bilet bazında sanki bütün salonu en yüksek fiyattan satmışsınız gibi peşin kira istemek gibi tuhaf bir uygulamaya geçildi ve bu durum sanatı baltaladı. Şerdil Bey sanatçıların görüşlerini alarak düzelteceğini söylediği için eleştiriyorum, tiyatrolar beni ilgilendirmez deseydi zaten susardım. Şahsen ben bu yaşananlardan dolayı Kadıköy Belediye Başkanı'na çok kırgınım. Yıllarımı tiyatroya verdim, bu muameleyi hak etmiyorum. Kaldı ki biz çok büyük bir ekibiz, bana kızıp bütün bir ekibe, 30 yıllık bir tiyatroya, kıdemli sanatçılarımıza ceza verilmemeli. Benim sivri dilim tiyatromun emekçilerine ceza olarak yansımamalı. Bunu bu çağda perde açan hiçbir yürekli meslektaşım hak etmiyor. Beğenmek, beğenmemek önemli değil, ama şeffaf olmak, sanatçıyı her koşulda kucaklamak gerek."