Cemaate sorarlar cenaze namazında, "Merhumu nasıl bilirdiniz?" diye... Gidenin arkasından kötü laf edilmez ama merhum olmak üzere olan 2022'yi pek de iyi hatırlayanımız yok gibi. O yüzden cenazesinde "İyi bilirdik" diyecek coşkulu bir topluluk olmayacak!
İçimdeki Pollyanna'yı katleden yıl diyorum ben 2022'ye... Bardağın dolu tarafını görmeyi bırakın, bardağı yedirmediğine şükrediyorum bu yılın... Sadece ben mi? Dünya el birliğiyle 2022'yi gömüp, umudunu 2023'e bağlamaya dünden hevesli...
Oysa pandemi sonrası 2022'ye başlarken nasıl da hümanist, nasıl da hayat amacımızı bulmuş gibiydik... Hepimiz derviş gibi, bir sakinlik, bir huzur haresiyle geziyorduk ortalarda... Yıl ortasına gelemeden unuttuk tüm dersleri... Kafeslerimizden kurtulmuş gibi saldırdık hayata. Tüketmeli, daha çok tüketmeliyiz diye ağzımızdan köpükler saçarak yaşadık 2022'yi...
YALNIZLIKTAN KORKMAYIN
Bitti gitti işte o da. Ama giderken o eski derviş halimizden eser de kalmadı. İçimizdeki şeytanı çıkardı 2022!
Böyle hissetmeyen varsa gerisini okumasına gerek yok bu yazının...
"Yok ben de aynı fikirdeyim" diyorsanız buyrun:
Şimdi sakince derin bir nefes alın, yalnız değilsiniz... Pandemi sonrası aldığımız dersleri teker teker hatırlama zamanı...
Ve adettendir 2023'e yeni kararlarla başlamalı:
Sadeleşelim mesela usul usul... Evin altını üstüne getirip, ne var ne yok atın demiyorum. Usul usul gözlemleyin hayatınızdaki fazlalıkları... Ve atın.
Maddeyi de, insanı da tüketmeden yaşamak için hazırlayın kendinizi... Ne çok olsun, ne az. İnsanları özlemek için fırsat tanıyın kendinize, herkesi hemen hayatınıza sokmayın, herkesi hemen hayatınızdan çıkarmayın, zamana bırakın, özleme fırsatı yaratın.
Eleye eleye ilerleyin. Zaman zaten elek gibidir! Gereksizler temizlenir o elekte.
İster giymediğimiz tişörtleri, ister size iyi gelmeyen kişileri tutmayın etrafınızda. Fazlalıklardan arının.
Kendinizi tasarruflu kullanın. Her çağıranın peşinden gitmeyin. Korkmayın yalnızlıktan. Yalnızken tanıyacağınız kendinizden sıkılacaksanız zaten, başkalarını da yormayın kendinizle.
Almayın artık! Her şeyiniz yeterince var... Aldıkça daha mutlu olmuyorsunuz, aksine kölesi oluyorsunuz aldığınızın...!
Sosyal medya ile ilişkinizi, efendiköle ekseninden çıkarın. Artık köle olmaktan vazgeçip, sosyal medyanın efendisi olun.
Kıymet bilin. Ailenizin, sağlığınızın, hayatınızın kıymetini bilin.
BU KADIN BİR ŞAHANE!
Deli Bayramı oyununu izlemeyen varsa kendine bir iyilik yapsın ve hemen izlesin. Ama özellikle Didem Balçın'ı izlesin. O nasıl bir oyunculuktur, o nasıl bir kadındır! Derler ya, gülmek bulaşıcıdır diye. Oyunda dakikalarca güldüğü bir sahne var, tüm seyirciyi kırdı geçirdi. Salon alkış kıyamet... Sadece o mu! Tüm oyun boyunca canlandırdığı farklı karakterlerin hepsinde bambaşka bir kadın çıktı içinden.
Beyazperdede döktürüyor bir yandan. Aynı temel kadroyla 12 yıldır devam eden Çakallarla Dans filminin altıncısında da "aslında tek çakal" Fatma olarak şahane! Bu arada harika bir anne. Yani işin özü, tiyatro oyunları, sinema filmleri o her şeye yetişen bir süper kahraman! Bahanesi olmayan kadınlardan.