YIL: 2006...
Merve Boluğur o zamanlar henüz 18 yaşında, ekranın yeni ünlüsü. Reklamlarda oynuyor, Acemi Cadı dizisinde ilgi çekiyor. Onun için, "Akılda kalıcı bir yüze sahip. İleride karşımıza çok kez çıkacağı şimdiden belli" yorumları yapılıyor o dönem övgü dolu...
Oysa o, popüler kültürün yeni keşfi, bir anlamda yiyip yutacağı, kullanıp atacağı yeni kurbanı...
2010'larda Küçük Sırlar dizisiyle kitlesi genişliyor, evin genç ergeni değil vamp kadını olma yolunda adım adım ilerliyor. Oyunculuk adına rüştünü ispat ettiği dönemler...
Tam da o dönemlerde silikonlu göğüsleriyle ortaya çıkıyor ve magazinin basının ortasına düşüveriyor. Silikonu taktırdığı güne kadar oyunculuğuna yapılan övgüler artık bel altı hale geliyor ve başka bir kategoride ün savaşına devam ediyor. Kuzey Güney dizisinde Kıvanç Tatlıtuğ ile ekran karşısına geçtiğinde, yeniden oyunculuğu öne çıkıyor ama bir şeyler eskisi gibi değil...
Muhteşem Yüzyıl'ın Nurbanu'su oluyor ve seyirci seviyor onu... Çünkü bu kız iyi oyuncu! Murat Dalkılıç'la Adile Sultan Yalısı'nda yaptıkları bir düğünle 2015 yılının Ağustos ayında evleniyor ve o günden sonra hiçbir şey Merve Boluğur için aynı olmuyor. İki yıl sürüyor evlilik. Boşanma sonrasını kolay geçirmiyor Boluğur. Yaşananlar ona ağır geliyor belli ki... Uzun bir depresyon sürecinin ardından Hakan Sabancı'yla görüntüleniyor. Hayran bırakan oyunculuğu konu edilmiyor artık.
Onun için hep depresyonda, bunalımda, tükendi diye yazılıp çiziliyor.
Yani güzellik var, yetenek var, doğru bir hamleyle kariyere başlangıç var ama bir şey yok işte... Belki de yanında doğru kişiler yok. Bir şeyleri yönetemiyor belli ki. Çok genç ve tecrübesiz girdiği bu sektör tam bir öğütücü, öğütüyor onu.
Yine gündeme geldiğinde, yine bir evlilik haberinin öznesi oluyor, üç ay geçmeden boşanıyor.
Son olarak elinde alkolle tanımadığı birinin masasına oturmuş hallerini görünce aklıma bir zamanların Arda Kural'ı geldi...
O çocuk da, böyle genç yaşta şöhret olmuş ama piyasanın kurallarını kaldıramamıştı ve yıllarca psikolojik tedavi gördü...
YIL: 2022
Merve'nin uçurumun kenarına gelmesine sadece bir adım kaldı. Yanında, yakınında kim varsa, lütfen bu kıza destek olsun.
***
KADIN, KADININ KURDUDUR: İŞTE O KURT!
"Homo homini lupus...!" Bu söz Thomas Hobbes'un postmodern dünyada en sık kullanılan sözlerinden biri. Türkçesi "İnsan, insanın kurdudur." Ama biz onu farklı kullanıyoruz.
Kadınların birbirlerine, aralarında potansiyel rekabet ihtimali olmasa bile, sebepsiz yere köstek olduklarında diyoruz ki, "Kadın kadının kurdudur." O kurt kim, bulundu!
Sevil Atasoy, tepeden tırnağa işte o kurt!
Katıldığı bir programda "Kadınları daha az işe almayı her zaman tercih etmişimdir, değişik nedenlerden ötürü.
Gençtirler, evlenirler, birden bire çocukları olur. Siz onu kaybedersiniz. O tempoda, o disiplinde çalışmayabilir ne yemek yapacağını düşünmeye başlar. Bunlar kötü şeyler tabii ki. Onun için erkekleri tercih ederim çalışmak için" demiş kişidir kendisi...
Yukarıda anlatılan kadın benim! Ama... Bunlar Sevil Hanım'ın sandığı gibi dezavantajım değil, avantajım. 20 yıldır kesintisiz çalışıyorum; evliyim, çocuğum var. Her sabah ona kahvaltısını hazırlıyorum, akşam yemek derdi falan... İşimi aksatmam, aksine çok organize ve çalışkanımdır. Tıpkı benim gibi kariyer yapan diğer kadınlar gibi. Bu talihsiz açıklaması için özür dilemesi gerekiyor bence Sevil Atasoy'un.