Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞİRİN SEVER

İvedik daha mesaj kaygısız, daha samimi

Leman Medresesi diyorsunuz buraya? Nedir buranın farkı? - Ne desem ki... (düşünüyor) Erdemli bir tarafı var. Muhalif olmakla alakalı. Gerçekten muhaliftir Leman. Mizah da aslında böyle olmalıdır ya... Buradan çıkmış stand up yapmış, sonra sinemaya geçiş yapmış, kendi filmlerini çekmiş Cem Yılmaz var mesela. Ona öykünüyor musunuz? - O zaten stand up'çı. Ben çizer adamım. Siz de sinemaya geçiş yaptınız, onun gibi? - Ama aynı şey değil ki... İkinizin de hikayeleri var... - Onun hikayeleri var mı acaba? Ya çok uzun hikayeler bunlar boşver... Niye köşenizde Hitler'e benzettiniz Cem Yılmaz'ı? - Başarının tarifi anlamında yaptım onu. Alıp onu manşet yaptınız GÜNAYDIN'a ama güzel bir önermeydi. 'Adolf Hitler kötüdür ama başarısızdır' diyemezsin ki! Başarı anlamında, kendini ifade edebilme anlamında birden bire makas değiştirme meselesinden girdim mevzuya. 'Cem çizim işinde, Hitler de resim yapmakta başarısız oldu, sonra ikisi de kitlelere seslenmeyi tercih etti' diyorsunuz. Çizimleri başarısız mıydı Cem Yılmaz'ın? Kendisi de söyler zaten, 'ben çizer değilim' der. İyi arkadaş değilsiniz galiba Cem Yılmaz'la? - Değiliz. Bu sebepten dolayı işte, haber yapıyorsunuz, adam küsüyor! Aranızdan çıkıp geldiği noktaya bakınca, nasıl buluyorsunuz onu? - Bizdeki sorun onda da var, ego! Onu da yaparım, bunu da yaparım... Ben en azından biraz daha etki tepkiyle gidiyorum. Cem ilk çıktığı zaman tüm sistemi bozdu. Mesaj kaygısı, beyin fırtınası... 'Bu ne lan' falan diye o zamanın kıymetli dediğimiz tüm komedyenleri cephe aldılar. Adam aldı yürüdü ama; doğruya doğru. Ama yıllar geçti... Bugün İvedik'in yaptığı şey Cem Yılmaz'ın başına gelen şey! Birden bire Cem Yılmaz'ın beyin fırtınası, mesaj kaygısı meselesini aldı başka bir yerden çıkarttı. Ne demek o? - İvedik daha mesaj kaygısız, daha samimi. Yani nefesinin gittiği yer, samimiyetini götürdüğün yer kadardır. Bunlar da genelde 10 yıllık dönemlerdir. Her markanın ömrü 10 yıldır demek mi bu? - Evet. İnsan ömrüne orantılarsan normal bir orandır. Bundan sonra sinemaya devam edecek misiniz peki? - Epeyce uğraştık, bir şeyler öğrendik biz de tabii ki. Yani şunu soruyorum; sizin de hikayeleriniz var, filme çekiyorsunuz. 'Artık sinemacı olacağım' gibi bir heves var mı içinizde? - Var tabii, olmaz olur mu? Ahmet Yılmaz, Suat Özkan, Kaan Ertem hala sinema sektörünün içindeler; 'Kutsal Damacanalar', 'Kolpaçinolar' hep buralardan çıkmıştır... Bizde böyle bir ego vardır, içimiz içimize sığmaz bizim. Zaten filmle uğraşmayan insan mı var, herkes senaryo yazıyor işte. Sadece samimiyet önemli. İşte bizim bu konuda artı puanlarımız var.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA