Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yayımladığı 'Sağlığı Tehlikeye Düşürecek Gıdalar' listesi sürprizlerle dolu!
Köfte, dönerde domuz eti, kebaplarda at ve eşek etinin çıkmasının şokunu daha atlatamamışken, Antalya'da bir lokantanın kuyu kebabı ürününde tekila, başka bir lokantanın kokorecinde ise votka kullanıldığı tespit edildi, iyi mi?
Votkalı kokoreç! Daha neler göreceğiz?
Sahte içki satılıyor lakin kokorece votka, kuyu kebabına tekila koymanın mantığı nedir?
Bu içkilerin bir şişesi dünya para!
İflas mı etmek istemiş bu işletmeler!
Yoksa yoğun Rus turistinin olduğu bölgedeki işletme, Ruslarda bağımlılık yaratsın diye mi votka koyuydu kokorece?
Garip ama burası Türkiye her şey olabilir!
En çok tağşiş yapılan ürünün lahmacun olmasına da şaşırmamak gerek!
Lahmacun harcına kıyma ile karıştırılan sakatat gibi ürünler içindeki karışım nedeniyle fark edilmesi zor!
Soğanı, baharatı bastılar mı at, eşek vs. ne koyulursa koyulsun anlaşılmaz!
Özellikle sosyal medyada ünlenmiş, önünde uzun kuyruklar oluşan işletmelerde at, eşek ve domuz etinin çıkmasına şaşıranlara daha çok şaşırıyorum.
Bu yerler genelde büyük bütçelerle sosyal medyada reklam, sahte yorum ve beğeni çalışması yaptırıyor.
İnsanlar da Google'daki sahte yorum ve yıldızlara kanıp işletmenin önünde kuyruk oluşturuyor. Hak ederek elde edilmemiş bir üne sahip olan işletmeler tağşiş, sahtecilik vs. her şeyi yapar!
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yaptığı ifşaları doğru buluyorum ama yetmez!
Mantısında domuz eti çıkanlar, müşterilerini kaptırdığı rakibi mantıcıya silahlı baskın yapacak özgüvene sahipse cezalar caydırıcı değil demektir!
Hem enflasyonu bahane edip fahiş zamlar yapıyorlar hem sahte ürün kullanıp daha çok kazanıyorlar hem de tağşiş yapıp halkın sağlığıyla oynuyorlar.
Komik para cezaları yerine, ilk sahtecilikte ruhsat iptal edilmeli ve bu gıda teröristleri hemen tutuklanmalı.
Farkında değil misiniz? Bunlar vatandaşla, devlet otoritesiyle dalga geçiyorlar!
Vatandaş gıda teröristlerinin tutuklanmasını bekliyor!
***
İLAHİ ADALET!
4 Ekim'de Şanlıurfa-Viranşehir'de TOGG T10X model aracının yanıp hurdaya döndüğü görüntüler çok konuşulmuştu.
Yangının bataryadan kaynaklandığı iddia edilmişti.
TOGG'un teknik incelemesinin ardından gerçek ortaya çıktı.
Aracın şarj edildiği evde kaçak elektrik kullanıldığı ve yangının elektrik hatlarındaki kaçak kullanım sebebiyle çıktığı tespit edildi.
Bazıları bu duruma üzülecek ama yangın batarya kaynaklı değil.
Milyonluk araç almış ama elektriğe verecek parası yok öyle mi?
İlahi adalet buna denir!
Viranşehir kaçak elektrik kullanımının yoğun olduğu bölgelerden biri.
Bazıları ihtiyaçtan dolayı kaçak elektrik kullanılıyor diye yoksulluk edebiyatı yapıyor.
Oysa Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu'da kaçak elektrik kullanımı bazı şehirlerde yüzde 70'e kadar çıkıyor.
Bölgede birçok insan elektriğe para vermemeyi kendine hak görüyor!
Kaçak elektriğin daha çok tarımsal sulamada kullanıldığı da yalan.
Dicle Elektrik, bölgede tarımsal sulama alanlarında tüm abonelerin sadece yüzde 4'ünü oluşturan bir kesim olduğunu, kayıp-kaçak oranının yüzde 75 seviyelerine çıktığını açıkladı.
Kaçak trafolarla 100 bin nüfuslu bir ilçe kadar enerji tüketebiliyor.
Daha kötüsü; kaçak elektrik kullananlar ihtiyaçlarının 10 katı elektrik tüketiyorlar.
Ahıra klima koyanlar bile var!
Güneydoğu'da başta TOGG olmak üzere elektrikli araç kullanımının fazla olması da şaşırtıcı değil!
Nasıl olsa elektrik bedava!
Devlet kaçak elektrik kullanımını kökten çözecek bir formül bulmalı.
***
ÖĞRETMEN OLMAK ARTIK DAHA ZOR
Milli Eğitim Akademisi kurulmasını da içeren Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi yasalaştı.
Fakülte bitirmek ve KPSS'de yüksek puan almak öğretmenlik yapmak için artık yeterli olmayacak.
Öğretmen adayları Milli Eğitim Akademisi'nde de dört dönemden oluşan bir hazırlık eğitimden geçecekler.
Her bir dersten not ortalaması 100 üzerinden 60 ve üzerinde olanlar başarılı sayılacak.
Başarılı olunamayan derslerde ek sınavlara girilecek.
Ek sınavlarda da başarılı olamayanların ise Akademiyle ilişiği kesilecek!
Belki de sınavlar KPSS'den bile zor olacak.
Bitmedi! Hazırlığı geçenler, Akademi'de kazandıklarını, eğitim öğretim ortamına yansıtılmasındaki başarı düzeyini belirlemek için öğretmen adayları üç defa değerlendirmeye tabi tutulacak.
Bitmedi! Teorik derslerin başarı notlarının aritmetik ortalamasının yüzde 40'ı, uygulamalı derslerin başarı notlarının aritmetik ortalamasının yüzde 60'ı toplanarak atamaya esas başarı puanı belirlenecek.
Böylece öğretmen olmak için önce dört yıl üniversitede sonra da bir yıl Akademi eğitimi alınacak.
Başarısız olununca bu süre uzayacak. Altı yıllık TIP eğitimine yakın bir zaman söz konusu olabilir.
Yeni sistemin öğretmenlerin kalitesini yükseltmesi ve gerçekten öğretmen olmak isteyenleri bu mesleğe yöneltmesi bekleniyor. Ama bu yeni sistem eğitim fakültelerine "Siz kaliteli öğretmen yetiştiremiyorsunuz" demek oluyor!
Aslında öğretmen ihtiyacını karşılayacak kadar eğitim fakültesiyle devam edilse geri kalanları kapatılsa ekstradan Akademi eğitimine ve yeni sınavların düzenlenmesine de gerek kalmaz.
Eğitim fakültelerinin sayısı azaltılırsa puanları yükselir. Böylece daha zeki öğrenciler öğretmenliği kazanır ve boşu boşuna işsiz öğretmen adayı da yetiştirilmemiş olunur.
ÜZMEYİN FEDON'U
Grek müziğin usta ismi Fedon, kimliğine yönelik tepkilere kızmış:
"Bana 'gâvur' diyorlar... Ben Hıristiyan'ım ve Rum kökenliyim ama çoğu Müslüman'dan daha Türk'üm.
Türk'ün hasıyım.
Bu ülke için hizmet ettim, 27 ay gönüllü askerlik yaptım. Vatanımı seviyorum. Benim Türklük konusunda sorgulanacak bir tarafım yok." Fedon'un böyle öfkelendiğine ilk defa şahit olmadım.
Birileri, Türkiye'nin en neşeli adamını bile çileden çıkartmayı başarmış.
Eminim bir ay askerlik yapmıştır o kişiler!
Askerliği bir ay ya da altı ay yapanlar, 27 ay askerde kalmanın nasıl bir şey olduğunu tahmin bile edemezler!
Hayatından 27 ayı çıkarıp, vatanına veriyorsun!
Bu önemli bir vatanseverlik göstergesidir.
Ayrıca Türküm diyen herkes Türk'tür!
Fedon hayatımıza renk katan, vatanını seven bir sanatçı.
Üzmeyin onu!