Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Kim bu vergi ödemeyen sporcular?

Gelir İdaresi Başkanlığı; 2021, 2022 ve 2023 yıllarında futbol, basketbol ve voleybol branşlarında faaliyet gösteren profesyonel sporculara kulüpler tarafından yapılan bazı ödemelerin beyan edilmediğini ortaya koydu.
1900 sporcunun gelirleri, kulüplerin beyanları, sözleşme detayları, basında yer alan haberler ile kulüplerin Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yaptığı transfer bildirimleriyle karşılaştırmalı bir incelemeye tabi tutuldu.
Milyon dolarlık sözleşmelere sahip 400 sporcunun, son üç yıl içerisinde yaklaşık 5 milyar lira gelirini beyan etmediği ve 100 sporcunun da beyanname vermesine rağmen gelirini bildirmediği tespit edildi.
Söz konusu sporcular Bakanlığa izaha çağrılacak ve eksik ödenen vergiler cezalı şekilde talep edilecek.
Bakan Mehmet Şimşek'i kutluyorum. Umarım arı kovanına çomak soktuğunun farkındadır!



Haberde sporcu isimleri geçmiyor ama özellikle futbol kamuoyunun tahmin ettiği bazı yabancı yıldız futbolcular listede olabilir!
Bu isimler ortaya çıktığında büyük gürültü kopabilir!
Özellikle futbolcu transferlerinde bonservis ve maaş ödemelerinde KAP'a farklı, Maliye'ye farklı bildirim yapılıyor.
Uzun yıllardır yerli yabancı birçok futbolcu ve basketbolcu ya vergi ödemiyor ya da normalde ödemesi gereken verginin çok altında ödeme yapıyor.
Aslında ülkemizde sporcuların ödediği vergi yurtdışına kıyasla çok düşük ama şimdi 5 milyar lira gelirin bile beyan edilmediği ortaya çıkıyor!
Ayrıca kulüplerin vergi borçları da yıllardır önce öteleniyor sonra da siliniyor ya da devlet kurumlarından sponsorluk desteği alınarak borç ödetiliyor. Veya büyük vergi indirimleri uygulanıyor. Tüm bunlar halkın çok sevdiği kulüpleri ayakta tutabilmek için yapılıyor.
Avrupa'da ise vergi usulsüzlüğü yaptığı tespit edilen Ronaldo, Messi, Neymar gibi süper starlara bile sıfır tolerans gösteriliyor!
Örneğin Messi'nin vergi usulsüzlüğünde hapis yatma ihtimali ortaya çıkınca tam 5 milyon euro vergi borcu ödedi!
Şimdi Şimşek'in bu hamlesinden sonra futbol kulüp başkanları, yine devletten vergi kolaylığı isteyecekler!
"Yürütemiyoruz bu işi", "Ama biz büyük camialarız" vs. diyebilirler...
Oysa kulüpleri fiyasko transferlerle milyonlarca dolar zarara uğratanlar da aynı yöneticiler!
Öte yandan son dönemde futbolda kara para aklandığına dair iddialar ortaya atıldı.
Örneğin bin taraftarı bile tribünlere toplayamayan bazı küçük kulüplerin statları boş ama kağıt üstünde maç biletleri full satılmış gözüküyor!
Bakalım bu iddiaların da üzerine gidilecek mi?
Umarım Bakan Şimşek, kulüplerin baskısı karşısında dik durup ödenmeyen vergileri kuruşu kuruşuna geri alır.
Böylece halkın uzun zamandır tepkisini çeken milyon dolarlık futbolcuların vergi ödeme ayıbı da son bulur.

***


'BABY BOOMERS' SORUNU!
Oxford Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre 1946-1964 yılları arasında doğan 'Baby boomers' kuşağı, İkinci Dünya Savaşı öncesinde doğanlara göre uzun yaşıyor ancak sağlık durumları daha kötü.
Özellikle 1955- 1959 yılları arasında doğanlar obezite, tip 2 diyabet, kanser, kalp hastalığı ve diğer hastalıklara önceki kuşağa göre daha erken yakalandıkları ortaya çıktı.



Bu durum annesi, babası ya da akrabası'baby boomer' olanlarla yakından ilgilenen Z Kuşağı gençler için de sorun.
Z Kuşağı'nın 'Ok Boomer' diyerek (Tamam babalık, haklısın) gibi küsmeyerek alay ettikleri 'Baby boomer'lar şansız bir nesil.
Çoğu sağlık sorunlarıyla boğuşuyor ve bu şansızlığın yükünü taşımak da Z Kuşağı'na düşüyor.
Eskiden insanlar 60 yaş civarı hayatını kaybederdi. Şimdi ortalama yaşam süresi 75'i geçiyor. Bazı ülkeler de 80'ni bile geçti.
Eskiler "Allah kimseyi elden ayaktan düşürmesin" diye dua ederlerken ne kadar haklı oldukları şimdi daha iyi anlaşılıyor.
Uzun ama sağlıksız, başkasına muhtaç bir şekilde yaşamak hem yaşlıların hem de gençlerin işini zorlaştırıyor.
Z Kuşağı'na mı, yaşlılara mı üzüleyim bilemedim!

***



OYUN BAĞIMLISI
Bilgisayar oyun bağımlısı eşi yüzünden tatilde internet kafeye gitmek zorunda kalan adamın videosunu sosyal medyada izlediniz mi?
Genelde koca koca adamların günde altı-yedi saat bilgisayar başında oyun oynaması boşanma sebebi sayılır.



'Volarant' oynayan kadın ise bu durumun antitezi gibi olmuş.
Ama sosyal medyada oyun tutkunu kadın ve erkekler "İşte hayalimdeki eş", "Allah'ım bana böyle bir evlilik nasip et" gibi paylaşımlar da yaptılar.



Genele baktığımızda; erkek karısını tatilde Volarant oynamak için internet kafeye götürse sosyal medyada rezil edilirdi.
Kadın yapınca eğlencelik haber oluyor.

***


SANAT MI ŞİMDİ BU?
Hollanda'da LAM müzesinde yeni işe giren bir görevli, Fransız sanatçı Alexandre Lavet'in "All The Good Times We Spent Together" isimli çalışmasını; ilk bakışta atılmış ve ezilmiş gibi görünen bu içecek kutularını asansörde görüp çöpe attı.
Sanatçı eserlerini genellikle ziyaretçileri şaşırtmak amacıyla alışılmadık yerlerde sergiliyormuş.
Bu yüzden bahsi geçen teneke kutular da sergideki bir asansörün içine konmuş.



Yani asansöre binenlerden "Aa ne güzel sanat eseri" demeleri beklenmiş, iyi mi?
Görevli de çöp diye bu kutuları atmış. Neyse ki, son anda çöp poşetinde oldukları fark edilmiş.
Niye bu kadar telaş etmişler anlamadım. O ezik kutular çöpe gitseydi bile aynısı bakkaldan alınıp ezilip sergilenebilirdi!
Şaka bir yana son dönemde ezik teneke kutusu örneğinde olduğu gibi 'modern sanat' diye saçma sapan işleri sanat diye sergiliyorlar.
Çok affedersiniz dışkısını kavanoza koyup ya da iki muzu koli bandıyla duvara yapıştırıp sanat diye sergileyenler bile var!
Bence görevli, görevli çöpe çöp muamelesi gösterdiği için sanattan anlıyor!
Bu iki teneke kutuyu asansörde yere koymak sanatsa, ben de Michelangelo'yum!

***


Altyazı
"Biliyor musun, dünyadaki en uzak mesafe, gerçekte nasıl olduğu ve senin nasıl olacağını sandığın aralıktır." (The Only Living Boy in New York)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA