Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Semih Çelik’in ailesi kış uykusunda mıydı?

Yarım saat arayla iki genç kızı katletti. Önce Ayşenur Halil'in cansız bedeninin fotoğraflarını ailesine gönderdi.
Sonra da İkbal Uzuner'in kafasını kesip annesinin önüne attı.
Ve surlardan atlayıp intihar etti!
Yaşananlar korku filmi gibi ama gerçek!
Katil 19 yaşında Semih Çelik adında bir genç. Kurbanları da 19 yaşında.
Katilin odası 'Seven' filmindeki gibi! Kurbanlarını nasıl keseceğini bile kâğıda çizmiş!
Katilin ailesi böyle bir psikopat, merhametsiz evlat yetişirken kış uykusunda mıydı?
19 yaşında hiç kasap gördünüz mü? Semih Çelik belki de kesip biçmeyi öğrenmek için kasap çırağı oldu.




Komşuları, katil için "Sessiz sedasız efendi çocuktu ama annesini hiç görmedik" diyorlar.
Katilin babası, oğlunun psikolojik sorunlarının olduğunu, intihara kalkıştığını, beş kez hastaneye gittiğini söylüyor.
Katilin bir yıl içerisinde Eyüpsultan Devlet Hastanesi, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanelerinde 5 kaydı var.
Eğer kayıtlar psikiyatri bölümüne yapıldıysa sağlık sistemini de sorgulamamız gerekiyor!
Uzman bir psikiyatrist, Semih Çelik'in normal olmadığını ve suç işleme potansiyelinin olduğunu anlayabilirdi!
Teşhis konulamadı mı?
İkbal'in ailesi "Semih Çelik, İkbal'in okul arkadaşıydı ve ona takıntılıydı. Bu yüzden kızımızı okuldan bile almıştık. Defalarca şikâyet etmemize rağmen bir sonuç alamadık. Hatta Çelik'in babası bile oğlundan şikâyetçi olmuştu. Ne yazık ki kanunlar, bu tür durumlarda yeterince caydırıcı değildi" diyor.
Bu noktada emniyet ve yargı sisteminin suçu önleme kapasitesini de tartışmamız gerekiyor!
Balık hafızalıyız! 2021'de İstanbul'da Başak Cengiz'i sokakta yürürken samuray kılıcıyla öldüren Can Göktuğ Boz'un yaşadığı sitedeki komşuları "Geceleri haykırarak küfür ediyordu, duvarlara vuruyordu. Çocuklara kılıç gösterip sizi keseceğim diyordu. Polise şikâyet ettik. Normalde bu psikopatın hastanede olması gerekiyordu" diye ifadeleri var!
Ama önlem alınmadı! Böyle psikopat insanlar aramızda dolaşmaya devam ediyor!
Piyango kime çıkarsa! O kişi sen, ben, hepimiz olabiliriz!

***


SUÇLULARIN AİLELERİ DE YARGILANSIN
Eğer mahalle sakinlerinin anlattığı gibiyse; Semih Çelik'in annesi yıllardır görülmediyse, katil annenin kontrolünden uzakta, normal bir aile birliğinin olmadığı bir ortamda büyüdü demektir!
Semih Çelik, ayrıldığı kız arkadaşı İkbal'i bir yıl psikopatça takip ederken Çelik Ailesi ne yapıyordu?
Bu yüzden ailesi İkbal'i okuldan bile almışken normal anne ve baba oğlunu kenara çekip sen ne yapıyorsun vs. diye sorgular değil mi?
Belki de aile Semih'in odasına bile girmemiş olabilir!
Normalde bir anne, baba kesik insan vücutları çizen, odasını korkutucu figürlerle dolduran, kocaman bıçağı olan bir genci düzenli şekilde psikiyatra götürürdü!
Ama çocuğun kasap çırağı olmasına izin vermişler! Şaka gibi!
Anne hakkında bir şey bilmiyoruz?
Evi terk mi etti? Çocuğuyla ilgilenmedi mi?




İkbal'in kesik kafası önünde ağlayan anneyi tüm Türkiye gördü ama katil bir çocuk yetiştiren anne ve babanın tek bir fotoğrafı yok!
Daha önce; tecavüzcü, katil vs. suçlu çocuk ve gençlerin aileleri de yargılanmalı diye yazmıştım.
"Olur, mu öyle şey" demeyin!
ABD'de yargılanıyor!
15 yaşındaki Ethan Crumbley, (şimdi 18 yaşında) 30 Ocak 2021 tarihinde ABD-Michigan'daki Oxford Lisesi'ne silahla saldırı düzenleyip dört öğrencinin ölümüne sebep oldu, yedi öğrenciyi yaraladı.
Şimdi birinci derece cinayet ve terörizm suçlarından müebbet hapisle cezaevinde yatıyor.
Michigan'daki mahkeme Ethan'ın 45 yaşındaki annesi Jennifer Crumbley'yi oğlunun ruhsal durumunu dikkate almamaktan, şiddet eğilimlerini beslemekten suçlu buldu.
Böylece ABD'de de ilk kez bir ebeveyn, çocuğunun yaptığı silahlı kitlesel saldırı nedeniyle mahkûm oldu.
Baba James Crumbley de aynı suçtan yargılanıyordu.
Türkiye'de de ABD'deki vakada olduğu gibi çocuğun insan öldürecek potansiyelde yetiştiren aileler cezalandırılmalı!
Elbette bu önerim suçun şahsiliği ilkesine aykırı ama ABD yargısı, Crumbley çiftinin oğullarının silaha erişimini sağladıklarını ve ruhsal bozukluk belirtilerini görmezden geldiklerine hükmetti.
Ülkemizde "Sana vurana sen de vur, hatta daha fazlasını yap" diye çocuk yetiştirenler var. Birini dövdüğü ya da yaraladığı için çocuğunu kutlayan ebeveynler de var.
İkbal'in kesik kafası önüne atılan anneyi ve o kafayı itinayla kesen katilin nasıl yetiştiğini bile umursamayan anneyi düşünün!
Bu adil mi? Suçlu çocuk yetiştiren aileler yargılanmalı!

***


A HABER CEPHENİN HER YERİNDE
A Haber, İsrail güçlerinin Lübnan'ı işgal ettiği günden bu yana yaşananları canlı yayınlarla ekrana taşıyor.
1 Ekim'de A Haber Muhabiri İslim İstanbullu ve kameraman Ertan Tuna, İsrail-Lübnan sınır hattında işgal konvoyuna ait özel görüntüleri ekrana taşıyordu.
Önde tank taşıyan araç, arkada A Haber aracı ve o araçtan canlı yayın yapılıyordu.
İstanbullu, sonraki günlerde top ve tank atışları arasında canlı yayınlara devam etti. A Haber muhabiri Ata Gündüz, Beyrut sokaklarında mikrofonu halka uzatıp görüş alıyordu.



O sırada Mersinli bir vatandaşa denk geldi ve 'Korkuyor musunuz?' diye sordu. 'Biz Türküz korkmayız' yanıtını aldı.
Bunlar sadece benim ekranda zap yaparken gördüklerim.
A Haber'i devamlı izleyenler, yıllardır A Haber muhabirlerinin Orta Doğu'daki gelişmeleri an ve an takip ettiğine şahit oluyorlar.
Lübnan'da, Filistin'de, Irak'ta, İsrail'de, İran'da vs. A Haber, kısıtlı kaynaklarıyla bölgede devamlı muhabirleri, ofisleri olan Al Jazeera, BBC, Reuters, CNN gibi çalışıyor. Bölgede acı çeken Müslümanların sesi, kulağı oluyor!
A Haber Genel Yayın Yönetmeni Haluk Çimen, ekranı bölerek aynı anda farklı ülkelerden yayın yapmayı seviyor. Örneğin dün A Haber ekranı dörde bölünmüştü. İsrail'e yönelik protestolar Londra'da, Amsterdam'da, Roma'dan aynı anda canlı yayınlarla ekrandaydı. Ekranın sol alt bölümünde ise Lübnan'da yaşam mücadelesi verenlerin görüntüleri vardı.
Yaşanan zulüm ve bunu protesto edenler aynı anda canlı ekrana taşımak hem sembolik hem de teknik anlamda büyük bir yayıncılık başarısı. Aynı duyarlılığı Sabah gazetesinin haberlerinde de görüyoruz. Turkuvaz Medya grubunun yayın organları, İsrail'e karşı Müslüman halklarının gösterdiği onurlu mücadelenin neredeyse her anını izleyicilerine ve okurlarına taşıyor.
Bu yayınların yurt dışında da takip ediliyor olması, İsrail'in küresel medya üzerinden yürüttüğü algı oyunlarına karşı çok kıymetli.

***


Altyazı
"Bu dünyada sihir diye bir şey varsa; bu, birini anlamak, bir şeyi paylaşmak çabası olmalı." (Before Sunset)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA