Olası İstanbul depreminde can kayıplarını azaltmak için kentsel dönüşüm tek çözüm gibi gösteriliyor. Ama kentsel dönüşümde bugüne kadar beklenen sayılara ulaşamadık.
Bunun daire sahipleri arasında yaşanan anlaşmazlıklar, yeniden bina yapmanın maliyetinin artması ve bazı semtlerde kentsel değil de rantsal dönüşüm tercih edilmesi gibi birçok nedeni var.
Bu konuda farklı ses Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan'dan geldi.
Dünya gazetesine konuşan Türkkan, İstanbul'da 600 bin riskli yapı olduğunun ve bu binaların yaklaşık 330 bin kadarını yıkıp yeniden yapmadan kurtarmanın mümkün olduğunu açıkladı.
Üstelik güçlendirmenin maliyeti, yeniden yapma maliyetine göre daha düşük! Türkkan'a göre bir binayı yeniden yapmanın metrekare maliyeti 40-45 bin lira iken, güçlendirme maliyeti 10 bin liraya kadar düşürebiliyor.
Ayrıca güçlendirme işlemi ortalama sekiz ay sürüyor ve çevre kirliliği oluşmuyor.
Ve unutulan bir sorun var; kentsel dönüşümde yıkılan binalarda ortaya çıkan asbest ve benzeri tehlikeli kimyasallar çevreye yayılarak kansere neden oluyor.
Madem kentsel dönüşümde beklenen rakamlara ulaşamıyoruz, yeni bina yapmanın maliyeti sürekli artıyor ve müteahhitler rant için bina yapıyorlar; bari 600 bin riskli yapıdan 330 binini onaralım.
Böylece hem zamandan kazanmış oluruz hem de daha az para harcayarak daha çok insan kurtarırız.
***
SCOOTER KAZALARINDA KAÇ KİŞİ ÖLDÜ?
Elektrikli scooter'ların özellikle İstanbul gibi trafiğin yoğun olduğu kentlere uygun bir ulaşım aracı olmadığını ısrarla yazıyorum.
Uzmanlar da sürekli uyarıyor. Bazı ülkelerde bu araç yasaklandı.
Türkiye'de de geçtiğimiz yıl scooter'ların yasaklanması gündeme geldi ama sonra bu tartışma unutuldu.
Oysa özellikle İstanbul'un merkezi semtlerinde scooter'lar yüzünden yayalar büyük zorluk çekiyor.
En kötüsü de scooter kazaları ve bu kazalara bağlı ölümlerinin artması.
Örneğin önceki gün İstanbul'da Hakan Bıyık (40), elektrikli scooter ile yolculuk yaptığı sırada bir beton mikserinin altında kalarak hayatını kaybetti.
TÜİK verilerine göre 2022 yılında bin 840 elektrikli scooter kazası yaşandı. Bu kazalarda bin 554 sürücü yaralandı ve sekiz kişi hayatını kaybetti.
Geçtiğimiz yılın bilançosu daha ağır! Elektrikli scooter'ların karıştığı 2 bin 446 kaza yaşandı.
Bu kazalarda 21 sürücü yaşamını yitirdi. 2 bin 50 sürücü de yaralandı.
Yani veriler elektrikli scooter kazalarının her geçen yıl arttığını gösteriyor.
Ölü sayısı ise iki yıl içinde sekizden 21'e yükselmiş.
Basına yansıyan haberlere bakılırsa 2024 yılında da kaza sayısı artacak gibi gözüküyor.
Scooter'lar öncelikle İstanbul'da yasaklanmalı!
***
BİSİKLET ÖNCELİK OLMALI
İngiltere'de bisiklet kullananlara otomobillerden daha fazla öncelik veren trafik ışıkları test edilmeye başlandı.
Trafik ışıklarının yanında bulunan sensörler bisikletli sürücüyü tespit ediyor ve otomobiller için anında kırmızı ışık yanıyor.
Aynı teknoloji yayalar için de geçiş üstünlüğü sağlıyor.
Böylece hem bisiklete binenler hem de yayalar daha güvenli bir şekilde karşıya geçebiliyorlar.
Gelişmiş ülkelerde trafikte bisikletlilere, yayalara ve toplu taşımalara her alanda öncelik tanınıyor.
Araç kullanımını azaltmak için ise özellikle şehir merkezlerinde araç sayısını düşürecek paralı giriş ve yüksek otopark ücretleri gibi birçok önlem alınıyor. Ulaşım sistemini daha az enerji kullanılarak daha sağlıklı ve ekonomik ulaşım için dizayn etmeye çalışıyorlar.
Bisiklet kullanımının en önemli üç faydası; hava kirliliğine neden olmamak, trafik yoğunluğunu azaltmak ve fosil yakıt tüketmemek.
Bisiklet kullanımının fiziksel hareketliği artırması, obezite oranını düşürmesinin yanı sıra duygusal sağlığı da birçok faydası var.
Ülkemizde son yıllarda bisiklet yollarının artması sevindirici bir gelişme ama genele bakıldığında bisiklet yolu çok az.
Türkiye'de trafik bisiklet kullanımını kolaylaştıracak şekilde yeniden dizayn edilmeli.
Doğru bir bisiklet ağı ve uygun sürüş altyapısıyla bisiklet kullanımı artırılırsa daha yaşanılası daha temiz şehirlerimiz olabilir.
***
TELEFON, EĞİTİM SİSTEMİ İÇİN TEHDİT
Tüm bilimsel araştırmalar telefon bağımlılığının çocukların eğitimini kötü etkilediğini gösteriyor.
Çocukların çoğunluğu Roblox, Minecraft, Brawl Stars, Clash Royale gibi oyunların yanı sıra sosyal medyanın bağımlısı oldu.
Independent Türkçe'nin haberine göre artık birçok ülke telefonu eğitim sistemine bir tehdit olarak görüyor.
Fransa, İtalya, Norveç, İngiltere, Avustralya ve Hollanda başta olmak üzere birçok ülke sınıflarda cep telefonlarını yasakladı.
İtalya ve Finlandiya'da öğretmenler, öğrencilerin akıllı telefonlarını gün başında topluyor.
Habere göre Portekiz, her ay okullarda belirli sayıda telefonsuz gün belirleyerek bir uzlaşma denemesi yapıyor.
Çin hükümeti telefon yasağı uygulamanın yanı sıra gençlere TikTok'un Çince versiyonu Douyin'i günde 40 dakikadan fazla izlemelerine izin vermiyor.
Oysa aynı Çin destekli TikTok, dünyada gençleri ve çocukları ele geçirdi!
Türkiye'de de Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda cep telefonu kullanımın yasakladı ama uygulamada sorunlar yaşanıyor.
Teneffüsler ve öğlen aralarında cep telefonu kullanımı devam ediyor.
İşte ders aralarında bile telefon kullanımı yasaklamak için bir neden:
Yeni bir araştırmaya göre sınıfta cep telefonu kullandıktan sonra çocuk ve gençlerin yeniden odaklanmanın 20 dakika sürdüğü ortaya çıktı. Eğitim seviyesini ve kalitesini yükseltmek için bütün okullar telefon yasağına harfiyen uymalı.
***
Altyazı
"Daha kötü durumda olan insanların diğerlerinden daha az şikâyet ettiklerini fark ettin mi? En sonunda kabullenip susmuşlar. Oysa onların da diğerleri gibi gözleri, elleri ve hisleri var. Hem cellatları hem de kurbanları barındıran ne geniş bir ordu!" (En Passion)