Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Plajlarda sigara içmek yasaklanacak mı?

Antalya'da Konyaaltı Sahili'nde söndürüldükten sonra çakıl taşları arasına gizlenen, yere atılan izmaritler, kuruyemiş kabuklarıyla ilgili bir haber vardı.
Pek gündeme gelmedi ama Akdeniz Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre Konyaaltı Sahili'nde metrekarede 100- 150 arasında izmarite rastlandı!
Bu korkunç bir rakam. Güzelim sahil kül tablası gibi kullanılmış!
Aslında bu sorun Türkiye'nin bütün kıyı şeridi için geçerli.



Bizde sigara izmariti, çekirdek kabuğu yere atmak gibi bir gelenek var.
Geçenlerde kızım sahilde kumlarla oynarken cam şişesi kırıkları yüzünden eli kesildi!
Bazen kumsalda yürümek bile tehlikeli olabiliyor!
Bu küçük bir sorun gibi gözükmesin!
Kumsallara atılan izmaritler güneşten parçalanıp mikroplastiğe dönüşüp denize karışınca da çevre kirliliğine neden oluyor.
Kendi ellerimizle cennet koylarımızı çöplüğe çeviriyoruz.
Çok mu zor çöpleri bir poşete koymak!

TURİZM GELİRİ ÖNEMLİ
Üstelik turizm ülkesiyiz, turizm geliri ülkemiz için çok önemli.
Yabancılar cennet koylarımız için geliyor ama biz o koyları kirletiyoruz!
Sigara izmaritleri orman yangınlarına da neden oluyor!
Kanunda yere çöp atmanın cezası var ama yasayı uygulayan da yok!
Örneğin Barselona'nın tüm halk plajlarında açık havada sigara içmek yasaklandı.
İçenlere ise 30 Euro para cezası kesilmeye başlandı.
Bizde de plajlarda sigara içmenin yasaklanmasını önereceğim ama mevcut sigara yasakları bile umursanmıyor!
Çevre temizliği bilincini oluşturmak için cezalar devreye girmeli!

***


TRT'DE NELER OLUYOR?
TRT Spor kanalında EURO 2024 maçlarının yorumlandığı 'Spor Stüdyosu' programında canlı yayına bağlanan Erbatur Ergenekon ve Ceyla Büyükuzun konuşurken kamera arkasından skandal sözler yayına yansıdı.
Nereden geldiği belli olmayan diyalog esnasında "Otele yerleşelim gece ikiye kadar..." gibi devamını burada yazamayacağım ifadeler kullanıldı.
TRT olayda sorumluluğu olanların tespiti ve gerekli cezanın belirlenmesi için hızlıca bir soruşturma başlatıldığını açıkladı ama söz konusu video sosyal medyada ışık hızıyla yayıldı.



Evet, olay bir canlı yayın kazası ama TRT'de sadece bu tip hataları önlemek için çalışan teknik elemanlar olmalı.
Canlı yayında dış sesi yönetmek, kesmek çok basit bir işlem! Bunun yapılamıyor olması daha büyük sorun!
Yine geçtiğimiz ay TRT'de Kadın A Milli Voleybol Takımı'nın ABD ile yaptığı maçta bir kadın seyircinin göğsünün açılması vakası yaşanmıştı.
Bu olayın ABD rejisi kaynaklı olduğunu yazmıştım ama bu olayın üstüne şimdi bir de EURO 2024 yayınında yaşanan skandal eklenince izleyicilerden ister istemez "TRT'de neler oluyor?", "Bu basit ama skandal hataları kimler yapıyor?" soruları geliyor.
Bu skandalların dışında, EURO 2024 canlı yayınlarda 'ses gitmesi' gibi basit teknik hatalar da yaşanıyor.
Ve en önemlisi TRT 1'deki frekans değişiklikleri, yayınları uydudan izleyenleri çileden çıkarıyor.
Google'a TRT yazın karşınıza ilk "TRT frekans bulma yöntemleri" çıkıyor. Vatandaş frekans bulmada zorlanıyor.
Açıklanan yeni frekans bilgilerinin girilmesine, 'LNB' değiştirilmesine rağmen TRT 1 sinyalini alamayan birçok insan sosyal medyada isyan ediyor.
Tüm bu yaşananlar "TRT'de liyakat sorunu mu yaşanıyor?" sorusunu akıllara getiriyor.
TRT ile ilgili daha konuşulacak çok sorun var ama yazı yerim yetmez!

***


TUŞLU TELEFONA DÖNÜŞ
ABD'de tuşlu telefon satışları tavan yaptı. 2024 yılının ilk 6 ayında 1 milyon adetten fazla satıldı.
Uzmanlar, ABD'deki tuşlu telefon satışlarının yılsonuna dek 2.8 milyona ulaşacağını öngörüyor.
Bunun nedeni ise insanların 'Zombi Modu' olarak nitelenen akıllı telefon bağımlılığından kaçmak istemeleri.



Son araştırmalar sosyal medya ve internet bağımlılığının zihinsel sağlıklarını olumsuz etkilediğini ve gerçek dünyayla olan bağlantılarını zayıflattığını ortaya koyuyor.
2024 verilerine göre günlük ortalama 2 saat 44 dakikalarını sosyal medyada geçiren Türk kullanıcıların genel internet kullanımı ise toplamda 6 saat 57 dakika.
Bu yüksek bir oran.
Bizde de tuşlu telefon satışları için kampanyalar düzenlense ilgi görür gibime geliyor.

***


ZENGİNLİK KANSER RİSKİNİ ARTIRIYOR
Finlandiya'da University of Helsinki'de yapılan araştırmada, varlıklı insanların, düşük gelirli insanlara göre genetik olarak daha yüksek kanser riski taşıdığı ortaya çıktı.
Çalışma, farklı gelir gruplarındaki insanların genetik verilerini karşılaştırarak yapıldı. Ve zengin bireylerde kansere yakalanma riskinin daha yüksek olduğu anlaşıldı.



Elbette zengin bireylerin daha erken teşhis ve tedavi olanaklarına sahip olmaları, hastalığın etkilerini hafifletebiliyor.
Haberde zenginliğin kanser riskini nasıl arttırdığından ise bahsedilmemiş. Oysa araştırmanın en merak edilen kısmı buydu.
Birçok ünlü, varlıklı insanın kanser olması rastlantı değil demek ki!
Enteresan bir araştırma sonucu.

***


LUGANO GURBETÇİLERDEN KORKTU!
Fenerbahçe'nin UEFA Şampiyonlar Ligi 2. eleme turundaki rakibi Lugano, İsviçre'deki ilk maç için sarı-lacivertli taraftarlara bilet satılmayacağını duyurdu.
Neden bilet satılmayacağına dair ise bir açıklama yapılmadı.



Lugano yönetimi belli ki, İsviçre ve komşu ülkelerden gelecek Fenerbahçeli taraftarın tribünden üstünlük kurmasından çekiniyor.
Böyle avantaj sağlayacak keyfi kararlar için UEFA'nın yaptırım uygulaması lazım değil mi?
Bu sezon Fenerbahçe'de bütün planlar Şampiyonlar Ligi'ne kalmak için yapıldı.
Yönetimin taraftar yasağına sessiz kalması da garip!
En azından bu karara itiraz edilip, konu UEFA'ya taşınabilir.

***


Altyazı
"Sevgi sadakatle, cesaret itibarla, ihanet intikamla ödüllendirilir." (Yüzüklerin Efendisi)


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA