Reklam Kurulu, TikTok ve Instagram'da 'Psikolog Buse Aydın' ismiyle faaliyet gösteren Buse Aydın'a 550 bin TL ceza kesti.
Nedeni ise Aydın'ın üroloji, kadın hastalıkları ve doğum, ruh sağlığı ve hastalıkları gibi alanlarda uzmanlığı bulunmamasına karşın kendisini 'cinsel terapist' olarak tanıtması.
Ödül gibi ceza olmuş!
Aydın iki reklam içerikli paylaşımla o parayı öder.
Bu hanımın anlattıkları birçok şey popüler psikoloji kitapları ve dergilerindeki klişe bilgiler.
Bir kadın olarak cinsellik hakkında sansürsüz, net konuşması, mevzuları erkeklerin hoşuna gideceği dilden anlatması, ilişki ve cinsellik hakkında net taktikler verdiği için ilgi çekiyor.
Aydın 'cinsel terapist' etiketi kullanmasa belki teknik olarak cezadan da kurtulabilirdi.
Ne de olsa kamera karşında konuşan herkesin uzman olduğu bir ülke burası.
Ekonomi diploması olmayan ekonomi, doktor olmayanlar sağlık konuşuyor.
Bir kişi dış siyasetten market fiyatlarına, savunma sanayinden futbola her konuda bilgiçlik taslayabiliyor.
Diplomasızlar cenneti sosyal medyada büyük bir bilgi kirliliği var.
Aslında Reklam Kurulu, sosyal medyada kapsamlı bir diploma avına çıksa epey gelir elde eder!
***
ÇIPLAK FOTOĞRAFLI ŞANTAJ
Adana'da çıplak fotoğraflarla şantaj yaparak 32 kişiden 1,5 milyon lira dolandıran bir çete çökertildi.
Çetenin taktiği şöyle; çeteye çalışan kadınlar Instagram'dan erkeklere mesaj atıp sohbet ediyorlar.
Sohbeti cinselliğe getirip çıplak fotoğraflar gönderiyorlar.
Sonra kadının babası olduğunu iddia eden bir adam, bu erkeklere telefonla ulaşıp kızının yaşının 18'den küçük olduğunu söyleyip küfür ve hakaret ettikten sonra davacı olacağını söylüyor.
Tabii karşı taraf paniğe kapılıyor. "Eyvah rezil oldum" diyor.
Daha sonra kendisini kızın ailesinin avukatı olarak tanıtan bir kişi, bu erkekleri arayıp haklarında dava açılacağını ancak ailenin dava masrafları, kızlarının psikolojik destek masraflarının olduğunu, belirtip bu kişilerden para alıyor.
Dolandırıcılar şeytana pabucunu ters giydirir! Sürekli yeni taktiklerle sahaya çıkıyorlar.
Günümüzde birçok insan sosyal medyadan tanışıyor, sevgili oluyor, evleniyor vs.
Sosyal medya ilişkilerin başlangıç noktası oldu.
Eminim birçok kişi adının çıkmaması için şikayetçi olmamıştır.
Bu zekice yöntemle kim bilir kaç kişiyi dolandırdılar?
Sosyal medyada flörtleşmenin böyle de riskleri var!
***
NÖROÇEŞİTLİLİK BÜYÜK HAZİNE!
Geçtiğimiz çarşamba Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker'in düzenlediği basın toplantısına katıldım. Ali Ülker, holdingin 2023 yılında dolar bazında yüzde 15 büyüyerek cirosunu 13.5 milyar dolara ulaştırdığını... Dünyada bisküvide ikinci, çikolatada ise yedinci en büyük şirket olduklarını... Bu sene için Türkiye ve yurtdışında toplam 330 milyon dolar yatırım planladıklarını... vs. önemli finansal bilgiler paylaştı.
Benim toplantıda dikkatimi çeken ise holdingin gıda şirketlerinden Pladis'te yürütülen "Nöroçeşitlilik Ağı" projesi oldu.
Ali Ülker, işe alım kriterlerindeki bariyerleri ortadan kaldırarak nöroçeşitliliğe sahip bireylere (otizm, dikkat eksikliği, hiperaktivite, obsesif kompulsif bozukluk) alan açtıklarını ve işe alımda fırsat eşitliliği yarattıklarını söylüyor.
Türkiye'de çocuğu, genci, yetişkini vs. yaklaşık 2 milyon otizmli birey var.
Dikkat eksikliği, hiperaktivite, obsesif kompulsif bozukluk gibi nöroçeşitliliğe sahiplerle birlikte bu sayı daha da artıyor.
Başta otizmliler olmak üzere nöroçeşitliğe sahip birçok birey çalışmıyor, evde oturuyor.
İşte bu bireyler arasında çalışma yetisi olanların çalışma hayatına kazandırılmaları hem onlar hem toplum açısından önemli.
Ali Ülker'in bu konuya makale yazacak kadar önem vermesi çok değerli.
Çünkü büyük holdinglerin nöroçeşitliğe sahip bireyleri çalışma hayatına kazandırması diğerlerine de örnek olur.
Mülakatlarda kolayca elenen otizm spektrum ya da obsesif-kompulsif bozukluk gibi özellikleri olan bireylerin aslında farklı alanlarda olağanüstü yetenekleri var.
Bazıları matematikte çok iyi. Bazıları daha ayrıntılı görebiliyorlar, daha hızlı problem çözebiliyorlar.
Bazıları da üniversite sınavında ful net yapmış bir öğrenciden daha büyük hayal gücüne sahip oldukları için yaratıcı çözümler sunabiliyorlar.
İşte takıntı derecesindeki bu farklılıklar evlere kapatılmayıp çalışma hayatına kazandırılsa ülke ekonomisine de katkı sağlanır.
***
ERGENLER BİLE ÖLÜMÜNE KAVGA EDİYOR
Bursa İnegöl'de sosyal medyadan tartıştıkları 14 yaşındaki H.K.'yı sokak ortasında tekme- tokat döverek kalbinin durmasına neden olan Yusuf G. (16) ve arkadaşı Seyfi E. (17) tutuklandı.
Tedaviye alınan H.K.'nın, hayati tehlikesinin devam ediyor.
Son yıllarda ergen gençlerin sakatlık ve ölümle biten kavga haberlerini çok okuyoruz.
Ergenlik dönemi zor bir süreç. Bizim zamanımızda da ergenler kavga ederdi ama taşlı sopalı, bıçaklı, muştalı kavgaya girişilmezdi.
En kötü birisinin dudağı patlar, gözü morarırdı. Büyükler, küçüklerle değil onların abileriyle kavga ederdi.
Biz 'Perihan Abla', 'Süper Baba' gibi sevgi dolu dizilerle büyüdüğümüz için mi böyleydik? Şimdiki ergenler ağır abi, mafya dizileri izledikleri için mi birbirlerini öldüresiye dövüyorlar, bilmiyorum.
Daha önce de gündeme getirmiştim; sorunlu, zorba, şiddet yanlısı çocuk yetiştiren ebeveynler de sorumlu tutulmalı!
Eğer bir aile, 14 yaşındaki çocuğu kalbi durana kadar döven 16 yaşındaki ergen yetiştiriyorsa bunun bir cezası olmalı!
***
Altyazı
"Yaşlılık sona ermesi istenmeyecek tek hastalıktır." (Yurtaş Kane)