EYT düzenlemesinin ardından 2000- 2008 arası SGK girişi olanların talepleri doğrultusunda hazırlanan emeklilik düzenlemesinde çalışmaların hızlandığı iddia ediliyor.
10 yıl erken emekli olmak için yaş-prim tablosu oluşturulan haberler çıkıyor.
Ve bu haberler internette çok tık alıyor.
Türkiye'de EYT'den 1,6 milyon kişi emekli oldu (832 bini çalışmaya devam ediyor). Böylece emekli sayısı 15 milyonu geçti.
Kamu personeli sayısı ise 5 milyon 101 bin 689. Tabii bu sayı her gün değişiyor ama kabaca devlet bütçesinden 20 milyon insana her ay maaş veriyor. 2024 bütçesine göre kamu personeli giderleri için toplam 2.6 trilyon, sosyal güvenlik devlet primi giderleri için ise 312.5 milyar TL ayrıldı. 2024 yılında emekli maaş ve ikramiye ödemeleri için 2.9 trilyon TL ödenek ayrıldı.
Ayrıca 2023 yılı sonu itibarıyla Türkiye'de 4 milyon 989 bin 456 hane, yani 19 milyon 957 bin 824 kişi sosyal yardımdan yararlandı.
2023'te 305.9 milyar TL kamu yardımı yapıldığı tahmin ediliyor.
Bu yardımların hesaba katılmayan belediye ayağı var! Bir de 5 milyona aşkın göçmenin ekonomiye faturasını hesaplayın.
SOSYALİZM BU!
Hep ekonominin kötü gidişatından bahsediyoruz ama yukarıda söz ettiğim rakamları dikkate alırsak, bu bir başarı öyküsü aslında.
Muhaliflerin yıllarca özlemini kurduğu sosyalist devrimi bile AK Parti yaptı diyebiliriz!
Eski solcular sağlık-eğitim bedava diye Küba'yı örnek gösterirler hep.
Türkiye'de MHRS'den randevu alabilirseniz sağlık ve eğitim bedava. 20 milyon insana maaş ödeniyor. Ve 5 milyon insana sosyal yardım yapılıyor!
Dünyada belki de kapitalist sistem içinde sosyalizmi hayata geçirmiş ilk hükümet AK Parti olabilir! Yaş ortalaması 49 olan 1,6 milyon insanı EYT'li yapmanın ekonomiye faturası ağır olmuştu. Avrupa'da nüfusu en hızlı yaşlanan ülkenin Türkiye olduğunu da hesaba katarsak bu fatura daha da ağırlaşacak.
2000-2008 arası SGK girişi olanları EYT'li yapmak intihar olur. O yüzden ben bu haberleri gerçekçi bulmuyorum.
Sırf tık artırmak için bu tarz haberler yapılmamalı. Çalışma açısından en verimli yaşlarında olan insanlarda boş beklenti oluşturmak girişimciliği ve üretimi düşürür. Bu motivasyonu düşüren beklenti bile ekonomiye zarar verir.
***
MASKELİ BALO TARTIŞMASI
Şair Murathan Mungan, sözleri kendisine ait olan "Maskeli Balo" adıyla bilinen şarkısını izinsiz kullanan İYİ Parti'ye dava açacağını duyurdu 'Maskeli Balo'nun müziği Yunan sanatçı Manos Loizos'a ait. Reklamda Mungan'ın sözleri kullanılmıyor ama 'Maskeli Balo' sözü reklamın ana mesajını oluşturuyor.
'Maskeli Balo' sözünün patenti Mungan'a ait değil elbette ama o söz ve şarkının melodisi bir araya gelince akla ilk Yeni Türkü'nün klasikleşmiş şarkısı geliyor.
Mungan da 'şarkımın ruhunu fikrini oluşturan dizelerim' diyerek inci bir nüansla şarkı bana ait değil ama reklamın ana temasının kendi dizelerinden yola çıkılarak oluşturulduğunu savunuyor.
Aslında davayı ilk açması gereken Loizos! Belki Yunanlı sanatçıya telif ödenmiş olabilir!
Melodi için telif ödenmiş olsa bile Mungan için ince ayrıntılarla dolu bir telif davası görülecek gibi gözüküyor.
***
KEDİLER KUŞLARI BİTİRDİ!
Farkında mısınız sokaklarda eskisi kadar çok kuş yok. Çocukluğumda iyi hatırlıyorum güvercin ve serçelerle doluydu İstanbul'daki birçok mahalle.
Martı, karga daha çok görüyorum artık. Ama sokakların asıl sahipleri artık kediler. Kediler çok tatlı varlıklar, insanlarla yaşamaya müthiş uyumlular. Masum bir bakışları, bir miyavlaması yetiyor insana koşup marketten mama almaya. Özellikle kadınlar kedilere daha düşkün. Hiç kıyamıyorlar onlara ama kuşlar da hayvan, onlar da zarif ve sevimli.
Türkiye'de kedi popülasyonunun artışının diğer hayvan türlerinin sayısını azaltmasıyla ilgili medyaya yansıyan araştırmalar göremiyorum.
2016 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre kedilerin dünya genelinde 63 türün neslinin tükenmesine katkıda bulunduğu belirtiliyordu.
Çünkü kediler doğası gereği avcı hayvanlar. Karınları tok olsa bile bir kuşu, fareyi yakalar ve onunla oynar.
Zaman zaman Avustralya ve Yeni Zelanda'da sayısı düşsün diye yaban kedi avına çıkıyorlar. Bizde sokaklar kedilerle dolu ve sürekli mamayla besleniyorlar. Kısırlaştırma da yapılmadığı için İstanbul'da kedilerle baş edebilen martı ve kargaların dışında kuş görmek pek mümkün olmuyor!
Bu kedi sevgisi bir gün kuşları belgesellerde izlememize neden olacak!
***
KİRA ARTIŞI ENFLASYONUN ALTINDA
Şubat 2024'e ilişkin yapılan bir araştırmada konut kiraları dört yılın ardından enflasyonun altında kaldı.
Kira artış oranı yüzde 65,2, enflasyon ise yüzde 67,07 olarak açıklandı.
Bu bazı emlak sitelerindeki Ocak, Şubat ayı kira ortalamalarının dikkate alındığı bir araştırma olabilir.
Tabii yüzde 25 kira artış sınırı kalkarsa ne olur? Bu sorunun yanıtı da önemli. Yine de ümit verici bir gelişme. Enflasyon ha dediğinde inmiyor, süreç yavaş işliyor.
31 Mart'tan sonra eğer bir erken seçim olmazsa önümüzde seçimsiz dört yıl var. Bu dört yılı en iyi şekilde değerlendirelim.
Konut yapımı seferberliği başlatılırsa, boş tutulan konutlar kiraya verilmesi için vergi artışları yapılırsa, konut kredileri düşerse kira sorunu da zamanla çözülür inşallah.
***
DOLMABAHÇE'Yİ TARLASI SANDI
Dolmabahçe'de yasak yerden U dönüşü yapan araca motosiklet çarptı. Kazada motosiklet sürücüsü Semanur Hacıoğlu ağır yaralandı.
Sürücü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Yine suçlunun adli kontrol şartıyla yırttığı klasik bir kaza haberi. Görüntülerde aracın plakasının 17 olduğunu gördüm. Sürücü herhalde Dolmabahçe'deki işlek caddeyi Çanakkale'deki köyü sandı! Caddenin ortasında o nasıl 'U' dönüş öyle! Resmen cinayete teşebbüs!
Bazı katiller kurbanlarını öldürmek yerine araçla ezmeyi tercih ediyorlar mıdır diye düşünmeye başladım.
Ölüm ya da yaralanmalara neden olan trafik kazalarında cezalar artırılmalı.
***
Altyazı
"Kişi özünü asla değiştirmez, etrafındakileri başka birisi olmaya ikna edebilir ama kendini asla." (Olağan Şüpheliler)