CHP'li Yılmaz Büyükerşen, belediye seçimlerinde partisinin Eskişehir adayı Ayşe Ünlüce'nin mitinginde Osmanlı'nın beyaz tenli kadınlar için Avrupa'ya sefer düzenlediğini iddia etti:
"Ne zaman şehzade veya padişahlardan birine karı alacaklar. Hemen sefer yapıyorlar Avrupa'ya.
Beyaz tenli, mavi gözlü olacak diye." Dünyada hiçbir savaş kadın için yapılmamıştır. İlk aklınıza gelen 'Truva Savaşı Helen için çıktı' bilgisi de pek çok tarihçiye göre Homeros'un hayal gücünün bir ürünüdür.
Ama arkeologlar Truva surlarının dokuz kez yıkılıp yeniden yapıldığını kanıtladı.
Bu da Truva'nın büyük zenginliğiyle açıklanabilir.
Yani Homeros'un bahsettiği bir savaş olsa bile Antik Yunanlıların, Helen için değil, Truva'nın zenginlikleri için sefere çıkma ihtimali yüksek.
CHP'li siyasetçilerin iktidar olmak istemediklerini biliyorduk. Galiba belediyeler de fazla gelmeye başladı! Eskişehir'i de mi kaybetmek istiyorlar?
Yoksa Büyükerşen bu deli saçması açıklamayla Ünlüce'yi sabote ederek aday gösterilmemesinin intikamını mı almaya çalışıyor?
Çözemedim!
İnsanlar yaşlanınca çocuklaşırlar, saçma sapan konuşurlar.
Büyükerşen gibi saygın bir siyasetçi bunu nasıl söyler?
FANTASTİK FİKİRLER
Hadi Büyükerşen 86 yaşında, bunama belirtileri başlamış olabilir.
Peki, 74 yaşındaki Kadir İnanır'a ne demeli?
Usta aktör, T24'ten Cansu Çamlıbel'e verdiği röportajda şu fantastik açıklamayı yaptı:
"...Bu yaşadığımız bütün sorunların bizim kendi ürettiğimiz sorunlar olduğuna inanmıyorum. Bu ülkenin nerede bulunduğuna bakmak lazım.
Uzak Doğu'dan Orta Doğu'ya, Avrupa'ya Afrika'ya yolların tam ortasında. Bir ürün Uzak Doğu'dan Batı'ya doğru taşınacaksa o geçiş yollarının tam ortasındayız. O yolların tam ortasına, kim dedi sana 'Devlet kur' diye? Kalsaydın Hazar Denizi'nin kenarlarında, İran'ın kenarlarında orada kursaydın Türkiye Cumhuriyeti'ni?" Vallahi sesli güldüm. İnanır'a göre Atatürk, Osmanlı'nın 600 yıldan fazla hüküm sürdüğü toprakları bırakıp Hazar Denizi kenarlarında butik bir devlet kurmalıymış!
Anadolu'yu kime bırakacaktık?
Kadir İnanır da bunamaya mı başladı ne? Yoksa Demokratik Açılım sürecinde yakınlaştığı çevrenin propagandalarıyla zehirlendi mi? Çözemedim!
***
INSTAGRAM SİYASET ÖNERMEYECEK
Instagram artık siyasi içerikleri önermeyecek.
Instagram, kullanıcıların takip ettikleri hesaplardaki siyasi içerikleri görmeye devam edeceklerini, ancak uygulamanın artık bu tür paylaşımları aktif olarak kullanıcının karşısına çıkarmayacağını açıkladı.
'Keşfet' ve 'Reels'lerde siyasi içerik görmek istemeyenler ise ayarlardan bu içeriklerin önerilmesini isteyebilirler.
Siyasetten sıkılan, soğuyanlar için faydalı bir değişiklik.
Öte yandan bu değişiklik siyasi partileri zorlayabilir. Siyasi partiler sosyal medya üzerinde çok büyük kitlelere çok kolay ulaşabiliyorlardı.
Bu özellik siyasi partilerin propaganda ve reklam çalışmalarına darbe vurabilir.
***
HAKARET EDEN PARASINI ÖDEYECEK!
Yeni yargı paketinde sosyal medyadaki hakaret suçlarıyla ilgili önemli değişikler var.
Hürriyet'ten Oya Armutçu'nun yazısına göre, düzenleme yasallaşırsa; sosyal medya üzerinden işlenen hakaret suçlarında mağdurun şikâyeti üzerine fail hakkında soruşturma işlemleri başlatılacak.
Ardından şüphelinin kimlik tespiti yapılarak ön ödeme belgesi gönderilecek.
Fail, sosyal medyadan işlediği hakaret suçundan kurtulmak için ön ödeme yapacak.
Örneğin sosyal medyadan yaptığı hakaret yüzünden 3 ay 15 gün hapis cezası verilmesi gerektiği belirlenen bir failin cezası, günlüğü 100 TL'den 10 bin 500 lira olarak belirlenecek.
Ön ödeme sürecinde mağdurun rızası aranmayacak.
Ön ödeme şartını 10 gün içinde yerine getirenlere savcılıkça otomatik takipsizlik kararı verilecek.
Sosyal medyadaki hakaret suçlarında en büyük sorun hukuk sürecinin çok uzamasıydı.
Bu yüzden bazıları "Uğraşmaya değmez" deyip dava açmıyordu. Böylece hakaret edenin yanına kar kalıyordu.
Açılan davalar ise yargı sistemine angarya oluşturuyordu.
Yukarıda bahsedilen yasa tasarısı kabul edilirse artık daha hızlı sonuç alınabilir.
Ancak yasa tasarı bu haliyle parası olana hakaret etme özgürlüğü sunabilir.
Ayrıca bu yasa tasarısı insanları kızdırıp hakaret etmelerini sağlayıp sonra da dava açma tehdidi ile para kazananların da işine yarayabilir.
Sosyal medyada kendine sövdürmek kazanç kapısına dönüşebilir.
Ama mevcut yasa da yetersiz. Sosyal medya davaları, orta yolun bulması zor bir alan.
***
BM BİLDİĞİNİZ GİBİ
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres dünyayı kötü günlerin beklediğini açıkladı:
"Dünyamız bir kaos çağına giriyor ve bunun sonuçlarını görüyoruz.
Tehlikeli ve öngörülemez bir serbestlik ve tam bir cezasızlık.
Günümüzün çok kutuplu dünyasının karmaşıklıklarıyla başa çıkabilmek için küresel barış ve güvenlik çerçevelerini güçlendirmemiz gerekiyor." İyi güzel söylemiş ama icraat sıfır!
Guterres'in konumu kötü durumu eleştirmek değil, barış ve adalet için radikal kararlar alma yeri.
BM kurulduğu günden beri savaşlara, iç savaşlara seyirci kaldı.
Bugün İsrail'in masum insanları hedef alan savaş politikalarını önlemeye yönelik bile hiç etkili hamlesi olmadı.
Şiddeti kınamak, barış çağrısı yapmak vs. artık bunların bir anlamı yok!
Dünyada savaş ve kaosun son bulması için önce BM'nin kendini değiştirmesi gerekiyor.
BM bu haliyle İsrail gibi savaş yanlısı ülkelere katkı sunuyor.
***
Altyazı
"Tanrım, bana değiştiremeyeceğim gerçekleri kabullenebilmem için güç ver." (Changing Lanes)