Bir siber saldırıya maruz kalan ABD Georgia eyaletinin Fulton County şehri geçtiğimiz haftadan beri çevrim dışı kalmış durumda.
Şehirde kısa süre önce de bir öğrenci okul sistemlerini hacklemişti.
Ama bu sefer ki, siber saldırı organize ve sorun daha büyük.
Siber güvenlik ekipleri tüm gücüyle sorunu çözmeye uğraşıyor ancak şehir telefon hatları, adliye sistemleri, tapu sicil sistemleri ve eğitim kayıt sistemleri günlerdir kapalı.
Şehirde evlenmek isteyenler bile beklemek zorunda.
Hatta bir suçlunun nakliyesi esnasında yanlış anlaşılma sonucu serbest bırakıldığı belirtiliyor.
Julia Roberts ve Ethan Hawke'ın başrollerini paylaştıkları 'Dünyayı Ardında Bırak' (Leave the World Behind) filminde yaşananlara kısmen benzeyen bir olay bu.
Dijitalleşmek büyük nimet, artık birçok iş cep telefonundan hallediyoruz.
Peki, Fulton County şehrini işlevsiz bırakan siber saldırıların benzerleri artarsa ne yapacağız?
İnternet ve bilgisayar teknolojilerine o kadar bağımlı hale geldik ki, internetin tamamen gitmesi kabus gibi bir şey!
İnternetin tamamen gitmesi olası bir savaş ya da iç savaşta daha büyük sorun demek.
İnternetin tamamen devre dışı kalma ihtimaline karşı başta ordu, devlet kurumları olmak üzere, özel sektörü de içine alacak alternatif sistemler geliştirilmeli.
Devletimizin çevrim dışı kalmaya karşı alternatif B, C, D çözüm planları vardır diye düşünüyorum.
Aksi bir durum toplumsal kaos demek!
***
YAVRU VATAN'I BEKLEYEN TEHLİKE
SABAH Gazetesi, İsrail'in sermayesinin Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti'ne olan gizli ilgisini geçtiğimiz aylarda birkaç kez manşete taşımıştı.
Son yıllarda Yavru Vatan'a İsrail sermayesi dışında da başka yabancı ülke vatandaşlarından da ilgi var.
The Telegraph'in haberine göre, KKTC'de özellikle Rus, Ukraynalı ve İranlı yatırımcıların çok sayıda inşaat yatırımları artmaya başladı.
Bu ilgi bölge halkını ekonomik olarak rahatlatıyor ama Türklerin gelecekte adada azınlıkta kalma endişe ortaya çıkabilir.
Kıbrıs'taki bağımsız kıdemli araştırmacı Mete Hatay, "Daha önce burada küçük bir İngiliz topluluğu vardı. Artık çok sayıda Rus, Ukraynalı, İranlı, Orta Asyalı var" diyor.
Kuzey Kıbrıs'ta Rusların sayısının 40 bin civarında, İranlıların sayısının ise 10 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.
Hatay'a göre artık nüfusun sadece üçte birini oluşturmasıyla Kıbrıslı Türkler kendilerini "kendi ülkelerinde yabancı" gibi hissettiklerini söylemeye başlamışlar.
Elbette adadaki son durumu sağlıklı analiz etmek için resmi verilere ihtiyaç var.
Yavru Vatan'ın demografik yapısının Türklerin aleyhine değişme tehlikesine karşı acilen önlemler alınmalı.
KKTC yönetimi, yabancılara gayrimenkul satışlarını demografik yapıyı bozmayacak şekilde azaltacak ya da hatta askıya alacak yasal düzenlemeleri uygulamaya sokmalı.
***
KANSER VAKALARI ARTACAK!
Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), Avrupa'daki yeni kanser vakalarının sayısının gelecek 20 yıl içinde yüzde 22,5 oranında artacağını tahmin ettiklerini açıkladı.
2022'de yaklaşık 19,9 milyon kanser vakası sayısının 2045'te 30,9 milyona çıkacağı tahmin ediliyor.
Kanser teşhislerinin sayısının ise 2022 ile 2045 yılları arasında küresel çapta yüzde 55 artması bekleniyor.
Son dönemde kanserle mücadele yeni tedavi yöntemleri, ilaç ve aşılarda umut vaat eden gelişmeler yaşanıyor.
Ancak tıptaki büyük gelişmelere rağmen hala kansere tam çare bulunmaması düşündürücü bir durum.
Yeni ilaçlar ve tedavi yöntemlerine rağmen kanserden ölümlerin ise 2022'de tahminen 9,7 milyon kişiden 2045'te 16,6 milyon kişiye yükselmesi bekleniyor.
O yüzden kanseri ortaya çıkaran faktörlere karşı da büyük bir mücadele vermek zorundayız.
Kanseri artıran etkenler belli; yaşlanan nüfus, tütün, alkol kullanımı, obezitenin artması ve hava kirliliği.
Bu faktörlere son dönemde yapılan araştırmalarda ortaya çıkan plastik şişe ve ambalajlardan su ve gıda maddelerine karışan mikro ve nano plastiklerin kansere yol açma ihtimali dahil edilebilir.
Kansere yol açan etkenlere karşı toplumu bilinçlendirecek farkındalık projelerine de ihtiyaç var.
***
İŞ VAR, ÇALIŞAN YOK!
Sakarya'da 22 yıldır müteahhitlik yapan Zeynep Alkan, iki ustası birden işe gelmediği gün bareti ile çizmelerini giyip, inşaatında çalışmaya başladı.
Alkan, "Nitelikli ve yeteneksiz iş gücü bulmakta zorlanıyoruz, usta yok... Ustalarımız yanında çalıştıracak eleman bulamıyor. Ücretler bin 500 ile 2 bin lira arasında değişiyor.
Sabahları ustalar çalışacak olanları evinden alıyor, öğle ile akşam yemeğini karşılıyor ve evine götürüyor.
Buna rağmen işçi bulamıyoruz ve gerçekten çok mustaribiz" diyor.
Tarımdan ağır sanayiye, hayvancılıktan inşaata birçok sektörde nitelikli ve niteliksiz iş gücüne ihtiyaç var.
Bazı sektörlerde işçi açığı fazla ama özellikle gençler ağır işlerde çalışmayı istemiyor.
Birçok genç diplomalı işsiz olarak üniversitelerden mezun oluyorlar.
Hâlbuki bu gençler kalıcı mesleklere yönelselerdi hem kendileri hem de ülke sanayisi rahat edecekti.
Üniversitelerde iş bulma garantisi olmayan birçok gereksiz bölüm var. Bu bölümlerin bazılarının kapatılıp mesleki eğitime ağırlık verilmesi gerekiyor.
***
KÜRESEL ISINMA MI?
Soldaki fotoğraf Sivas'ta 1 Şubat 2023 tarihinde, sağdaki fotoğraf ise 1 Şubat 2024'te çekildi.
Küresel ısınmanın Türkiye'ye olan etkisini çarpıcı bir şekilde gösteren fotoğraflar bunlar.
Dünyada birçok ülkede benzer karşılaştırmalar yapılıyor.
Küresel ısınma adı üstünde küresel bir sorun.
Bir ülke karbon salımını azaltmak için çok çaba harcasa bile örneğin Çin gibi süper güçler karbon salımını düşürmedikleri sürece küresel ısınma, Sivas'ı ya da farklı coğrafyalardaki farklı şehirleri direkt etkileyebilir.
Yine de her ülke küresel ısınma ile mücadele üstüne düşeni yapmalı.