Ünlü şarkıcı Taylor Swift'in yapay zeka tarafından oluşturulan müstehcen içerikli görüntülerinin internette milyonlarca kez tıklanması ABD'de memleket meselesi oldu.
Birçok ünlünün deepfake foto ve videoları var. Bu sıradan bir durum, lakin Beyaz Saray Basın Sözcüsü Karine Jean-Pierre, durumun endişe verici olduğunu ve 'yasal önlem' yoluyla çözüm bulmaya çalıştıklarını açıkladı.
Ve bu açıklamanın ardından X platformunda şarkıcı hakkındaki tüm aramalar engellendi, iyi mi?
Google'da 'Taylor Swift' yazınca o müstehcen görüntüler çıkmıyor.
Çok merak edenler internet denen dipsiz kuyuda yine o görüntülere ulaşıyorlardır herhalde.
Yine de X'in Swift hakkındaki tüm aramaları engellemesi büyük olay! Demek ki, istenince yapılıyormuş!
Anında paylaşımlar engelleniyormuş, hatta siliniyormuş!
Terörist paylaşımlara ses çıkarmayanlar mağdur Taylor Swift olunca anında harekete geçiyormuş!
ABD'de birçok yıldız geldi geçti ama Swift kadar korunan, birkaç sahte görüntü için Beyaz Saray'ın devreye girdiği bir sanatçı olmadı!
Sen neymişsin be Taylor Swift!
***
JAPONYA GÜZELİ Mİ?
Ukrayna doğumlu 26 yaşındaki model Carolina Shiino, 'Miss Japan' 2024 güzellik yarışmasını kazandı.
Japon melezidir diye düşünüp habere tıkladığımda karşıma tam bir Ukrayna güzeli çıktı.
Beş yaşında Japonya'nın Nagoya kentine taşınan Carolina "Japonya'da büyüdükçe özümde Japon oldum... Kelimenin tam anlamıyla Japon olduğum için çok mutluyum" diyor.
Yarışmada ilk beşe kalanlara baktığınızda ise Ukraynalı kadınların gittikleri her yerde dengeleri değiştirdiğini daha iyi anlıyorsunuz.
Zaten Venezuelalı ya da Ukraynalıların olduğu bir yarışmada genelde diğer ülke güzelleri geride kalır.
Normalde ABD gibi çok göç alan bir ülkede bir Latin ya da Slav'ın birinci seçilmesi tartışma yaratmaz ama geleneklerine çok bağlı Japonya'da bir Ukraynalının birinci seçilmesi ezber bozucu.
Japonlar bu durumu sorun etmiyorsa bize de fazla laf düşmez.
Peki, Türkiye'de, bir Suriye asıllı Türk vatandaşı 'Miss Turkey' seçilseydi ne olurdu?
Carolina gibi "Beş yaşında Türkiye'ye geldim. Kendimi Türk gibi hissediyorum. Çok mutluyum" dese bu durumu nasıl karşılardık?
***
36 SAAT ORUÇ TUTUYOR
Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak'ın her hafta başında 36 saat oruç tuttuğu ortaya çıktı.
43 yaşındaki Sunak daha önce de aralıklı oruç uyguladığını, her sabah yorucu bir bisiklet antrenmanı yaptığını, ardından kahvaltıyı boş geçtiğini ya da yoğurt ve yaban mersini gibi küçük bir kahvaltıyla yetindiğini açıklamıştı.
Ama şimdi Sunak'ın arkadaşları; başbakanın pazar akşam 5'ten salı sabah 5'e kadar su, çay ya da sade kahveden başka bir şey tüketmediğini söylüyor.
Vücudumuz belirli bir süreden fazla (12- 14 saatten fazla) aç kaldığında, hücrelerde başlayan iltihap hızla küçülüyor ve yok oluyor.
Uzmanlar 6 saat aç kaldığımızda hücreler kendilerini hızla yeniliyor, yaşlanma etkileri gecikiyor, hatta ömrümüzün uzadığını söylüyorlar.
Sunak'ın sağlığına dikkat etmesi güzel ama bir başbakanın en yoğun mesainin olduğu tüm pazartesi günü dahil 36 saat hiçbir şey yememesi sıra dışı bir durum.
İngilizler yakında Sunak'ın Hindu asıllı olmasını değil ama 36 saatlik orucunu kafaya takarlar gibime geliyor.
Ekonomi biraz kötü gitsin, Sunak tartışmalı kararlar alsın şöyle yorumlarla karşılaşabiliriz:
"Koskoca güneş batmayan imparatorluğun geldiği hale bak. 36 saat yemek yemeyen başbakanımız açlıktan yine saçma kararlar aldı."
"Viski kadehini elinden bırakmayan Winston Churchill ülkeyi daha iyi yönetiyordu. Hitler'i bile yendi"
Bence asıl tartışılması gereken bir başbakanın ülke sorunlarından çok sağlıklı ve uzun yaşamayı kafaya takması!
***
TAHARET MUSLUĞU!
Bergüzar Korel-Halit Ergenç çifti Londra'dan yeni aldıkları dubleks evlerine yerleşmiş.
Korel, yeni evlerindeki en büyük sorunun; taharet musluğu olduğunu söylemiş. Klozetlerde taharet musluğu yokmuş.
Bizde derdimiz var sanıyoruz.
Ne büyük dertler varmış!
Çağır bir tesisatçı. Olmadı taharet musluğu olmayan klozetler için üretilen aparatı internetten sipariş et. Bu da sorun mu şimdi?
Yoksa Ergenç çifti Türkiye'nin kıymetini bilin mi demek istediler!
***
MONA LİSA'NIN SUÇU NE?
İklim değişikliğine dikkat çekmeye çalışan aktivistler bu sefer Paris'te Louvre Müzesi'ndeki ünlü Mona Lisa tablosunu hedef aldı.
Tabloya çorba fırlatan iki aktivist, "Hangisi daha önemli? Sanat ya da sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme hakkı?" diye slogan attı.
Neyse ki, cam bir vitrin ile korunan tablo zarar görmedi.
Evet, iklim değişikliği hayati bir konu! Aktivistler bu eylemlerle dünya çapında gündem oluyorlar.
Mona Lisa'nın suçu ne? O mu iklim değişikliğine neden oluyor! Bir gün camla korunmayan dünya mirası bir eser ciddi zarar görürse ne olacak?
Tabloya saldıracaklarına karbon gazına karşı büyük şirketlere eylem yapsalar bari.
***
BELEDİYE PAZARLIĞI
Muharrem İnce, yerel seçimlerde CHP ile iş birliğine kapıları kapattı ve "Ayrı dünyaların insanlarıyız" dedi.
Özgür Özel de "Bir ilçe verince aynı dünyanın insanı mı oluyormuşuz?" diye karşılık verdi.
İnce de bu sefer "Bir ilçe istemişsem çok sembolik bir şey istemişim... Babacan'a 15 vekil verirken iyi..." dedi.
Genel seçimlerde bol keseden vekil dağıtılan partiler daha ilk seçimde CHP'ye rakip oldukları için bu tartışmada İnce haklı.
Böylece söz düellolarının ustası İnce daha ilk rauntta Özel'in kendine rakip olamayacağını gösterdi.
Bu arada Özel aslında biz sağ partilere, FETÖ'cüleri toplayan partilere bile vekil veririz ama İnce'ye bir ilçe belediyesi bile vermeyiz mesajı vermiş oldu.
İnce'yi destekleyenlerin 31 Mart'ta tıpış tıpış CHP'ye oy vereceklerini düşünüyor herhalde!
***
Altyazı
"Hayatınızda hiç kimseyi suçsuz olduğunuz halde özür dileyecek kadar çok sevmeyin." (August Rush)