Halil Umut Meler taburcu oldu. Süper Lig 19 Aralık Salı günü başlayacak.
Bu hafta oynanması gereken maçları 10 Ocak'a ertelendi. Böylece Süper Lig fikstürü yine sıkıştı!
Maçların bir hafta oynanmamasından ders çıkarması gerekenler ise atılan yumruğun kaymağını yiyorlar.
Sabah akşam hakemlere gömenler, linç edenler, Meler'e atılan yumrukta payı olanlar yine yargı dağıttılar! Şaka gibi!
Yöneticiler de birkaç hafta hakemleri ağzına almazlar sonra her şey kaldığı yerden devam eder!
Türkiye'de hangi sektörlerde kusursuz bir başarı elde ediliyor da hakemlerden yüzde 100 başarı bekleniyor.
Türkiye'deki başarı çan eğrisi çizgisi bellidir.
Hakemler o çizginin biraz altında yer alıyorlar.
Hakem hataları yine olacak, her ligde oluyor. Ancak bizim kadar hakemlerin günah keçisi ilan edildiği bir ülke yok!
Futbolcusundan yöneticisine, taraftarından yorumcusuna herkes haklı ve başarılı ama hakemler başarısız, öyle mi?
Türkiye'deki unutulmaması gereken gerçeklerden birini anneler söyler: Herkes kendini kurtarır, olan sana olur!
Olan Halil Umut Meler'e oldu!
Çok değil iki hafta sonra hakemler yine nefret objesine dönüştürülür, günah keçisi ilan edilirler.
Meler de dövüldüğüyle kalır!
***
ASGARİ ÜCRET MASASINA AKSU OTURSUN!
İstanbul Taksiciler Odası Başkanı Eyüp Aksu yine zam istedi: "Taksi plakaları ucuz kaldı, en az 20 milyon lira olmalı.
3-4 kişi birleşiyor, taksiyle gidiyor. Toplu taşımaya binseler daha fazla ödüyorlar. Taksimetre tarifeleri yüzde 100 artmalı." Taksiciler yakında tek müşteri alacağız derlerse şaşırmam! Taksi plakalarının bedelinin düşük kalması ise İstanbulluları ilgilendirmez.
Taksi plakası almak bir yatırım aracı. Ticarette kaybetmek de var!
Takside iki dakikalık yola indi-bindi ücreti 70 TL vermeye yeni alışmıştık, bakalım şimdi ne kadar olacak?
İndi-bindi ücretinin en az 100 TL olacağına kendimizi alıştıralım. Çünkü Aksu bugüne kadar pazarlık masasında hiç kaybetmedi, istediğini hep aldı.
Farkında mısınız; Aksu'nun hem taksi şoförü emekçilerinin hem de plaka sahibi zenginlerin hakkını aynı anda savunabiliyor.
Bu iki zıt grubu aynı platformda mağdur gösterebilmek büyük başarı!
Aslında sömürülen şoförlerin emeği! Onların sırtından hem oto galericiler hem plaka sahipleri geçiniyor.
Normalde şoförler önce plaka sahiplerine isyan etmeleri lazım ama Aksu onların öfkesini İBB'ye, hükümete, ekonomik sisteme, hatta müşteriye yönlendiriyor. Ve böylece plaka sahipleri hiç konuşulmuyor!
Yetmiyor Aksu plaka baronlarının da hakkını savunuyor.
Mevduat faizlerinin yükseldiği bir ortamda plakaların değer kaybetmesine isyan ediyor. Ve çok zekice bir hamle yapıp seçimler sonrası olası bir taksi ihalesinde fiyatın yükseğe çekilmesi için zemin hazırlıyor!
Taksi plakam olsa bütün oyları Aksu'ya basardım!
Adam öyle bir demagog ki, Metrobüs kuyruğunda bekleyen vatandaşa bile "Taksi plakaları ucuz kaldı abi. Ben olsam parayı faize yatırırım" dedirtiyor!
Aksu aslında Oxford gibi üniversitelerin ekonomi kürsülerinde tartışılması gereken bir figür!
Lakin Aksu, sosyal medyada Yeşilçam'ın unutulmaz 'kötü adamı' Erol Taş'a dönüştü. Dizilerde baş kötü karakteri çok rahat oynar.
En çok dalga geçilen, linç edilen ve öfke duyulan kişilerden biri ama o taksi kapısını tuttuğu meşhur fotoğraftaki gibi temsil ettiği kitleyi dimdik tutuyor, bir milim geri adım atmıyor.
İşte Türkiye'ye de Eyüp Aksu gibi davasına sahip çıkacak, temsil ettiği kitlenin haklarını sonuna kadar savunacak muhalefet lazım!
Sendika başkanları da Aksu'yu örnek almalılar. Aslında naçizane bir önerim olacak; asgari ücret görüşmelerinde emekçileri Eyüp Aksu temsil etsin. Nasıl olsa Aksu pazarlık masasında hep kazanıyor, istediğini alıyor. Hep taksicilerin dediği oluyor!
Bu sefer de asgari ücretlilerin dediği olsun!
***
81 YILIN SIRRI
İngiltere'de II. Dünya Savaşı sırasında tanışan ve 21 yaşında evlenen 103 yaşındaki Dorothy Walter ve 102 yaşındaki Tim Walter'a 81 yıllık evliliğin sırrı soruldu.
İki kızı, iki torunu ve üç büyük torunu olan çift, başarılı evliliğin sırrının "asla tartışmamak" olduğunu açıkladı.
"Anlaşıyoruz, müzakere ediyoruz, kavga etmiyoruz" diyorlar.
Böyle bir şey olabilir mi? Kavga etmeyen çift var mı?
Bence kadın ve erkekten biri ezilmeyi, alttan almayı tercih ederse evlilikler uzun soluklu oluyor!
Walter Çifti gibi uyumlu, uzlaşmacı iki karakterin evlenme ihtimali piyango çıkması gibi bir şey.
Bu arada 101 yaşına kadar kendi evlerinde yaşayan Walter çiftini, geçen yıl bir huzurevine gönderen çocuklarına da kızdım doğrusu!
***
SAVAŞ, SAVAŞMAYANA GÜZEL!
Pençe- Kilit Operasyonu'nun sürdürüldüğü Irak'ın kuzeyinde, teröristlerin saldırısı sonucu şehit olan Piyade Teğmen Eril Alperen Emir'in aylar önce yaptığı Twitter paylaşımı gündem oldu.
O paylaşımda "Yağmur ıslanmayana, aşk yaşamayana, savaş savaşmayana güzel" yazıyordu.
İç sızlatan ve sonuna kadar doğru bir paylaşım.
Doğru dürüst askerlik bile yapmayanların savaşa ve askerliğe dair klavye başında atıp tutmalarına ders olacak nitelikte bir paylaşım bu.
Bu paylaşımdan ders çıkarması gereken bir grup daha var. Onlar da terör örgütüne destek çıkanlar onları, barış savaşçısı gibi yansıtmaya çalışanlar!
Yıllardır en sinsi ve kalleş düşmanla savaşıyoruz.
Karşımızda düzenli bir ordu yok!
Fareler gibi saklanıp, fırsat buldukça pusu kurup sonra da mağaralarına çekiliyorlar!
Dışardan aldıkları destekle bugüne kadar geldiler!
Alperen Emir gibi şehitlerimiz sayesinde bölünmeden bu topraklarda yaşıyoruz.
Emir'in mekânı cennet olsun. Türk milletinin başı sağ olsun.
***
Altyazı
"Kötü adamlar kuralına göre oynamaz. Onları kötü yapan budur. Belki kazanmalarını sağlayan da budur." (Narcos)
