Silahlı çatışmaları, cinayetler, hırsızlık vakaları, uyuşturucu satıcıları ve göçmen sorunuyla meşhur İstanbul'un Esenyurt ilçesinin adı Harlem'e 'Esencılıs'a çıkmıştı.
Esenyurt'la ilgili hangi haber çıksa şaşırmayacak kıvama gelmiştik. Ama Esenyurt yine şaşırtmayı başardı.
Bu sefer de fareleriyle meşhur Paris oldu!
Esenyurt'ta bir sokağı lağım fareleri basmış. Kedi büyüklüğündeki farelerin görüntüleri sosyal medyada epeyce konuşuldu. Kimi "Kedi-köpekleri toplarsanız böyle olur", kimi "Esenyurt'ta boş arazi çok oradan geliyorlar" dedi.
'ESENCILIS' FARESİ!
Nereden geldiklerini henüz bilmiyorum ama bunlar sonuçta 'Esencılıs' faresi!
Gündüz vakti bu kadar çok farenin bir arada olması tedirgin edici bir durum.
Ayrıca kedi-köpekleri toplayan da yok.
Görüntülerde bir köpek mevcut o da, fareleri şaşkın bir şekilde izliyor.
Kedi-köpekler toplanmasa bile her köşeye konan mamalar yüzünden çoğu obez olmuş, fare avlamaya gerek duymuyorlar.
Zaten fareler de kedi-köpeklerden arta kalan mamalarla besleniyor.
Hayvan severler her köşeye mama koyarak doğanın dengesini bozuyor ve hayvanları mama bağımlısı yapıyor olabilirler mi?
Martılar bile mamayla beslendikleri için deniz kıyısına bile uğramıyorlar!
Peki, CHP'li Esenyurt belediyesinin fare istilasıyla ilgili bir çözümü var mı? Duydunuz mu?
Belki farkında olmayabilirler bu iş Esenyurt belediyesini aşar! Koskoca New York, Paris belediyeleri bile fare sorununu çözemedi. "Farelerle yaşamaya alışmalıyız" diye açıklama yaparak pes ettiler!
'Esencılıs' veba salgınıyla sezon finali yaparsa şaşırmayın!
***
INSTAGRAM ŞİFRESİ YÜZÜNDEN ÖLMEK
İddiaya göre Gaziantep'te 17 yaşındaki Z.Ç., ablasıyla Instagram şifresi yüzünden tartışma yaşadı.
Yaşanan tartışmaya sinirlenen genç kız, oturdukları apartmanın dördüncü katından atladı ve hayatını kaybetti.
Muhtemelen zavallı kızın ablasıyla paylaşmak istemediği bir şey olabilir.
Abla da kardeşinin üzerine fazla gitmiş olabilir.
Kim olursanız olun, ister annesi, babası, ablası... Karşı tarafın mahremiyetine saygı duymanız gerekir.
Ebeveynler ve aile büyükleri bazen ergenliğin zor bir süreç olduğunu unutuyorlar.
Özellikle ergenlik dönemindeki kız çocuklarıyla konuşurken büyüklerin dikkatli olması gerekiyor.
Hatalar varsa düzeltilir ama zorbaca yaklaşmak bu haberde olduğu gibi bazen kötü sonuçlara yol açabilir.
***
NE ÇOK DOMUZ SANILIP VURULAN VAR!
Burdur'da 30 yaşındaki İbrahim Coşar ve arkadaşı B.K. (25) domuz avına gitmiş.
Av sırasında birbirinden ayrılan iki arkadaş domuz sürüsünü beklediği sırada B.K., arazide ses duyarak sesin geldiği tarafa av tüfeği ile ateş ederek domuz diye arkadaşı Coşar'ı vurmuş.
Klasik bir ölümlü avcılık haberi.
Türkiye'de çoğunlukla domuz, kurt ve ayı kaynaklı yabani hayvan saldırılarında her yıl 500 civarında yaralanma oluyor.
Ölümlü av vakaları ise genelde arkadaşın arkadaşı vurmasından kaynaklanıyor.
Her ay mutlaka buna benzer bir ölümlü av kazası haberiyle karşılaşıyoruz.
Ya bizim avcılar beceriksiz ya da bu işte bir şey var!
Avcılığın en önemli kuralı; hedef görülmeden ateş edilmez. Hedefi görseniz bile ateş etmeden önce çevre kontrolü yapmalısınız!
Avda domuz, yaban hayvanı vs. sanılıp arkadaş kurşunuyla öldürülenlere dair resmi bir veri olmadığı için sağlıklı yorum yapmak da zor!
Kimsenin günahını almak istemem. B.K.'yi de suçlamıyorum ama birisini öldürmek istiyorsanız ava çıkıp onu domuz sandım diye vurabilirsiniz!
Ölümle sonuçlanan av kazalarıyla ilgili araştırma yapılmasında fayda var.
***
EXXEN ELEŞTİRİLERİ ARTTI!
Exxen platformunun Türk takımlarının Avrupa kupası maç yayınlarıyla ilgili sosyal medyada eleştiriler okuyoruz.
Yayınlarda donma olduğundan ve görüntünün geç geldiğinden yakınanlar var.
Hatta korsan yayınlarının daha kaliteli olduğunu iddia edenler bile var!
Korsana karşıyız. Korsan platformlar Türkiye'de hem takımların hem de yayıncı kuruluşların gelirinden çalıyorlar.
Öte yandan Exxen yönetimi de eleştirileri dikkate almalı. Eksik neyse düzeltilmeli.
Bu noktada TFF de internet üzerinden yayın yapan platformlardan teknik altyapı yeterlilik garantisi almalı.
Takımlarımız Avrupa'da destan yazarken keyifle maç izleyelim!
***
ÇOK ŞİKÂYETÇİYSEN BIRAK!
Çocuklarının eğitimi için Londra'ya yerleşen Bergüzar Korel, bir dizinin çekimleri için Türkiye'ye döndükten sonra oyunculuğun ne kadar zor bir meslek olduğuna ve çok yorulduğuna dair bazı paylaşımlar yapmıştı.
Ve bu paylaşımlara bazıları "Çok para alıyorsun yakınma. Asgari ücretle çalışanlar ne yapsın" gibi tepki göstermişti.
Ben de her çok kazananın asgari ücret üzerinden eleştirilmesinin yanlış olduğunu yazmıştım.
Sonuçta ünlü oyuncular, sporcular bir anlamda seçilmiş insanlar. Doğuştan yeteneğin yanı sıra şans faktörü de önemli demiştim.
Ama Korel yakınmaya devam ediyor. Son paylaşımında yine yorgunluktan bahsetti vs. Kusura bakma Bergüzar Hanım, bu sefer sizi savunmayacağım.
Evet, savunulmaya da ihtiyacınız yok.
Lakin sürekli yakınıyorsun ve bu itici bir duruma dönüşüyor. Dizilerde oynayan tek oyuncu siz değilsiniz. Allah başka dert vermesin! Kimse sizi zorla dizide oynatamıyor.
Madem bu kadar şikâyetçisin, bırak diziyi Londra'ya dön. Bu kadar basit!
***
Altyazı
"İnsanlarla ilgili çılgınca bir şey varsa o da onlara ne kadar hayır dersen o şeyi o kadar isteyecek olduklarıdır." (Düzenbaz)