Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Erdoğan tarzı siyasi liderlik

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'deki yoğun diplomasi trafiğinin arasında SpaceX ve Tesla'nın kurucusu Elon Musk ile New York'taki Türkevi'nde görüştü.
Görüşmenin basına kapalı kısmında Tesla'nın 7'nci fabrikasının Türkiye'de kurulma ihtimalinin konuşulduğu belirtiliyor.
Ayrıca Türkiye'nin uzay programı kapsamında atılacak adımlar ve SpaceX ile iş birliği imkânları da konuşulmuş.
Ama görüşmeye asıl damgasını vuran olay; Musk'ın Erdoğan'la görüşmeye 'X' adlı oğluyla gelmesi ve Erdoğan'ın da "Eşiniz nerede?" diye sorması oldu.



Normalde Musk, çocuklarını basından uzak tutuyor, birlikte çok nadir objektiflere yansıyorlar.
Bu soru bazılarını şaşırttı. Peki, Musk'ın, dünya siyasetinde büyük yeri olan Erdoğan'ın yanına kucağında oğluyla gelmesi de garip değil mi?
Bir iş insanı ya da normal bir vatandaş olarak düşünün. Önemli bir görüşmeye CEO, ya da bir işletmenin patronu kucağında çocuğuyla geliyor! İlk ne sorarsınız?
İnsanoğlunu Mars'a götürmeyi planlayan dünyanın en zengin insanının kucağında oğluyla gelmesi gerçekten ilginç.
Erdoğan'ın elindeki topu önce zıplatıp Musk'ın oğluna hediye etmesi, ikili arasında geçen samimi diyaloglar vs. Bu anları ABD Başkanı Joe Biden'ı bile şaşırtır, "Bunlar hangi ara bu kadar samimi oldu" diye sorar.
Oysa Erdoğan ile Musk'ın dostluğu eskiye dayanıyor. Musk, Türkiye'ye gelip Erdoğan ile görüşmüş ve birçok kez de görüntülü konuşma gerçekleştirmişti. Tabii bu samimiyette asıl etken ise dünya siyasi literatürüne de giren "Erdogan style political leadership" (Erdoğan tarzı siyasi liderlik).



Halkla birebir etkileşim, uluslararası krizlerin çözümünde aktif rol üstlenilmesi, küresel adaletsizliklerin sürekli dile getirilmesi, bürokratik engellerin kaldırılması, hızlı kararlar alması vs. bu siyaset tarzını anlatmak sayfalar sürer.
'Erdogan style political leadership'in asıl özü ve çekim gücü ise Erdoğan'ın, dünya liderleri ile birebir kurduğu samimi diyalog ve vücut dili.
Örneğin Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un omzunu sıkmıştı.
Tüm dünyanın korkarak takip ettiği Rusya Devlet Başkanı Putin ile dondurma yedi. Bunlar gibi birçok örnek var.
Erdoğan, Türkiye'de taksi esnafını ziyaret ederken, bir ailenin iftar sofrasında yerde otururken nasıl samimiyse dünya liderleriyle de öyle samimi, doğal.

CANDAN BİR YAKLAŞIM
Bu vücut dili, iletişim, imaj vs. çalışmalarıyla bile taklit edilemeyecek, içten gelen, candan bir yaklaşım tarzı.
Musk da bu samimi dostluğu seviyor olsa gerek kucağında oğluyla Erdoğan'ın ziyaret etti.
Bu samimi görüşmeden sonra birçok ülkenin peşinde koştuğu Tesla'nın yedinci fabrikası Türkiye'de kurulursa hiç şaşırmayın!
Musk'ın görüşmeden çıkarken elinde Erdoğan'ın kitabını taşıması da ayrı bir halkla ilişkiler başarısı ve dünyaya verilen bir mesajdır.
Dünyanın en zengin insanının elinde 'Daha Adil Bir Dünya Mümkün' kitabının İngilizce versiyonu vardı!
Kapitalizme, küresel ekonomiye yön veren bir insana bundan daha güzel bir mesaj verilebilir miydi?

***


TFF RİSK ALDI
A Milli Futbol Takımı'nda Stefan Kuntz dönemi sona erdi. Kuntz'a 1.2 milyon euro ödenecek.
"Bu ödediğimiz kaçıncı tazminat?" dediğinizi duyar gibiyim. Kimlere neler neler ödendi!



Kuntz'un tazminatı diğerlerinin yanında yine düşük.
Asıl tartışmamız gereken sorular ise; başarılı mı yoksa başarısız bir teknik adamı mı yolladık? Ya gelen gideni aratırsa?
Kuntz, 20 maçta 12 galibiyet, üç beraberlik ve 5 yenilgi almış.
Avrupa Futbol Şampiyonası Grup Elemeleri'nde ise takımımız 10 puanla ikinci sırada. Aynı puanla lider Hırvatistan'ın ise bir maçı eksik.
Aslında Kuntz'la bu gruptan çıkma ihtimalimiz yüksekti. Yani yeni teknik direktör, başarılı bir takımın başına geçecek. "Enkaz devraldık" diyemez.
Peki, işsiz yerli bir hocaya görev verelim derken ya Avrupa Şampiyonası'na gidemezsek?

***


İŞTE BU GÜZEL HABER!
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, gelire göre vergi sistemi üzerinde çalıştıklarını söyledi. Buna göre, ÖTV ve KDV gibi herkesi ilgilendiren dolaylı vergilerin payı düşecek.
Gelir, kurumlar ve servetten alınan vergileri kapsayan dolaysız vergilerin payı artacak.
İşte uzun süredir beklenen güzel haber buydu.



Pandemi ve enerji krizleriyle tüm dünyada artan enflasyon Türkiye'de de dar ve orta gelirlileri vurdu.
Ticaret yapan, parası olan bu süreçte daha çok kazandı.
Şirketler ise kar rekorları kırdı. TÜİK'in verilerine göre şirketlerin kârlarındaki yıllık artış yüzde 423'ü geçti.
Ülkemizde kayıt dışı ekonomi oranının yüzde 17,14 ila yüzde 20,84 arasında değişim göstermesi de dolaylı vergiyi artıran unsurlardan biri.
Özetle olan dar ve orta gelirlilerle ve maaşlı çalışanlara oldu! İyi eğitimli orta sınıf ve orta sınıfın biraz üstü beyaz yakalılar da yüksek enflasyondan çok etkilendi.
Gelire göre vergi sistemi hakkaniyetle uygulanırsa krizde zengin olanlardan daha çok vergi alınırsa vatandaşın sırtındaki dolaylı vergi yükü de azalır.

***


YERLİ TURİSTİ KÜSTÜRÜRSEN...
Çeşme Otelciler Birliği Başkanı Yakup Demir, "Böyle bir durgunluğu son 20 yılda görmedik. Pandemi döneminde dahi daha iyi bir sezon geçirmiştik." dedi.



Oysa Türkiye'ye gelen turist sayısı bu yıl da yükselmişti. Neden Çeşme tercih edilmedi?
Sakın sorun yüksek otel ücretlerinde olmasın! Haberle ilgili yorumlar durumu özetliyor zaten:
"Bir odaya gecelik 7500 pound fiyat çekerseniz durgun sezon yaşamanız normal. Gelenler Urla, Ildır, Güzelbahçe'de konaklayıp gün içerisinde Çeşme'ye gelip eğlenip dönüyorlar." "Oda kahvaltı bir günlük odayı 20.000 TL'ye millete çakarsan kimse gelmez tabii ki." Otellerin en büyük hatası yabancı turiste güvenip, yerli turisti küstürmek oldu.
Yerli turiste haftalık ev kiralama, karavan ve çadır turizmine yöneldi.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA