Saçma bir soru ama oldu! İstanbul'da Pendik-Kadıköy hattında sefer yapan çift katlı İETT otobüsüne binen bir grup genç, ses topuyla açtıkları şarkılara eşlik edip dans etmiş.
Otobüsteki bazı yolcular, grubun dansını şaşkınlıkla karşılarken, bazıları da eşlik etmiş.
Koltukların üzerine çıkan gençler, otobüsün içerisindeki direkte de dans bile etmiş. Bu anlar kameraya yansıyınca sosyal medyada gündem oldu.
Görüntülere bakılırsa gençlerin kafası pırıl pırıl!
Şimdi bu olay için otobüs, gençlerin özel alanı değil, kamusal alan. Başkalarını rahatsız etmek doğru değil. Hele direk dansı yapmaya hiç uygun değil gibi birçok argüman öne sürebiliriz. Ki, bu olay sosyal medyada epeyce tartışıldı.
Her olayı memleket meselesi yapmak zorunda mıyız?
Ya da böyle mikro olaydan yola çıkıp büyük resmi görmek, sosyolojik ya da siyasi analiz yapmak abartılı olmuyor mu?
Normalde sosyal medya olmasa bu olay sadece o otobüsün içinde kalacak ve unutulacaktı.
Birçok ülkede buna benzer olaylara rastlamak mümkün. Gençler eğlenmiş işte deyip geçilecek bir olay, üzerinde analiz kasmak bu sıcak günlerde hiç çekilmiyor.
***
DOĞRU KARAR
AK Parti'nin, İstanbul'un nüfus yoğunluğunun azaltılması için tersine göçü desteklenmek için bir çalışma başlattığı konuşuluyor.
Yazın memleketine gidenlerin sürekli burada kalması için bazı teşvik politikalarının devreye sokulacağı söyleniyor.
Örneğin, evini taşırsa elektrik, su parası alınmaması ya da az alınması, belli vergi teşvikleri, nakit para verilmesi gibi.
Doğru bir karar. İstanbul'un nüfusu 16 milyon. Günübirlik gelenler ve turistlerle bu sayının 18 milyonu aştığı tahmin ediliyor.
Böyle büyük bir nüfus yoğunluğu trafik, konut sıkıntısı, kiraların yüksekliği vs. gibi problemleri de beraberinde getiriyor.
Aslında son dönemde enflasyon ve kiralardaki artış yüzünden İstanbul'dan tersine göç başlamıştı.
Özellikle emekliler, evlerini yüksekten kiraya verip memleketine dönüyordu. Kira ödeyemedikleri için göç edenler de vardı. Şimdi devlet desteği devreye girince bu terse göç artabilir.
İstanbul'da nüfusun belli ölçüde azalması hem konut talebini azaltır hem de kiraları düşürebilir.
***
TRABZONSPOR SATILACAK MI?
Katar Şeyhi Tamim bin Hamad'ın Trabzonspor Kulübü'nü 665 milyon Euro karşılığında satın almak istediğine dair haber çıktı.
Daha önce Trabzon'a gelen ve başta yaylalar olmak üzere kenti çok beğenen Hamad, Trabzonspor'un satın alınması için ön ayak olunmasını istemiş.
Bu haber asparagas mı, doğru mu henüz netleşmedi ama bu iddiaya tepki gösteren de var sevinen de!
Başta İngiltere, Fransa ve İtalya olmak üzere Manchester City, Newcastle, Paris Saint German gibi köklü kulüpler bile yabancı sermayeye satılıyorsa, Türkiye'de de satılabilir.
Kulüplerin asıl sahibi taraftardır. Şirketler kulüplere yatırım yapar. Takımın başarılı olması için para harcar ve sonrasında kâr etmeyi bekler.
City'yi, Şeyh Mansur bin Zayed El Nahyan'ın şirketi City Football Group satın almasaydı belki de hiç şampiyon olamayacaklardı ve şehrin diğer takımı Manchester United'ın gölgesinde kalacaklardı.
İngiltere'nin kuzey doğusu daha milliyetçidir ama Newcastle taraftarı, takımı Suudi Arabistan destekli bir konsorsiyuma satılınca Arap kıyafetleri giyip, Suudi Arabistan'da Veliaht Prens Muhammed Bin Salman'ın maskelerini takıp kutlama yaptılar.
Yıllardır küme düşme potasında yer alan Newcastle bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde oynayacak!
Türkiye'de futbol çok seviliyor ve takımların taraftar sayısı Avrupa'ya göre yüksek. Ama kulüplerimizin çoğu dernek statüsünde ve borç batağında.
Yabancı sermaye ile takımlarımız borçlarından kurtulup Avrupa'da yükselişe geçebilir.
***
KAFES DÖVÜŞÜNE GEREK KALMADI
Instagram'ın kullanıma sunduğu Threads, 24 saat içinde 70 milyon kullanıcı sayısını aşarak rekor kırıp, kısa sürede 100 milyon kullanıcıya ulaşınca Twitter'a rakip olacağı konuşuluyordu.
META kolaya kaçıp Twitter'ın kopyasını yarattı. Instagram kullanıcılarına güveniyorlardı. Lakin beklenen olmadı.
Açıldığında platforma üye olan 10 kişiden 7'si bir daha geri gelmedi.
Geri gelenlerin de Threads'te kalma süresi 20 dakikadan 10 dakikaya kadar geriledi.
Oysa Twitter'ın yeterince kopyası vardı! Daha farklı devrim yaratacak bir sosyal medya uygulamasına ihtiyaç vardı.
Elon Musk'ın korktuğu başına gelmedi. Meta CEO'su Mark Zuckerberg ile kafes dövüşü yapmasına da gerek kalmadı.
***
İYİ Kİ DOĞDUN 'DADAŞ PİRANA'
Erzurumlu Kamil Elmalı (43), iş yerinde beslediği 36 yaşındaki, 4 kilogram ve 60 santimetre uzunluğundaki 'Dadaş piranaya' yaş pasta ve cağ kebaplı doğum günü kutlaması yapmış.
Elmalı, yaş pastayı davetlilere, cağ kebabı da akvaryumdaki piranaya ikram etmiş.
Erzurum'da pirana olduğuna mı, çağ kebabı yemesine mi, piranaya doğum günü partisi yapılmasına mı hayret edeyim bilemedim.
Seneye de kıtlama çay içer bu pirana!
***
YÜZDE 99 DEĞER KAYBETTİ
Twitter'ın kurucusu Jack Dorsey tarafından atılan "Just setting up my twttr" yazılı tarihin ilk tweeti, 2021'de Türk işadamı Sina Estavi tarafından tam 2.9 milyon dolara satın alınmıştı.
Estavi, geçtiğimiz yıl söz konusu NFT'yi 46 milyondan açık artırmaya çıkarmıştı ama kimse o fiyata yaklaşamayınca açık artırma iptal edilmişti.
Söz konusu NFT'ye gelen son teklif ise 103 lira oldu, iyi mi? Aslında dileyen istediği teklifi yapar. Bunun bir önemi yok lakin söz konusu NFT'nin şu an yüzde 99 değer kaybettiği belirtiliyor.
NFT'lere büyük ilgi varken de bu yatırımın riskli olduğunu yazmıştık. Çünkü NFT eserlerinin fiziksel bir karşılığı yoktu. İnternet dünyasında zaman zaman böyle 'sazan avı' yapılıyor. Furyaya kapılanlar yemi yutuyor! Sahi bir de Metaverse'den alınan arsalar vardı. Onlara ne oldu acaba?