"Türkiye ilk casus uydusunu fırlattı. Türkiye ilk kez bu imkana sahip oldu."
"İMECE'nin uçuş bilgisayarından, haberleşme ve optik sistemine kadar tüm kilit sistemleri Türkiye'de tasarlandı."
"Türkiye ilk kez, bir metreden küçük nesneleri bile ayrıntılı analiz edebilen kameralı bir uyduyu yörüngeye yerleştirdi."
"Türkiye'nin ilk gözlem uydusu, beş yıllık görevi boyunca dünyanın dört bir yanından görüntüler alacak."
PANİKTELER!
"İMECE gezegenin herhangi bir yerinden fotoğraf çekebilecek."
Bu başlıklar ve spotlar Yunan medyasında çıktı. Yunan medyası TGC Anadolu'ya da geniş yer vermişti!
Normalde İMECE, Türkiye'de birinci gündem maddesi olmalıydı.
İMECE uydusu, savunma ve haberleşme alanında tarihi bir adım.
Ülkemize büyük stratejik kabiliyet kazandıracak ama muhalif medya bu gelişmeyi manşete taşımadı. Sosyal medyada gerekli ilgiyi görmedi.
İMECE'ye hak ettiği değeri Yunan medyası gösterdi!
Ee korkuyorlar! Artık Yunanistan'da da bir metreden küçük nesneleri bile yüksek çözünürlüklü bir şekilde takip edebileceğiz!
Yunanistan'ı her açıdan, her çözünürlükte 7 gün 24 saat gözetleyebileceğiz!
Bu şu demek oluyor; Yunanistan'daki bütün askeri hareketliliği takip edebileceğiz. Bu füze de olur, çarşı iznine çıkan bir grup Yunan askeri de!
Ve bu stratejik kabiliyeti sadece Yunanistan'a karşı değil, birçok ülkeye karşı elde etmiş olduk.
İşte bu yüzden Yunan medyası panik içinde!
Bizim medyada ise uzaya yerli uydu göndermemiz bile artık rutin haber oldu, iyi mi?
***
ACILI VE ŞALGAMLI...
Şalgam denilince akla ilk gelen şehir Adana'da bir dondurmacı, acılı şalgamdan dondurma üretti.
Dondurmacı, süt, şeker ve salebi karıştırarak ürettiği dondurmayı bu kez de acılı şalgam ile harmanladı.
Dondurmayı tadanlar "Hiç yemediğimiz bir tarzda", "Farklı ama güzel" gibi yorumlarda bulunmuşlar.
Dondurmacı ise "Müşteriler ilk olarak garipsiyorlar ama tadına bakanlar çok beğeniyor" diyor.
Meksika'da acı soslu tatlılar yapıldığını izlemiştim.
Acı dondurma nasıl olur acaba? Artık Adana'ya gidince tadar, öğrenirim.
***
BU NASIL EGODUR?
Fenerbahçe teknik direktörü Jorge Jesus, "Seneye başkan burada olmazsa benim burada kalmam gibi durum söz konusu olmaz. Kalırsa durumu değerlendiririm" dedi.
Ben bu açıklamayı şampiyon olmasam bile Koç istediğim parayı verirse kalırım gibi anladım!
Koç, takım şampiyon olmasa da Jesus'la devam etmeyi gerçekten istiyor mu?
Sanmam, artık bu hatayı da yapmaz!
Bu kritik dönemde teknik direktörü destek olmak için sözleşmeyi uzatacağı haberlerini yayıyor olabilir.
Aldırdığı birçok futbolcu kötü çıktı. Derbileri kaybetti. Büyük yatırıma rağmen liderin altı puan gerisinde. Şampiyon olması mucizelere kaldı ama Jesus hala kibirli konuşabiliyor!
Türkiye'yi neresi sanıyor bu arkadaş? Brezilya ligi ile karşılaştırıyorsa Süper Lig daha zorlu bir lig.
Jesus hangi ara efsane yapıldı onu da anlamış değilim! Avrupa Kupaları'nda şampiyonluğu mu var? Milli takım başarısı mı var?
Jesus'tan çok daha kariyerli, başarılı onlarca teknik direktör geldi Türkiye'ye!
Eğer şampiyon olmasa bile yine bu kibirli, egolu, yaşlı teknik direktörle devam edecekse Koç önce kongreye gitmeli!
***
KANSERE KESİN ÇÖZÜM ZOR!
Kanser tedavisinde büyük gelişmeler yaşanıyor. Yakın gelecekte yeni ilaç ve aşılar çıkacak. Kansere karşı kesin çözümün bulunması yönünde bir beklenti oluştu.
Ancak Cancer Research UK tarafından yürütülen yeni bir araştırmada kötümser bir sonuç çıktı.
Donanım Haber'e göre, Birleşik Krallık'taki 13 hastanede akciğer kanseri tedavisi gören 400'den fazla kişiden hastalık ilerledikçe akciğer kanserlerinin farklı bölgelerinden biyopsiler alındı.
Şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı kanser araştırmaları arasında gösterilen tam dokuz yıl süren bu araştırmanın sonuçlarının farklı kanser türlerinde de geçerli olacağı belirtiliyor.
Ne yazık ki, araştırma kanserlerin zaman içinde değişip, geliştiğini, sabit ve değişmez kalmadıklarını, sürekli mutasyona uğradıklarını kanıtlıyor.
Araştırmayla ilgili Prof. Charles Swanton, "Tümörlerin ne kadar uyumlu olabileceği beni şaşırttı. Bu konuda çok iç karartıcı konuşmak istemem ama bir tümörün evrilebileceği neredeyse sonsuz olasılık var ve evrensel tedaviler bulabileceğimizi sanmıyorum" dedi.
Özetle ufukta kesin çözüm gözükmüyor.
Erken teşhis ve kanserin nüksetmesini engellemek yine en etkili mücadele.
Belli bir yaştan sonra mutlaka belirli aralıklarla kontrolden geçmekte fayda var.
***
BU NE YAMAN ÇELİŞKİ?
Araştırma kuruluşu Oil Change International'ın raporuna göre fosil yakıt şirketlerinin karı geçen yıl 4 trilyon dolara ulaştı.
Uluslararası 60 özel bankanın, fosil yakıt sektörüne 2022'de sağladığı finansman 2021'e göre (800,9 milyar dolara) az da olsa düştü ama 2022'de yapılan 673 milyar dolar destek yine de çok yüksek!
Karbon salınımı düşsün diye insanlar yapay ete alıştırılmaya çalışılıyor. Dana, sığır yetiştirmesinin bile önüne geçilmeye çalışılıyor.
Gelişmekte olan ülkelerin kömür kullanması engelleniyor.
Ancak fosil yakıt kaynaklı emisyonların, 2050'ye kadar net sıfır emisyona çekilmesinin hedeflendiği Paris Anlaşması'nın üzerinden geçen yedi yılda söz konusu bankaların fosil yakıt finansmanı 5,5 trilyon doları buluyor.
Bu ne yaman çelişkidir böyle?
Fosil yakıt üreticileri enerji kriziyle kara doydu. Bir de uluslararası finans sektörü bu şirketleri krediye boğuyor.
Sonra da fakir ve gelişmekte olan ülkelerden bile Küresel Isınma ile sert mücadele edilmesi bekleniyor.
Ben bu işten bir şey anlamadım!
Katı fosil yakıtlara veda edilmek isteniyorsa bu kadar kar eden sektöre neden bu kadar yüksek finansal destek sağlanıyor?
Yoksa 'Yeşil Dönüşüm Stratejisi' de bir aldatmaca mı?
***
Altyazı
"Cesurun bakışı, korkağın kılıcından keskindir yeğen!" (Ezel)