Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Deprem riskinin en az olduğu iller

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından hazırlanan Diri Fay Haritası'na göre ülkemizde 5,5 ve üzeri büyüklükte deprem üretebilecek tam 485 diri fay bulunuyor.
45 il ve 110 ilçede 5,5 ve üzeri deprem meydana getirebilecek aktif fay hatları bulunuyor.
Depremden birinci derecede riskli iller şöyle:
İzmir, Balıkesir, Manisa, Muğla, Aydın, Denizli, Isparta, Uşak, Bursa, Bilecik Yalova, Sakarya, Düzce, Kocaeli, Kırşehir, Bolu, Karabük, Hatay, Bartın, Çankırı, Tokat, Amasya, Çanakkale, Erzincan, Tunceli, Bingöl ve Muş, Hakkari, Osmaniye, Kırıkkale ve Siirt.
Riskin en az olduğu dördüncü ve beşinci grupta yer alan iller ise Sinop, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin, Kırklareli, Ankara, Edirne, Adana, Nevşehir, Niğde, Aksaray, Konya ve Karaman.
Elbette konutların sağlamlığı da önemli. Son depremlerde etrafındaki enkaza inat dimdik ayakta duran, sıvası bile dökülmeyen yapılar da var.



İÇ GÖÇ!
Gelen haberlere bakılırsa deprem bölgesinden ayrılanlar İstanbul yerine, deprem riski daha az olduğu için Ankara'yı tercih ediyor.
Doğal olan da bu zaten. Yeni bir hayat kurarken deprem riskinin en az olduğu şehirler tercih edilir.
Öte yandan iş, aş da önemli. İnsan karnının doyduğu yerde yaşar.
Şimdi deprem riskinin en az olduğu kentlere doğru bir iç göç yaşanabilir.
Bu kentlerde nüfus, konut, işyeri fiyatları ve kiralar artabilir. Bu durum tam tersi de deprem riskinin yüksek olduğu yerlerde gerçekleşebilir.
Türkiye'nin demografik yapısını da dikkate alarak plan ve programlar hazırlanmalı.

***


TAHMİNİ ZARAR 84 MİLYAR DOLAR
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu'nun (TÜRKONFED) tahmini hesaplarına göre depremlerin konutlarda yaklaşık 70 milyar 800 milyon dolar hasara ve milli gelirde 10 milyar 400 milyon dolar kayba yol açtı.
TÜRKONFED, işgücündeki kayıpların da ekonomiye 2 milyar 900 milyon dolara mal olacağını söyledi.
Bu da Türkiye için toplam 84 milyar dolarlık bir zarar demek.



Yine de uzmanlar depremlerin ekonomiye etkisini hesaplamak için henüz erken olduğunu belirtiyorlar.
Yıkılan ve zarar gören fabrika ve iş yerlerinin tekrar tam kapasite üretime geçmesi süresi de zararı azaltacak ya da artıracak.
Öte yandan hükümet bir yıl içinde yeniden konutlandırma çalışmalarını tamamlayacağını ve afet yardımı olarak başlangıçta yaklaşık 100 milyar lira tahsis edileceğini açıkladı.
Son İzmir, Elazığ depremlerinde hükümet çok hızlı refleks gösterip yaraları sarmıştı.
Elbette şimdiki kayıp çok daha büyük ama ulusumuzun ilk günden gösterdiği yardımlaşma ve birlik ruhu en büyük güvencemiz.

***


KAYBETTİĞİMİZ MESLEKTAŞLARIMIZ
Medya emekçileri depremin ilk saatlerinden itibaren sahadaydı. Zor şartlarda çektikleri görüntüler ve yaptıkları haberlerle gözümüz kulağımız oldular.
Doğru haberin ne kadar önemli, asılsız haberin ise nasıl panik ve kaos yarattığını gördük!
Ne yazık ki, depremde hayatını kaybeden meslektaşlarımız da oldu.



Ayşe Figen Arlı (İskenderun Ses), Aziz Çevlik (Manşet / K. Maraş), Burak Alkuş (Adıyaman Ses), Burak Milli (AA / Hatay), Gökhan Aklan (İHA / Hatay), Hidayet Özdemir (Gazeteci -Yazar/Adıyaman), İskender Korkut (Mercan TV/ Adıyaman), İzzet Nazlı (DHA/ Hatay), Kemal Öner (Adıyaman Telgraf), Meltem Özgen (TV sunucu/Adana), Muhammed Akan (Adıyaman Haber) Mustafa Yüzbaşıoğlu (Bugün / K. Maraş), Neşet Alkan (Haber Ekspres/Hatay), Ruhi Akan (Jet Haber/Adıyaman), Yunus Emre Doğan (Mercan TV/Adıyaman) Zübeyir Pektaş (Halkın Sesi / Adıyaman) ve Fatih Bayın (Radyo Tek / Adıyaman) hayatlarını kaybettiler.
Hayatını kaybeden meslektaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum.

***


ÇATLAĞI GÖRÜNCE AYRILMIŞ
Depremde en yüksek can kaybının yaşandığı binalardan biri olan Hatay'daki Rönesans Rezidans'ın eski sakinlerinden Zekiye Barutçu Yiğitbaşı ibretlik bir açıklama yaptı.
Rönesans Rezidans'a 2013 yılında taşındığını belirten Yiğitbaşı "İki daire aldık. 2022 yılına kadar da burada oturduk.
Taşınmadan kısa süre önce koridorda çatlak gördüm. Her geçen gün o çatlak büyüdü, birkaç ay sonra bir parmak girecek kadar genişledi. Yöneticiye anlattım, 'Ben korkuyorum' dedim. Temelin kaydığını düşündüğümü söyledim. Alay edermişçesine güldü" dedi.



Demek ki, rezidansın çürük olduğu depremden önce de anlaşılmış.
Zekiye Hanım oradan taşınarak en doğrusunu yapmış.
Birçok insan yüksek kiralar ödenmesine rağmen çürük binalarda yaşamak zorunda kalıyor.
Elbette yeni bir konut bulmak, taşınmak zor süreçler ama yaşadığınız konutun depreme karşı riskli olduğunu düşünüyorsanız oralardan ayrılmaya bakın.
Umarım bundan sonra kiralanan ya da satılan konutların depreme karşı risk raporu sunulur.
Hatta sözleşmelerde konutlar risksiz, az ve orta riskli diye belirtilmeli.

***


TAŞ, KÂĞIT, MAKAS
Allah korusun kızınızla enkaz altında kaldınız. Hem çocuğunuza moral olmalısınız hem de sürekli yardım çağrısı yapmalısınız.
Böyle bir durumda baba ne yapabilir?
Hatay'da 101 saat sonra enkazdan babasıyla çıkarılan 8 yaşındaki Tanem Safiye Okur, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Babam bana masal anlattı, şarkı söyledi. Bir de oyun oynadık; taş kâğıt makas. Karanlıktan göremiyorduk, hangi işareti yaptığımızı birbirimize söylüyorduk.
Sonra uyudum, uyandım. Çok üşüdüm. Babam battaniyeyle sardı ama yine de üşüdüm. Babam kucağında ısıtmaya çalıştı."
Filmlere konu olacak bir yaşam mücadelesi değil mi? Evet daha ne etkileyici öyküler var! Sadece 1999 Marmara Depremi'ni konu alan filmlerin sayısı bir elin beş parmağını geçmez! Bizim yönetmenler de iş yok!
Kızımla taş, kâğıt, makas oynadığımda hep bu olayı hatırlayacağım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA