7,7 ve 7,6 şiddetlerinde iki büyük depremin neden olduğu yıkım çok büyük. Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay'da enkaz altında kalan vatandaşlarımızı kurtarmak için zamana karşı yarışılıyor.
Kışın sert geçtiği bölgede enkaz altındakiler gibi, afetzedeler, afet personeli de hipotermi riski yaşıyor!
Devletin bütün kurumları, başta AFAD olmak üzere birçok kurtarma ekibi, Kızılay ve diğer yardım kuruluşları, ordu, polis, itfaiye ekipleri, medya çalışanları ve vatandaşlar insanüstü bir mücadele sergiliyor.
Ve güzel haberler de geliyor. Büyük mucizeler gerçekleşiyor. Enkazın altından çıkarılan çocukları izlerken mutluluk gözyaşları döküyoruz.
İşte o büyük mucizelerden bazı örnekler:
■ Kahramanmaraş Pazarcık ilçesinde yıkılan 6 katlı binada yaşayan dört kişilik Güneş Ailesi de enkaz altında kaldı. Öğretmen anne, okuldaki meslektaşlarının bulunduğu WhatsApp grubuna yazarak yardım istedi. Anne, baba ve erkek çocuk sabah erken saatlerde kurtarıldı ancak 5 yaşındaki Ayşe Kübra Güneş hâlâ enkazdaydı. Ekipler minik Ayşe'nin yerini tespit etti. Ayşe yedi saat direndi ve kurtarıldı. Ayşe'nin babasına sarılması elini hiç bırakmaması! Ne büyük bir mucize!
■ Hatay'da yıkılan binanın enkazında yaşam üçgeni sayesinde hayatta kalan dört çocuğu kurtarmak için vatandaşlar seferber oldu. Ağlayarak kurtarma çalışmalarına katılan vatandaşlar, sürekli dua ederek, "Allah'ım yardım et" dediler. Ve üç saatlik büyük bir mücadelenin sonunda çocuklar kurtuldu.
■ Kahramanmaraş'ta küçük bir kız çocuğu enkazın içinden emekleyerek çıktı.
■ Pazarcık ilçesinde yıkılan sekiz katlı binanın enkazından ses geldiğini belirleyen AFAD ekibi, sesin geldiği yönde arama çalışmalarını yoğunlaştırdı. Sürekli moral verilen 14 yaşındaki Fatma Sarı direndi ve kurtarıldı.
■ Kahramanmaraş'ta beş yaşındaki minik Kumsal 17 saat enkaz altında bekledi. Kumsal "Çok yoruldum, çıkarın beni buradan, susadım" diye feryat ediyordu. Ve ekipler onu da kurtardı.
■ Kurtarma ekipleri, Gaziantep'teki Ayşe Mehmet Polat sitesinde 3 aylık bebek ve annesini kurtarmak için zamana karşı büyük bir savaş verdiler. Ve bebek ile annesi hayata tutundu.
'ANNEMİ DE KURTARIN'
■ Diyarbakır'da Polis Arama Kurtarma büyük uğraşlar sonunda enkaz altında kalan genç kıza ulaşarak sağ şekilde çıkardı.
■ Hatay'ın Payas ilçesinde çöken 3 katlı bir binadan kurtarma ekipleri tam 11 kişiyi kurtardı.
■ Şanlıurfa'da enkaz altından sekiz 8 saat kalan bir kız çocuğu da sağ olarak kurtarıldı.
■ Mehmetçik, Gaziantep Nurdağı'nda enkazdaki bir çocuğu zamana karşı yarışarak kurtardı. Küçük çocuğun "Annemi de kurtarın" sözleri ise yürekleri parçaladı.
Bunlar gibi daha birçok mucize gerçekleşecek. Birçok doğal afetin yaşandığı ülke olduğumuz için hayat kurtarma konusunda büyük bir tecrübeye sahibiz. Dünyanın en başarılı, en tecrübeli kurtarma ekiplerine sahip olan ülkelerden biriyiz.
Kurtarma çalışmalarında görev alanlar cennetlik insanlar. İyi ki varsınız.
***
EN KÖTÜ SENARYO GERÇEKLEŞTİ!
Deprem denince aklımıza ilk 1999 Marmara Depremi geliyor. 7,4 büyüklüğünde meydana gelen depremi uzmanların 'asrın felaketi' kabul etmişlerdi.
Aradan 23 yıl geçti yine sabaha karşı bu sefer Kahramanmaraş Pazarcık merkezli çok daha büyük bir deprem yaşadık. 7.7 şiddetindeki depremin gücü 130 atom bombasına eşit.
Yine aynı gün Elbistan merkezli 7.6 şiddetinde bir deprem daha yaşandı. Ve bu iki deprem 10 ili birden etkiledi.
Uzmanlar iki depremi birbirine yakın yerlerde, aynı zamanda ve benzer büyüklükte meydana gelmeleri "çifte deprem" olarak tanımladı.
KAÇ YENİ BİNA YAPILDI?
Sismometrelerle gözlemlerin başladığı 1900'lü yıllardan bu yana, bu hatta bu büyüklükte bir deprem kaydedilmedi. Bazı uzmanlar yeryüzünde böyle bir deprem işleyişi görülmediğini söylüyor.
7,7 büyüklüğünde depremin yüzeye 10 kilometreden yakın meydana gelmesi ise "en kötü senaryo" olarak görülüyor. Yani tarihimizin en büyük felaketini yaşıyoruz!
Devletimiz, AFAD başta olmak üzere kurtarma ekiplerimiz ve gönüllü yardıma koşan vatandaşlarımız insanüstü bir gayretle, zamana karşı yarışarak enkaz altında insanları kurtarmaya çalışıyor.
Deprem yönetmenliğine göre yapılmış kaç yeni bina yıkıldı? Bu binaları kimler denetledi? Belediyelerde malzemeden çalınarak yapılan bu yeni binalara kimler ruhsat verdi? Yapı denetim ruhsatları alınırken rüşvet çarkı işledi mi?
Tüm bu soruları soracağız.
Ama şimdi değil! Kurtarma çalışmaları bittiğinde sormalıyız. Ve gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra bu soruların yanıtlarını alıp sorumluları cezalandırmalıyız. Bunu yapmazsak bir sonraki depremde yine aynı acıları yaşarız.
Ama şimdi birlik, beraberlik ve yardımlaşmaya ihtiyacımız var!
***
HAYAT KURTARAN UYGULAMA
Vatandaşların afet ve deprem anında yardım ekiplerine cep telefonu üzerinden ulaşmasını sağlayan "AFAD Acil Çağrı" adlı mobil uygulaması depremde işe yaradı.
Enkaz altındaki bazı vatandaşlar bu uygulamayı kullanarak ekiplere yerini bildirerek hayatta kalmayı başardılar.
Bu uygulama sayesinde internet üzerinden acil çağrı başlatabiliyor. Çağrı başlatıldığında 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bağlanılıyor, bundan sonra afetzedenin durumunu kısaca anlatan butonlar kullanılabiliyor.
Kişi konuşabilecek durumda değil ise uygulamadaki acil durum cümleleri kullanılarak mesaj yoluyla yardım alınabiliyor.
Ve böylece kurtarma ekipleri enkaz altındaki kişinin konumunu öğrenebiliyor. Tabii bölgede internet bağlantısı varsa ya da yoğunluk yüzünden sorunlar yaşanmıyorsa!
"AFAD Acil Çağrı" hayat kurtaran bir uygulama. Mutlaka cep telefonunuza indirin.