Sosyal konut projesine başvurular dün başladı ve daha ilk gün sona ermeden 224 bini geçen bir başvuru sayısına ulaşıldı.
Üstelik e-Devlet üzerinden başvurular kademeli olarak alınıyor. Örneğin dün TC kimlik numarasının son hanesi 0 olan vatandaşlar başvuru yapabildiler.
2+1 konut: 608 bin lira (2 bin 280 lira taksit, 240 ay vade), 3+1 konut: 850 bin lira (3 bin 187 lira taksit, 240 ay vade)! Gerçekten dar gelirli vatandaşlar için güzel bir fırsat.
Üstelik bu dev proje sadece ihtiyaç sahiplerine yönelik. Evi olan başvuramıyor!
ABD'den, Avrupa'dan örnekler vererek hep Türkiye'nin sosyal bir devlet olduğunu, sağlıktan eğitime, konut projelerin birçok alanda ücretsiz hizmetler sunduğunu yazıyorduk.
Örneğin TOKİ, 20 yılda çok uygun fiyatlara, kira öder gibi 5 milyon vatandaşımızı ev sahibi yaptı!
Ve şimdi yeni proje sayesinde 81 ilde 2023-28 yılları arasında 500 bin sosyal konut yapılacak ve yine çok uygun fiyatlara 250 bin konut amaçlı arsa, sadece ihtiyaç sahiplerine verilecek.
Sadece Türkiye'de değil, dünyada da eşine az rastlanacak bir sosyal devlet anlayışıdır bu!
Hükümet tüm dünyada pandemi sonrasında yaşanan yüksek enflasyon, enerji ve gıda krizlerine karşı son dönemde birçok proje üretiyor.
Öğrencilerin yurt sorununun çözülmesinden 2 bin liranın altındaki borçları kapsayan yaklaşık 10 milyon icra dosyasının tasfiye edilmesine, doğalgaz ve elektrik yardımından yararlanan aile sayısının artırılmasına kadar birçok alanda dar gelirli vatandaşa destek olacak çalışmalar yapılıyor.
Elbette bunlar da yeterli değil. Örneğin orta sınıfı da rahatlatacak projeler lazım. Ama sonuçta hükümet bu zor günleri az hasarla atlatmak için çalışıyor.
Peki, bu sırada 'Altılı Masa' ne yapıyor? Sadece eleştiriyorlar ama vatandaşı ikna edecek, güvenini kazanacak vaatlerde bile bulunamıyorlar! Açıkladıkları hiçbir ekonomik plan yok. Somut sosyal devlet projeleri de sunamıyorlar!
Dün 500 bin sosyal konut projesi başvuruları başladığında muhalefetin gündemi; "Tarkan konseri", "Mansur Yavaş neden konuşmuyor?" ve "Sultan Vahdettin hain miydi?"!
Muhalefet bu konuları tartışırken dün 225 bin dar gelirli vatandaş hayatında ilk defa ev almak için başvuru yaptı. Ve ayda 2 bin 800 TL taksitle ev sahibi olacak olmanın hayallerine daldı! Ülke gerçeklerinden bu kadar uzak bir muhalefet dünyada arasanız bulamazsınız!
***
YOK ARTIK YOUTUBE!
YouTube'da video açtığınızda bazen bir, bazen iki reklam birden çıkıyor. Çaresizce reklam atlama bölümünde geri sayımın bitmesini bekliyorsunuz.
Yeni çıkan haberlere göre Youtube'da artık video başlarken iki yerine beş reklam oynatılacakmış.
"Yok, artık" dediğinizi duyar gibiyim. Amaç elbette kullanıcıların, videoları reklamsız izleme olanağı sunan paralı YouTube Premium üyeliğine geçişini artırmak.
2022 verilerine göre YouTube'da günde 1 milyar video izleniyor. Günlük 122 milyon aktif kullanıcının çevrimiçi olarak bağlandığı platformda insanların ortalama video izleme süresi ise 19 dakika.
Yıllarca yüklenen videolara telif ödemeden büyüyen şirket dünyanın en büyük ve yaygın video platformu haline geldi.
YouTube isterse 10 reklam da koyar! Çünkü alternatifleri onun kadar güçlü değil!
Öte yandan bu reklam uygulaması uzun vadede artarak devam ederse insanlar yavaş yavaş diğer platformlara kayabilir.
***
KRAL HUYSUZ ÇIKTI!
Kral 3. Charles tahta çıkma töreninde imza atarken yardımcılarına kızgın bir ifadeyle masada elini koyacağı yerin boşaltılması talimatını verirken görüntülenmiş ve bu anlar sosyal medyada gündem olmuştu.
Önceki gün de Charles'ın Kuzey İrlanda'daki Hillsborough Kalesi'nde ziyaretçi defterini imzalarken eşi Camilla deftere 13 Eylül yerine yanlışlıkla 12 Eylül tarihini attığını söyledi.
Charles tam hatasını düzeltirken dolma kalemin akmasına öfkelendi ve "Bu kahrolası şeye tahammül edemiyorum" diyerek odayı terk etti. Defteri de Camilla imzaladı.
Charles da haklı. Yıllarca bekledi ve şimdi "73 yaşındayken gelen kral unvanını ben ne yapayım" diyor sanki!
Ee yaşlılık kolay değil, şeker çıkınca öfke patlamaları yaşanması doğal.
İngilizler, Camilla'yı sevmiyor ama huysuz kralın arkasını o toparlayacak gibi gözüküyor.
***
BİZİM TASARRUF PLANIMIZ NİYE YOK?
Rusya'nın Avrupa'nın doğalgazını kesmesi ve yaşanan enerji krizi nedeniyle pek çok Avrupa ülkesi tasarruf planlarını devreye soktu.
Ne gariptir ki bu gelişmeler haber yapılınca Türkiye'deki muhalifler "Tabii canım Avrupa bizi kıskanıyor!", "Abartmayın" diye kızıyorlar.
Örneğin İsviçre Enerji Bakanı tasarruf için vatandaşlara "Birlikte duş alın" çağrısında bulundu. Bunun haberi yapılınca da "Yok artık, o kadar da değil" deniyor! Evet, durum o kadar vahim!
Hollanda basınında bile dün şöyle bir haber vardı: "Soğuk duş alarak yılda 600 Euro tasarruf edebilirsiniz. Sağlığınız için de yararlı."
vrupa zor kışı nasıl geçireceğinin hesaplarını yaparken Türkiye'de ise hükümetin uyguladığı başarılı denge politikaları sayesinde doğalgaz depolarımız dolu.
Devletimiz dünyada elektrik ve doğalgazdaki anormal artışı vatandaşa yansıtmamak için gerektiğinde faturaları süspanse ediyor ama bu desteğe rağmen faturalar yüksek geliyor!
İşte bu noktada bizim de tasarruf planlarını devreye sokmamız lazım. Artık yeni dünyada enerji fiyatları uzunca bir süre sürekli yükselecek!
Avrupa gibi zor durumda değiliz ama tasarruf iyidir!
Ne yazık ki, toplumumuzda tasarruf kültürü gelişmiş değil. Sadece evlerde, işyerlerinde değil kamu kuruluşlarında da enerji tasarrufu yapmalıyız! Bizim tasarruf planlarımız niye yok?
Petrol ve doğalgaz zengini miyiz?
***
Altyazı
"Biri bana demişti ki, 'Zaman düz bir çemberdir.' Yaptığımız veya yapacağımız her şeyi tekrar yapacağız, tekrar o küçük çocuk ve kız o odada olacaklar. Tekrar ve tekrar. Sonsuza dek." (True Detective)