İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth'in cenaze töreni 19 Eylül'de Westminster Kilisesi'nde yapılacak. İngilizler cenazeye katılacak liderler için geliş şartları bile sundular:
Özel uçağınızla değil tarifeli uçakla gelin.
Zırhlı araçlarınızı getirmeyin.
Liderler cenazeye otobüsle götürülecek.
96 yaşında hayata veda eden Elizabeth, tahtta kaldığı 70 yıl boyunca 110'dan fazla ülkeyi defalarca tarifeli uçakla mı ziyaret etti? Gittiği ülkelerde otobüs mü kullandı da cenazesinde karbon salımını azaltmak için devlet başkanlarını otobüse bindirecekler?
Bana kalsa servis aracı bile kaldırmam ama bu İngilizler kendi milli geleneklerini o kadar abartıyorlar ki, başka ulusların da bunu uymasını istiyorlar!
Çekinmeseler tüm dünyada yas ilan edip, okulları bile kapatacaklar!
II. Elizabeth, 1952'de tahta çıktığında Joseph Stalin hala Sovyetler Birliği'nin lideriydi! Yatları, özel araçları, uçakları, dünyanın etrafını defalarca dolaşacak kadar ziyaretlerde bulunması vs. II. Elizabeth, dünyayı en çok kirleten liderlerdendi belki de!
İngilizler algı işini iyi biliyor! Cenazede devlet liderlerini otobüse bindirip tüm dünyaya "Ne güzel çevreci bir ülke ve Kraliyet Ailesi" dedirtecekler.
Aslında tüm liderler özel jetleriyle gelse bu sefer de çevreciler tüm o jetlerin yakıtını ve karbon salımını hesaplarlardı!
İngilizler genelde Kraliyet Ailesi ile gurur duyuyorlar ama onları devlet imkanlarını boş yere sömüren olarak görenler de var!
Örneğin Kral 3. Charles'ın tahta çıkışını protesto eden iki kişiyi polis gözaltına alındı.
45 yaşındaki tarih öğretmeni ve barış aktivisti Symon Hill, Oxford'da gazetecilere "Onu kim seçti?" diye bağırdığı için gözaltına alındığını söyledi.
Güzel soru! Demokrasinin beşiği olan ülkede Charles'ı kim seçti? Charles sandıkla mı geldi?
Edinburgh'da da "S... emperyalizmi, monarşiyi kaldırın" yazılı pankart tutan genç bir kadın gözaltına alındı.
Oldu mu şimdi bu? Hani düşünce özgürlüğü vardı?
21. yüzyılda İngiltere'nin hala Orta Çağ kafasıyla yönetilmesine itiraz etmek suç mu? En azından eleştiri özgürlüğü sunulmalı!
İngilizlerin hakkını yemeyelim, Orta Çağ Monarşi kafasını ile demokrasiyi uyum içinde sentezleyen bir devlet sistemleri var. Herkes sınırı biliyor. Bazen sınırı Parlamento bazen de, Kraliyet Ailesi çiziyor! Yani mevcut sistemi kimse değiştiremiyor! Ne başbakan, ne de kral!
***
KASKOSUZ ARAÇLAR SORUNU!
Türkiye Sigorta Birliği'nin verilerine dayanarak hazırlanan rapora göre Türkiye'deki araçların yüzde 20'sinde zorunlu trafik sigortası bulunmazken kaskosuzluk oranı yüzde 75. Bunun nedeni basit: Otomobil sigortalarındaki pirim miktarı geçtiğimiz yıla göre yüzde 134,9 arttı.
Yine otomobillerin kasko primlerindeki artış oranı ise yüzde 161'i buluyor.
Kaza bu nerede, nasıl olacağı bilinmez. Pahalı bir otomobile çarparsanız, kendi arabanızı verseniz bile masrafı karşılayamazsınız! Ama insanlar kaza riskini göze alarak yine de kasko yaptırmıyorlar.
Peki, sigorta şirketleri müşteri sayısındaki düşüşe çözüm arıyorlar mı? Öyle ilgi çeken bir indirim kampanyası yapan yok!
Aslında araç sigortalarında farklı opsiyonlar sunmalı. Örneğin "Ben yazdan yaza otomobil kullandığım için sigorta yaptırmıyorum" diyenler var.
Bu insanlar şehir merkezinde yaşıyorsa, otomobil kullanmaya çok ihtiyaçları yoksa her gün otomobil kullananla neden aynı sigorta ücretini ödüyorlar?
Bunun gibi birçok örnek var. Müşterilere farklı sigorta opsiyonları sunulmalı.
Sigorta şirketleri müşterileri çantada keklik görürse bu enflasyonda sigorta yaptıranların oranı her geçen gün azalır!
***
VERGİ KAÇIRAN INFLUENCER!
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın vergi denetimleri sonucunda Instagram, YouTube, TikTok, Twitch gibi platformlarda içerik üreten 50 bin kişinin elde ettiği gelirler üzerinden vergilerin tamamını veya bir kısmını ödemediği tespit edildi.
50 bin kişi buzdağının görünen kısmı! Bunların çoğu hiç ödeme yapmayanlar, beyanını vermeyenler! Reklam yapıp faturayı olduğundan düşük gösterenler ve ödeme farkını eşin, arkadaşın hesabından el altından alanların sayısı çok daha fazla.
"Parayı nereden buldun?" yasası çıkmadığı sürece vergi kaçıranların önüne geçilemez!
Ayrıca kuyumcusu taksicisi, avukatı vs. birçok çalışan gerçekte ödemesi gerekenden çok düşük vergi ödüyor.
Özel sektörde vergi kaçırmanın birçok yolu var ama bordrolu çalışanların maaşından her ay kuruşu kuruşuna vergi kesiliyor!
Influencer'ların gelir giderini takip etmek ise daha zor! Çok büyük paralar kazanıp çok az vergi ödeyen influencer'lar da var.
***
OKUL SERVİSLERİ OLMASA!
Okullar açılınca trafik arttı. Üstelik dün birçok büyük kentte toplu taşıma ücretsizdi.
Avrupa'da bizdeki kadar okul servisi yoğunluğu yok.
Kolay kolay kimse çocuğunu oturduğu mahallenin dışındaki bir okula yazdıramıyor! Sadece özel okulların servis araçları var.
Türkiye'de ise devlet okullarının bile özel servisleri var.
Normalde okullarda adrese göre kayıt sistemi var ama uygulama dışına çıkan birçok okul var. Farklı ilçelerden öğrenci kabul ediyorlar.
Bunu ek sınıf açarak ya da mevcut mahalledeki öğrenci sayısının az olduğunu öne sürerek yapıyorlar.
Örneğin Şişli'deki bir devlet okuluna Maltepe'den servis kalkıyor!
Farklı ilçeden gelen öğrencilerden de okul müdürleri yüksek kayıt ücretleri alıyor. Ve veliler gönüllü veriyor bu parayı!
Normalde devlet okulunda eğitim her yerde eşit olmalı ama bazı ilçelerde adı öne çıkan okullar, hatta öğretmenler oluyor!
Ve veliler uzak yerlerden çocuklarını servisle göndermeyi tercih ediyorlar! Yakın mesafelerde de servis kullanılıyor.
Çünkü çalışan veliler işe erken çıkmak zorunda!
Tüm bu etkenler birleşince trafikteki okul servisi sayısı artıyor!
Ve bu işten en çok zararlı çocuklar çıkıyor. Bazen çocuklar gidiş-dönüş günde 2-3 saat serviste geçiriyorlar.
***
Altyazı
"Camus der ki: Sonunda öleceğimizi bilmemiz hayatı kötü bir şaka yapıyor." (Fargo)