Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesaplarından İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı olduğu üç yılı aşkın sürede neler yaptığına dair paylaşımlar yapıyor.
43 milyar liralık devasa bir bütçeyi yöneten İmamoğlu'nun övündüğü hizmetler arasında lokanta, kreş açmak, süt dağıtmak var. Kendi döneminde biten bazı altyapı projelerinin ise ondan önceki dönemde başlatıldığından hiç bahsetmiyor. Bir de İmamoğlu yönetiminde durdurulan projeler var.
■ Örneğin; Silahtarağa İleri Biyolojik Arıtma Tesisi törenle iptal edildi.
■ Sancaktepe-Yenidoğan metro hattı toprak dökülerek kapatıldı.
■ Dolmabahçe- Levazım Tüneli'nin yapımı durduruldu.
■ Altunizade-Çamlıca Metrosu'nun yapımı durduruldu. Şimdi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı devraldı, yapımı devam ediyor.
Bir de CHP'nin başta karşı çıktığı ve bittikten sonra da İmamoğlu'nun 'Biz yaptık' dediği projeler var!
Örneğin CHP, altı yıl önce protesto edip yargıya başvuracağını söylediği Gaziosmanpaşa Stadı'nı AK Partili yönetim 2018'de başlayıp yüzde 90'ını tamamlamıştı.
Şimdi İmamoğlu, söz konusu projeye AK Parti döneminde başlandığından ve CHP'nin protesto etmesinden hiç bahsetmeden "Ben yaptım" diyor.
Bu nasıl zihniyet? Önce karşı çık, protesto et. Sonra yapılınca sahiplen.
Hazıra konmada İmamoğlu'nun üstüne yok!
***
HANGİ DANIŞMANIN FİKRİYDİ BU?
İnternetten satın alınan cep telefonu, tablet, akıllı saat ve bilgisayar gibi teknolojik ürünlerde 'koşulsuz iade dönemi' sona erdi. Ürün iadesi ancak kusurluysa yapılabilecek.
Malı alıp 10 gün kullanıp sonra sebep yokken iade eden ve bunu sosyal medyada paylaşanlar mutlu mu şimdi?
Evet, koşulsuz iade hakkı bazen suistimal ediliyordu. Bazı gençler doğum günü partisinde kullanmak için bile akıllı saat, telefon siparişi verip 10 gün sonra iade ediyordu. Kıyafetleri nişanda, partide kullanıp iade edenler bile vardı!
Müşterinin 10 gün kullanıp keyfi şekilde iade ettiği ürün, sonra başka bir müşteriye satılıyordu!
Peki, satıcı kötü niyetli çıkarsa ne olacak? Örneğin yeni alınan bir tablette donma, ısınma, performans sorununu ispat etmek zor olacak! Satıcı görünüşte sorun olmayan ama performans sorunu olan bir cihazı geri almamakta direnebilir!
Şimdi kurunun yanında yaşta yanacak! Elektronik aletlerde kusur tespit edildiğinde müşteri teknik servis ve Tüketici Hakem Heyeti ile uğraşacak.
Hepsini geçtim, iyi niyetli müşteri memnun kalmadığı bir ürünü beğenmek zorunda mı?
Türkiye'de her yerde teknoloji mağazası yok, insanlar alacağı bir ürünü nasıl test edecek? Tek taraflı düşünülmüş bir karar bu. Bütün yük alıcıda olmamalıydı!
Bu karar sahte teknoloji ürünü satanlara da yarayabilir!
Seçimler yaklaşırken her ne kadar suistimal edilse de müşterinin kazanılmış hakkı olan 'koşulsuz iade' hakkında sadece büyük şirketlere yarayacak bir karar çıkarmanın mantığını da anlamadım! Hangi danışmanın fikriydi bu?
Sandığa şirketlerin yöneticileri değil halk gidecek!
***
ÖZEL OKULLARIN YEMEK KIRTASİYE OYUNU!
Milli Eğitim Bakanlığı'nın özel okulların eğitim ücretleri için yüzde 36 zam sınırlandırılması getirmesi olumlu bir gelişmeydi. Ancak bazı okullar yemek, servis, kıyafet, kırtasiyeye yüzde 100'ün üstünde zam yaptı.
Örneğin servis ücretleri UKOME tarafından belirleniyor.
10 kilometre için 7 bin 150 lira civarı bir rakam belirlenmesi gerekirken, bazı özel okullar velilerden 18 bin lira istiyormuş.
2-3 bin lira tutması gereken kitaplar 10 bin liraya satılıyor. Erken kayıtlarda yemek masrafı 5-6 bin TL tutar diyen bazı okullar şimdi velilerden 15 bin TL istiyor.
Yani özel okullar ne yapıp edip bir şekilde yüzde 36 zam sınırının üstüne çıkıyor!
Ee memlekette her şeye zam geldi, yüzde 36 zam özel okullara yetmiyor diyenler olabilir? Ama MEB'in belirlediği bir yasal zam sınırı var!
Özel okullar denetlenmeli!
Haksız fiyat artışlarının önüne geçilmeli.
Asıl tartışılması gereken ise özel okulların öğretmenleri, devlet okullarından daha düşük maaşla çalıştırmaları.
Özel okullardaki öğretmenler mutsuz, sürekli okul değiştiriyorlar ve bundan da en çok öğrenciler etkileniyor!
Bazı özel okullar sadece ismini satıyor! Eğer çocuğunuzu özel okula gönderecekseniz önce öğretmenlere ne kadar maaş verdiklerini sorun!
Okul isterse altın kaplama olsun, mutsuz bir öğretmenden kaliteli eğitim alamazsınız!
***
EVİ KÖZLEDİ!
Balıkesir'de Himmet C. (69), patlıcan közlemek için evindeki eski ocağı yakmış. Kıvılcımların bacaya sıçraması sonucu yangın çıkmış ve evin çatısı kullanılamaz hale gelmiş.
Patlıcanlar közlenmiş mi bari? Şaka bir yana, Himmet amca gibi patlıcan yerine evi közlememek için barbekü, soba vs. fark etmez bacaları her yıl temizlemek lazım.
***
KAPORA SORUNU NE OLACAK?
İnternet üzerinden emlak ve otomobil satışında kapora dolandırıcılarının sayısı arttı.
Sahte ilanlarla kendilerine ait olmayan evleri ya da araçları ucuz fiyattan gösteren dolandırıcılar, arayanlardan kapora toplayıp, kayıplara karışıyor.
Müşteri piyasa değerinin altında fiyatı olan ilanlara dikkat etmeli. Ama kapora olmadan da satış yapılmıyor!
Kapora ödemelerinin güvenliğini sağlayacak bir sistem geliştirilmeli!
***
Altyazı
"Duygu denen şey, sadece kaybeden tarafta bulunan kimyasal bir kusurdur. Her zaman aşkın, tehlikeli bir dezavantaj olduğunu varsaymışımdır." (Sherlock Holmes)