Gaziantep'te yaşanan trafik kazası gazetecilik mesleğinde hep tartışılan "Gazeteci, önce insan mıdır, yoksa gazeteci midir?" sorusunu bir kez daha gündeme getirdi.
Gaziantep'te kontrolden çıkan bir otomobil şarampole devrilince bölgeye önce itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edilmişti. O sırada duran bir araçtan İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirleri Umut Yakup Tanrıöver ile Muhammed Abdulkadir Esen de yardıma koştu.
Ancak arkadan gelen otobüs devrildi ve Tanrıöver ile Esen yaralıları taşırken hayatlarını kaybetti.
Kazada yardıma koşan üç itfaiye eri ve dört sağlık çalışanı da hayatını kaybetti.
İki muhabir arkadaşımız önce gazetecilik deyip emniyetli bir yerden görüntü alsalardı belki de milyonlarca kez tıklanacak, insanlara ders olacak o otobüsün çarpma anını da görüntüleyip, hayatta kalacaklardı.
"Önce insanlık mı, gazetecilik mi gelir?" yanıtı zor bir soru! Sanki yardım etmeyip kamu görevini yapan gazeteciler insan değilmiş gibi yorumlar yapılıyor! Bence kötü insandan iyi ve başarılı gazeteci olmaz!
PIŞMAN OLDU
Güney Afrikalı fotoğrafçı Kevin Carter, 1994 yılında Sudan'da açlıktan ölmek üzere olan küçük bir kız çocuğu ve hemen arkada çocuğun ölmesini bekleyen, bir akbabanın yer aldığı fotoğrafı çekerek Pulitzer Ödülü kazanmıştı.
Carter bu 'ölümsüz' kareyi çektikten sonra küçük kızı, sadece bir buçuk kilometre uzaklıktaki Birleşmiş Milletler kampına götürmek yerine hemen çektiği fotoğrafı ajansa ulaştırmayı tercih etmişti. Ve bu yüzden çok eleştirilmişti. Akbaba fotoğraf çekilirken ürkerek kaçmıştı ama küçük kızın başına ne geldiği bilinmiyor.
Carter profesyonel fotoğrafçı olduğunu, yardım görevlisi olmadığını söyleyerek kendisini savundu. Ancak ödülü aldıktan üç ay sonra, henüz 34 yaşındayken yaşamına kendi eliyle son verdi. İntihar etmeden önce arkasında bıraktığı mektuplardan birinde şöyle yazmıştı:
"Çocuğu kurtarabilirdim. Makinemi bırakıp onu kucağıma alabilirim, yardım çadırına götürebilirdim. O anda sadece gazeteci olduğumu düşünüyordum. Şimdiyse önce insan olduğumu..."
Öte yandan Carter'ın çektiği fotoğraf o kadar etkiliydi ki, dünyada Afrika'daki açlığa karşı büyük yardım kampanyalarının başlatılmasına katkısı oldu!
Bu tartışmada nihai sonuca ulaşmak zor. Bazen önce gazetecilik gelir denerek çekilen bir fotoğraf ya da yapılan bir haberle milyonlarca insanın hayatı kurtuluyor, gerçekler ortaya çıkıyor ve insanlık dramları son buluyor.
Gaziantep'teki olaydan çıkarılacak ders ise çok basit; trafik kazalarında yardıma koşmadan önce, kendi emniyetimizi almalıyız!
Meslektaşlarımıza ve kazada hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve yaralılara şifalar diliyorum.
***
KAZALARDA İLK YARDIM NASIL YAPILMALI?
Gaziantep ve Mardin'de yaşanan feci trafik kazaları istisna değil.
Geçmişe göre trafik kazalarında bir gerileme var ama Avrupa'da hâlâ lideriz!
2020 verilerine göre Avrupa genelinde en çok trafik kazası kaynaklı ölüm yıllık 4 bin 866 ile Türkiye'de yaşandı.
Türkiye'de resmi verilere göre 2021'de 187 bin 524 ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldi.
Bu kazalarda 2 bin 422 kişi kaza yerinde, 2 bin 941 kişi ise kaza sonrası hayatını kaybederken 276 bin 935 kişi yaralandı.
Ülkemizde kaza geçiren araca yardıma koşulurken de birçok trafik kazası yaşanıyor.
Kaza geçiren araçları izlemek ise milli gelenek oldu! Kaza Tespit Tutanağı hazırlanırken bile kazalar yaşanıyor!
Kazaya müdahale konusunda sürücüler bilinçlendirilmeli! Emniyet sağlanmadan, uyarı işaretleri konmadan yapılan yardımlar kazalara davetiye çıkarıyor.
Otoyollarda artan hız limitlerinin kazaları artırıp artırmadığı incelenmeli.
***
HIPSTER OLAYIM DERKEN...
Kenan Doğulu'nun son konserinde giydiği çok bol pantolon, sosyal medyada gündem oldu. Birçok espri yapıldı.
Bence pantolon ünlü şarkıcının boyunu uzun göstermiş. Belki bunda pantolon bol olduğu için gözükmeyen topuklu ayakkabının etkisi olmuştur.
Kenan'ın doğal, organik imaj oluşturayım, 'hipster' olayım derken köylü dayılara benzediğine dair yapılan tespitlere de katılıyorum.
Son dönemde 'hipster' olmayı abartan erkeklerde benzer hatalar gözlemleniyor.
Bu karikatür ise evrimsel hatayı özetliyor.
***
TÜRKLERİ KORKUDAN TİTRETEN YUNAN DRONE'U!
Yunan gazetesi Greek City Times "Türkleri titreten drone neredeyse hazır" başlıklı bir haber yayımladı.
Başlık iddialı ama haberin içeriğinde klasik drone'lar 20-30 dakika havada kalırken Yunanistan'ın yaptığı drone'un iki saat uçabileceğinden bahsediliyor.
Haberdeki hatalı karşılaştırma ve abartılı başlık muhtemelen editörünün hatasıdır. Eğer değilse ve haber Yunan askeri kaynaklarına dayandırıldıysa durum vahim demektir.
20-30 dakika havada kalan drone'lar çocuklara karne hediyesi diye oyuncakçılarda da satılıyor artık.
Sıradan drone ile karşılaştırma yapıp 2 saat havada kalan drone'un Türkleri korkudan titrettiğini yazmak gerçekten trajikomik!
Örneğin Bayraktar TB2 SİHA'lar, 27 saat 3 dakika havada kalabiliyorlar. 27-2= 25 saat eder!
***
Altyazı
"Kendi kendine iyileşen bir insan tehlikeli ve güçlüdür." (Breaking Bad)
