Ünlü oyuncu Sermiyan Midyat, "Trabzon uçağındayım. Herkes Arapça konuşuyor. Umarım Trabzon'a gidiyorum" diye bir paylaşım yapmış.
Midyat gibi Arap turistleri küçümseyici paylaşım, laflar eden başka ünlüler de oldu!
Özellikle sosyal medyada Araplara karşı nefret söyleminde bir artış var.
Genelde Türkiye'deki göçmenlerle, petrol zengini Körfez ülkeleri vatandaşı turistler aynı kefeye konuyor!
Halbuki, Araplar dünyada en çok hürmet edilen turist!
Elbette zengin Arapların önceliği Avrupa. Ancak Türkiye'de ortalama Batılı bir aile geldiğinde 700 dolar harcarken Arap bir aile 3 bin dolar harcıyor.
Arap turistler ailece tatile çıkıyor, çarşı-pazar geziyor, yaylaya çıkıyor, restoranlardan çıkmıyor. Yemeye, içmeye, gezmeye, eğlenmeye daha çok para harcıyorlar.
Bizim muhaliflerin sevdiği Avrupalı turist ise her şey dahil otelden dışarı çıkmıyor!
Genelleme yapmak doğru değil ama Arapların, Batılı turistlere göre beş katı harcama yaptıklarını turizm işletmeleri belirtiyor.
Dünya genelinde de petrol zengini Körfez ülkeleri vatandaşı turistlerin yıllık 20 milyar dolar para harcadıkları belirlendi.
Midyat gibiler dünyayı dolaşmış sanatçılar, Londra'da, Paris'te, Venedik'te Arap turistlerle karşılaşmıyorlar mı? Özellikle Körfez ülkeleri vatandaşlarının nasıl el üstünde tutulduğunu bilmiyorlar mı?
Yurt dışına da gitmeye gerek yok! AVM'lerdeki mağazalarda, turistik bölgelerdeki esnaf da "İyi ki Arap turistler var" diyor.
Özellikle sosyal medyada küçümsenen, aşağılanan Arap turistlerin Türkiye ekonomisi için önemli bir gelir kaynağı olduğu unutuluyor!
***
YİNE BODRUM, YİNE ADİSYON!
Bodrum'da bir tatilci ünlü bir mekanda ödediği 26 bin 951 TL'lik adisyonun fotoğrafını paylaştı.
Pizzanın 425 TL, burgerin 395 TL, sigaranın 100 TL, Türk kahvesinin ise 62 TL'ye satıldığı mekanın adisyonunda 3 bin 100 liralık da hizmet ücreti yer aldı. Fatura ayrıntısında görülen fiyatlara göre 9 adet 33 ml'lik su 612 TL tutuyor.
Başka adisyon örnekleri de var. Sosyal medyada yine Bodrum'da mekanlara ödenen yüksek fiyatlar tartışılıyor.
Halbuki bu adisyon örnekleri o mekanların gizli reklamı oluyor. Bir bardak su 68 lira olur mu diye isyan edilirken bazıları da adisyonda yazan mekana rezervasyon yaptırıyor!
Dünyada da bu böyle. Bazılarının çok parası var! Bir de sonradan görmeler var! Sırf Instagram'da paylaşmak için ünlü mekanlara gidiyorlar.
Hıncal Abi'nin (Uluç), bu polemik için verdiği St. Tropez örneğini daha önce de yazmıştım. Bu polemik hiç bitmediğine göre Hıncal Abi'ye kulak vermekte fayda var
"St.Tropez'de... Limana yürüdük. Dünyanın en ünlü, en pahalı limanlarından. Minnacık sahilde de, ancak bir avuç dükkana yer var. En ünlüsü Senequier tabii. 1887'de kurulmuş, dört kuşaktır hep aynı kurabiyeleri satan ünlü pastane kafeye oturduk. "Birer su" dedik, çölde vaha bulmuş gibi. Garson ters ters baktı ama getirdi. Adisyonu da yanına koydu. Göz attım. Bugünkü paramızla 50 lira falan su. Garsona şaka yaptım: "Bu ne?
Şampanya mı?" Garsonun asık suratı gülümsedi: "Bu suyu o fiyata satmasak, o masayı bulabilir miydiniz?" Hayatta aldığım en büyük derslerden biridir. Fransız Rivierası'nın yüz yıldır dünyaca ünlü kafesinde oturmanın, susayınca yer bulabilmenin bir bedeli olmalı."
İşte Bodrum'da, Çeşme'de ünlü bir beach'te ya da restoranda vakit geçirmenin de bir bedeli var. Bazı yerler için bir suya 63 TL, iki şezlonga bin lira verenler her zaman olacak.
Türkiye kıyılarına Jeff Bezos, Bill Gates gibi dünyanın en zengin insanlarının tekneleri de demir atıyor.
Keşke ülkemize genelde zengin turist gelse. Ülkemizde turistlerin çoğu 'her şey dahil' otellere önceden rezervasyonla ucuza tatil yapıyorlar. 10 milyon turist yerine, keşke sayıca az ama günde 4-5 bin dolar harcayacak zengin turistler gelse.
***
YOĞUN BAKIMDA LİNÇ EDİLMEK!
Bu yazıyla Hıncal Abi'yi de hatırlamış olalım. Öldü diye yalan haberler çıkınca Hıncal Abi sosyal medyada linç yedi iyi mi?
Fikirlerini seversiniz, sevmezsiniz o ayrı konu. Ama hastanede hayat mücadelesi veren bir yazara öldü diye sevinmek, nefret kusmak ve bu kötü duyguları sosyal medyada paylaşmak nasıl bir ruh halidir?
Üstelik bunları yapanlar arasında çok önemli haberciler, yazarlar var! Yazık, çok yazık!
***
HALAY ASLA SADECE HALAY DEĞİLDİR!
Adana'da bir nişanda halay başını "Halayı yavaş çek" diye uyarmışlar. Tartışma bıçaklı kavgaya dönüşmüş. Halay başı dört kişiyi bıçaklarken kendisi de elinden yaralanmış.
Olayın Adana'da geçmesiyle çok espri yapıldı ama asıl konuşmamız gereken 'halay'ın kendisi.
Ünlü türkücü ve halay filozofu Mahmut Tuncer'in dediği gibi "Mantık sizi A noktasından B noktasına götürür, halay ise her yere." Bu olayda da halay, halay başı yüzünden hiç beklenmedik bir yere ulaşmış!
Özetle halay asla sadece halay değildir!
***
BU DA OLDU!
İstanbul-Menekşe Plajı'nda boğulmak üzere olan bir kişi cankurtaranlar tarafından kurtarılmış. Olanı biteni izleyen bir kişi, "Etrafı açın" uyarılarına sinirlenip cankurtaranı döner bıçağıyla bıçaklamış.
Neden, niçin? Ayrıca plaja döner bıçağıyla mı gelinir? Söyleyecek bir şey bulamıyorum!
Kavga edeni, intihar edeni, kaza yapan aracı vs. ülkece olayları izlemeyi çok seviyoruz. Hiç olay yoksa can sıkıntısından iş makinelerini izliyoruz!
Geçtiğimiz yıl "Denize girme yasağı var" diyen bir cankurtaran da bıçaklanmıştı! Umarım doktorlardan sonra cankurtaranlar da magandaların hedefi olmaz!
***
Altyazı
"Karanlıktaysan gölgen bile seni yalnız bırakır" (Schindler'in Listesi)
