Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Mahallede Mor ve Ötesi kavgası!

Her şey ekonomist, yazar, Dr. Anıl Aba'nın paylaştığı şu tweet'le başladı:
"Bizim mahalleden" oldukları/göründükleri için el üstünde tutulan MvÖ (Mor ve Ötesi) elemanları, stadyumda konser vererek birer ev sahibi oldular. Kriz ortamında 2 saatte bir ev. Türkiye'de üst düzey bir CEO'nunkine benzer bir kazanç. Hangi mahalleden olduklarını bir kez daha düşünün."
Ve bu tweet; solcu, muhalif cephede tartışma yarattı. Kimi Aba'yı haklı buldu, kimi eleştirdi:




"Bazı insanların daha yetenekli, daha çalışkan ya da daha şanslı oldukları için daha çok para kazanması son derece normal."
"Hocam milleti üze üze ev yaptılar diyebilir miyiz?"
"MvÖ Türkiye'nin rock'n roll esnafıdır. Peşlerinden solcu tayfayı bu kadar sürüklemelerini yıllardır ibretle izliyorum. Fanta'cılık bunlarda, Ajda cover'ı bunlarda, en solculuk da bunlarda. Helal olsun valla."
Ve tartışmayı asıl alevlendiren Aba ile aynı gazetede Birgün'de yazan Ümit Alan'ın şu tweet'i oldu: "Mor ve Ötesi'nin hangi mahalleden olduğunu bir kez daha düşündüm, onu düşünürken kendimin aşağıdaki arkadaşla aynı mahalleden olmadığına yüzde 100 emin oldum. 27 yıllık bir emeğin bakiyesine '2 saatte bir ev sahibi oldular' diye bakan kimseyle aynı mahalleden değilim. İkamet kaydımdır."
Bir takipçi de Alan'a şöyle yanıt verdi: "Cebinizi düşünün abiler, yiyin bol bol… Sanat sepet deyip konserden ev parası 'cukkalamayı' normalleştirenlerin tek bir sebebi var: Azıcık çalışıp çok kazanmanın verdiği dayanılmaz hafiflik."



Aba'nın Mor ve Ötesi eleştirisinde bence haklı ve haksız olduğu taraflar var.
Öncelikle 35 bin kişinin izlediği bir konserden grup üyelerine birer ev parası çıkar mı diye hesaplamak lazım. Bir konserde ses sistemi, stadyum kirası, görevlilerin giderleri, organizatörün payı vs. birçok kalemde masraf ortaya çıkar.
Öte yandan konserde biletler; Golden Circlea (840 TL), VIP Tribünü (560 TL) Saha İçi Ayakta (400 TL), Güney Üst Tribün (140 TL) gibi farklı kategorilerde satıldı. Ortalama bilet fiyatı 450 TL deseniz, kabaca 15 milyon 750 bin gelir eder. Masrafları düşseniz bile grup üyelerine birer ev parası çıkmış olabilir. Ama bu evler hangi semtten olur bilmem!
Elbette sanatçılar da emeğinin karşılığını alacak ama bu tartışmada temel konu; solcu kimliğiyle öne çıkan, eşitlikten, paylaşımdan bahseden bir grubun 35 bin kişilik stadyum konserinde bilet fiyatlarını yüksek tutmasıdır!
840 TL'ye bilet satmak da gelir ve servet eşitsizliği diye dertlerinin olduğunu iddia eden bir gruba yakışmıyor. Örneğin Bulutsuzluk Özlemi 'prime' döneminde bile 840 TL'ye, 560 TL'ye gibi yüksek bilet politikası uygulamadı!

***


FETİH İSTANBUL SERGİSİ
569. yıl dönümünde birçok sanat faaliyeti düzenleniyor.
Onlardan biri de Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) açılan 'Fetih İstanbul Sergisi'.
Hisart Canlı Tarih Müzesi tarafından hazırlanan sergide, İstanbul'un Fethi'nin aşamalarını gün yüzüne çıkaran ve Osmanlı Ordusunun azmini canlandıran dioramalar, tablolar, fotoğraflar, objeler ve canlandırmaların yer aldığı 50 orijinal eser yer alıyor.



12 Haziran'a kadar açık kalacak sergiyi kendi koleksiyonundan eserlerle hazırlayan Nejat Çuhadaroğlu ile gezme fırsatım oldu. Fatih döneminden orijinal kılıç, zırh, kalkan, ok vs. görmek beni şaşırttı.

Metal sanayisini bilenler Çuhadaroğlu soyadını ve Nejat Çuhadaroğlu'nu da bilir.
Ama Çuhadaroğlu'nu bizim için asıl önemli yapan; tarih alanında yaptığı çalışmalar.
Çuhadaroğlu'nun AKM'de kullandığı kendi koleksiyonundan 50 orijinal eser aslında buzdağının görünen kısmı!
Çuhadaroğlu, Bizans, Selçuklu, Osmanlı, 1.Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı, 2.
Dünya Savaşı, Vietnam vs. birçok dönemden, savaştan büyük bir tarihi eser koleksiyonu oluşturmuş.
Ve tarihe olan tutkusu onu dünyanın ilk ve tek diorama müzesi olan Kağıthane'deki Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi'ni kurmasını sağlamış.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde de iki kez sergi açan ünlü müzecinin birçok projesi var.
Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesini'nin daha büyük bir alana taşımak istiyor.
Bir diğer hedefi de birçok tarihi esere sahip olduğu II.
Abdülhamid dönemiyle ilgili sergi, müze projeleri hayata geçirmek.

Hazır kişisel koleksiyonu milyonlara ulaştırmak isteyen bir tarih sevdalısı varken, neden ondan daha fazla faydalanılmıyor?

***


PİQUE'DE SKANDAL BİTMİYOR
Barcelonalı yıldız Gerard Pique'nin sevgilisi Shakira'yı nasıl ve neden aldatır diye sorgulanırken, ünlü futbolcunun kimle birlikte olduğu da merak konusu oldu.



Ve İspanyol El Periodico gazetesi şu iddiayı ortaya attı: Pique, 17 yaşındaki takım arkadaşı Pablo Gavi'nin annesi Gavinin Anasi ile ilişkiye girdiği sırada, Shakira tarafından basıldı.



Hem de Shakira'nın yatak odasında!
Pique takım kaptanı olarak "Geleceğin yıldızı" dediği Gavi'ye sahada büyük destek oluyordu! Ama bu ihanetten sonra sahanın içi de karışır!
Gavi'nin psikolojisini düşünsenize!

***


UKRAYNA İÇİN ŞARKI DA DEĞİŞTİRDİLER
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden sonra efsane yazar Fyodor Dostoyevski'nin yasaklanmasından daha absürt ne olabilir diye düşünüyorduk.
Şimdi ise ünlü Alman rock müziği grubu Scorpions'un efsane 'Wind of Change' şarkısının sözleri Ukrayna için değiştirildi iyi mi?
Şarkı Berlin Duvarı ve Sovyetler Birliği'nin yıkılışını temsil ediyordu.



Grubun baş vokalisti Klaus Maine, "Şarkıda geçen 'Moskova'yı takip ediyorum /Gorky Parkı'na doğru....Bırak balalaykan şarkı söylesin' sözleri ile Rusya'yı romantikleştirmenin artık doğru olmadığını düşünüyorum" dedi.
Şimdi grup o meşhur sözleri yeni konserlerinde "Şimdi kalbimi dinle/Ukrayna diye atıyor/ Değişim rüzgarını bekliyor" sözlerini kullanmaya başladı. Bir şarkı farklı dönemlere göre değiştirebilecek bir altyapıya nasıl sahip olur?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA