Beşiktaş Çırağan Caddesi'nde yol boyunca ulu çınar ağaçlarının altında yürümek büyük keyifti. Son dönemde çınarların sayısının azalması ve kaldırımlara demir ızgaraların konulması dikkatimi çekiyordu.
Meğer o ızgaralar ağaç köklerini gizlemek ve yerlerine yeni ağaçlar dikmek için yapılmış.
Sabah gazetesinden Barış Savaş'ın haberine göre; yol boyunca 112 ağaç kesilmiş! Demek ki, alıştıra alıştıra, fark edilmeyecek şekilde kesilmişler.
TRAJİKOMİK BİR DURUM
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden (İBB) Aydın Çetinkaya, ağaçların kansere yakalandıkları için kesildiğini açıkladı: "Bu ağaçlar kesilmese hepsi kurumaya yüz tutmuş, can ve mal güvenliği açısından çok ciddi tehdit oluşturmaya başlamıştı. Yerine yenisi ile değiştirerek dönüşüm yapıyoruz."
Ha ha ağaç kesmenin adı dönüşüm olmuş! 150-200 yıllık ağaçları kesip yerine üzülmeyin yenisini dikiyoruz demek trajikomik bir durum.
Bu ağaçlar zaten 'korumaya değer' bitki statüsündeydi. Yani kesmek son çare olacaktı. 112 ağacın tamamı birbirine yakın zamanlarda kansere yakalanıp, tedavi edilemez duruma mı geldi?
Eski İBB Basın Danışmanı Serkan Fıçıcı "O ağaçlar 10 yıldır tedavi altındaydı. İBB bu hassas ve meşakkatli uygulamayı devam ettirmek yerine 'öldürüp kurtulalım' kolaycılığını tercih etti" diye ciddi bir suçlamada bulundu.
BUNUN ADI İKİYÜZLÜLÜK
Kesilen ağaçların yerine reklam panoları konulacağı iddiası da korkunç!
Her fırsatta ağaca, doğaya duyarlı olduğunu söyleyen CHP'li İBB, bu güzelim ağaçları reklam panosu için mi kesti? Yoksa ağaçlara bakmayı, tedavi etmeyi beceremediler mi?
Ne olursa olsun sonuçta o güzelim ağaçlar yok artık. Ağaçları kesen AK Parti Belediyesi olsa sosyal medya yıkılırdı! Sanatçılar ağaçlar kesildi diye duyarlı tweet'ler atarlardı ama hiçbiri olmadı.
CHP'li belediye kesince "Zaten kanserliydiler" deyip ağaç katliamının kapatılması ikiyüzlülüktür!
Milenyum çağında hastalanmış ağaçları bile tedavi edemeyenler çevreci nutuklar atmasın bundan sonra!
TERİM VE KOÇ ERKEN EMEKLİ OLABİLİR
Galatasaray'ın Barcelona deplasmanından beraberlik çıkarması büyük başarı. "Beraberliğe sevinilir mi?" diyenler, 1-1'lik Monaco, 3-3'lük Manchester United, 2-2'lik Leeds United beraberliklerinde büyük zaferlerin çıktığını unuttular galiba.
Galatasaray tarihinin en kötü döneminde bile Avrupa'da umuda yolculuğa çıkması çok değerli.
Yeni teknik direktör Torrent kendi kurmadığı kadroyla bunu başarıyorsa, gelecek sezon neler yapar acaba?
Eğer Galatasaray, Barcelona'yı elerse Fatih Terim erken emekli olabilir!
Fenerbahçe İsmail Kartal'ı göreve getirip sezonu kupasız kapattı. Tecrübesiz Burak Elmas, riskli Torrent hamlesiyle 'vizyon başkan' Ali Koç'u da zor duruma soktu!
Koç da erken emekli olabilir!
AMAN FAZLA DERİNE İNMEYİN!
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nün (MIT) yan kuruluşu Quaise, dünyanın kabuğunu kazmak ve daha önce hiç kimsenin inmediği kadar derine inmeyi planlıyor.
Amacı sonsuz enerji üretmek olan Quaise, bu hedef için 63 milyon dolar yatırım toplamayı bile başardı.
Bugüne kadar en çok 12 km derine inildi. Quaise 19 km derinliğe inecek şekilde sondaj yapılması için füzyon teknolojisi kullanacak.
Sonsuz enerji kulağa hoş geliyor lakin Süperman'in gezegeni Kripton bu yüzden yok olmuştu!
Elbette bir çizgi romandan örnek vermemiz bilim insanlarını güldürmüştür. Ama çağımızdaki birçok bilimsel gelişme edebiyat ve sinemada hayal edilenleri geliştirmekle oldu. Bu hayaller tersine de dönüşebilir!
Zaten yeryüzü dünyayı yok edecek kadar nükleer füzeyle dolu. Bir de yerin altını kurcalamayalım. Tehlikeli işler bunlar, sonsuz enerji derken dünyayı patlatmayalım!
YOK, ARTIK!
ABD ve Avrupa ülkelerinin Rusya'yı yalnızlaştırma politikası, uygulanan ağır ekonomik yaptırımlar ve medya sansürünü hayretler içinde takip ediyorduk.
Münih Filarmoni Orkestrası'nın efsane Rus şefi Valery Gergiev, Rusya Başkanı Putin'i kınamadığı için kovulunca, İtalya'daki Milano Üniversitesi'nde Rus yazar Dostoyevski'yi konu alan ders iptal edilince "Yok artık, bu kadarı saçmalık" diyorduk.
Daha kötüsü oldu. Alman medyasında yer alan haberlere göre, Münih'teki Latros Kliniği'nin, Belarus ve Rus vatandaşlarını hasta olarak kabul etmediği ortaya çıktı.
Yani savaşa karşı olsan bile Rus olduğun için o Alman hastanesinde tedavi olamıyorsun!
Hipokrat yemini eden doktorlar savaşta bile düşman askerlerini tedavi etmek zorundadır!
Avrupa'daki gizli ırkçılığı, faşizmi biliyorduk ama en küçük savaş tehdidinde bunları yapanlar yarın Ku Klux Klan kostümü giyip Rusları da yakarlar mı dersiniz?
Büyük şair Mehmet Akif Ersoy "Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar" derken ne kadar haklıymış.
RUSLARA KARŞI IRKÇILIK SERBEST!
Rus hükümeti, kendilerine ambargo uygulayan Facebook'u yasaklamıştı.
Facebook da Ukrayna'daki savaşa destek veren Ruslar ve savaşa katılan Rus askerlerine karşı şiddet içerikli mesajlara izin vereceğini duyurdu.
Normalde Facebook'ta bir ırk ya da halk için nefret söylemlerinin, şiddet içerikli mesajların yayınlanması yasak. Çünkü bu insanlık suçu ama bu kuralı geçici bir süre için Ruslara karşı uygulamayacaklar!
Yani Ruslara karşı en ağır hakaretleri etmek, nefret söyleminde bulunmak, ırkçılık yapmak artık Facebook'ta serbest!
Bir de insan hakları, demokrasi, fikir özgürlükten bahsederler! Özgürlükten ne anladıklarını herkes net bir şekilde gördü artık.
Bu son kararlarla Batı Medeniyeti kendi ipini çekti!