Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Eve giren hırsıza çay mı demleyelim?

Kocaeli'nde 14 Ocak sabahı tersanede işçi olarak çalışan ve yalnız yaşayan Okan Karatoprak, uyuduğu sırada evindeki odadan gelen seslere uyandı. Odaya yöneldiğinde Murat Yarar adlı hırsız ile karşı karşıya geldi. Çıkan arbedede Karatoprak, hırsızı bacağından ve karın bölgesinden bıçakladı.
Hırsız kaçmaya çalışırken yere yığıldı. Hemen 112'yi arayan Karatoprak, gelen sağlık görevlilerine yardımcı oldu, ağır yaralı hırsızı ambulansa taşıdı.



Hırsızlık suçundan çok sayıda kaydının bulunduğu belirtilen Yarar, hayatını kaybetti. Karatoprak ifadesinde "Kendimi savunmak için bıçağı aldım" dedi ama 'kasten adam öldürme' suçlamasıyla tutuklandı.
Eğer olay Karatoprak'ın anlattığı şekilde geliştiyse, başka bir neden yoksa tutukluluk kararı tartışmalı bir karar.
Sosyal medyada "Ölüm yaşandığı için elbette tutuklanacak, mahkeme kararını bekleyecek",
"Her insanın yaşama hakkı var", "Bıçaklamasaymış" diyenler oldu.



HAYATTA KALMAK...
Eve hırsız girse ilk düşüneceğiniz "Bu hırsızda bıçak, tabanca var mı?" olur. Hırsızlar boş dolaşmaz, bir eve girdi mi her şeyi göze alır. Karatoprak'ın önce "Hırsız bey kesici bir alet ya da silah taşıyor musunuz?" diye sorması mı gerekiyordu ya da "Buyurun istediğinizi çalın, sonra dilerseniz beni de öldürün. Çay demleyim mi içer misiniz?" demesi mi lazımdı!
Sabaha karşı karşınızda bir hırsız görürseniz aklınıza ilk gelen şey hayatta kalmak olur!
Ayrıca arbede yaşanmış. Belki de hırsız, ev sahibini bıçaklayacaktı! Üstelik Karatoprak hırsız ölmesin diye ambulans çağırmış, onu ambulansa taşımış. Bir hukukçu lütfen bize açıklasın; nefsi müdafaa olması için ne gerekiyor? Hırsızın boğazımıza sarılmasını, bıçaklamasını mı beklememiz gerekiyor?

***


KOŞUN BÜYÜK RESMİ GÖRÜN!
Ünlü The Economist dergisinin yeni yıl kapakları ezoterik mesajlar içerir. Bazı mesajlar gerçekleştiği için de yeni yıl kapakları hep tartışma yaratır!
Büyük resim görme uzmanı değilim, küresel güçlerin oyunlarından hiç anlamam. Ama kapağa bakınca ters ve simetrik görseller görüyorum.
Bu ters simetri sadece ABD ve Çin başkanlarının arasında yok! Bu iki süper gücün liderlik kavgası Kovid-19 salgınının gölgesinde devam ediyor.
Kapaktaki virüs görseli salgının yeni yıla da damgasını vuracağını gösteriyor. Kapakta BTC, ETH, ITC coin logoları da var ama çok küçük boyuttalar. Kripto paralar değerini yitiriyor mu, yoksa The Economist'in meşhur kapağında bile yer buldukları için değer mi kazanıyorlar yorumunu size bırakıyorum.



Şırıngalar, mikroskoplar ve rüzgar türbinleri de parayı sağlık sektörü ve yenilebilir enerjiye yatırın mesajı mı içeriyor?
Yoksa görselin bütününde gizli olan radyoaktif uyarı sembolü bir nükleer felaket habercisi mi?
Ah The Economist ne çok seviyorsun gizem yaratmayı! Sen olmasan komplo teorisyenleri nereden ekmek yiyecek?

***


GÜLŞEN'İN SUÇU NE?
Günlerdir "Gülşen'in nefes kesen dans gösterisi', 'Gülşen'den olay kıyafet' başlıklı haberler çıkıyordu karşıma. Sosyal medyada Gülşen tartışılıyordu. Neymiş bu olay dans diye görüntüleri izledim.
Bence dans şovunda abartılacak, tartışılacak bir şey yok.
Gülşen iddialı bir transparan kostüm giymiş ama 'olay' denilecek bir şey yok. Milyon tane seksi klip çekildi ülkemizde ve dünyada.
Dua Lipa, Beyonce bu tarz seksi kıyafetle dans edince büyük yetenek oluyor, Gülşen yapınca evli olması gündeme getiriliyor.



Evlenince Gülşen ne yapsın? Evde hamur mu açsın? O, bir show business sanatçısı. Aslında dansı da başarısız. Önce twerk girişiminde bulunmuş ama olmamış. Sonra vücut figürlerine devam etmiş.
Işın Karaca, Gülşen'in şovu için "Bu kadarı da fazla" diye tepki göstermiş. Fazla nedir anlamadım! Bu tepkinin adı mahalle baskısıdır ve bu baskı Gülşen ile aynı mahallede oturan bir sanatçıdan gelmiştir.
Yahu burası komşu ülkelerden insanların rahatça yılbaşı kutlayıp, eğlenmek için geldikleri, özgür bir ülke! Bir şarkıcının seksi elbise giymesi, twerk denemesi ne zaman kabahat oldu?

***


LÖW KOVULDUĞU TAKIMA GELİR Mİ?
Joachim Löw'ün Fenerbahçe'ye teknik direktör olma ihtimaline dair haberler çıkıyor. Löw, devre arasında gelmek istememiş, "Yeni sezonu bekleyin" demiş.



Alman Milli Takımı ile uzun yıllar başarılar elde etmiş, Dünya Kupası kazanmış Löw'ün La Liga ya da Premier Lig'de bir takım çalıştırmak istediği biliniyor.
Löw'ün Şampiyonlar Ligi'ne katılma ihtimali ve kadro kalitesi düşük olan Fenerbahçe'yi tercih edeceğini düşünmüyorum.
Löw, Türkiye'de teknik direktör olmanın ne kadar riskli olduğunu daha önce bizzat Fenerbahçe'den kovularak yaşadı. Löw'ün A, B, C, D planları olmazsa belki o zaman düşünür Fenerbahçe'yi!

***


BİZ YETİŞTİRİYORUZ YABANCILAR KAPIYOR
Türkiye'de her yıl üniversite sınavında ilk 400'e girenler arasından öğrencilerin eğitim gördüğü Boğaziçi Bilgisayar Mühendisliği bölümü mezunlarının çoğunun son yıllarda yurt dışına gitmeye başladığına dair bir haber çıktı.
Aslında bu durum ODTÜ mezunları için de geçerli. Bilgisayar mühendisinden tıp mezununa geleceği parlak birçok genç yurt dışına gidiyor.



Devletin büyük yatırım yaptığı seçkin gençleri yabancı ülkeler bedavaya kapıyor! Biz eğitiyoruz, meyvesini yabancılar topluyor!
Özellikle dereceye girmiş gençleri ülkede tutmak için devlet destekli daha çok projeler geliştirmeliyiz. Özel sektör de maaş ve kariyer planlaması konusunda özveride bulunmalı.
Beyin göçünü ciddi bir memleket meselesi olarak görmeliyiz.

***


Altyazı
"Bütün zayıflıklarınızı bilen ama onları asla size karşı kullanmayan insan, doğru insandır." (Yedi Numara)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA