Metaverse için hazırlanan Horizon Worlds adlı sanal dünyada cinsel saldırı vakası meydana geldi. Sanal gerçeklik şirketi Oculus'ın ürettiği Quest gözlükleriyle erişilebilen Horizon Worlds'da bir kadın tacize uğradığını şöyle anlattı:
"Normal internette cinsel tacizin şakası yok. Ancak Horizon Worlds'de olmak, olayı daha yoğun hale getiriyor. Dün sadece elle tacize uğramadım. Bu davranışı destekleyenler de vardı. Yaşananlar, beni Plaza'da (Kullanıcıların oluşturduğu dünyalara ve oyunlara girmek için kullanılan toplanma yeri) yalnız hissettirdi."
'Metaverse'de bir kadının elle tacize uğraması trajikomik bir hadise. Daha da kötüsü; o sanal ortamda bulunan bazı insanlar da bu tacize gülmüş!
'Metaverse'de tacize uğradığımızda ne yapacağız?' Bu sorunun şu an kesin bir yanıtı yok. Olay sırasında tacize uğrayan kişinin Safe Zone (Güvenli Bölge) adlı özelliği kullanmadığı belirlenmiş. Safe Zone platformu kendisini tehlikede hissedenlerin, diğer kullanıcılarla etkileşime geçmesini engelliyor.
FIRSATI KAÇIRMADILAR!
Peki, sanal alemde 'avatarlar'ın (İnsanı temsil eden sanal karakter) hangisinin tacizci olacağı nasıl anlaşılacak? Taciz anında Safe Zone koruma sağlayamaz ki! Ayrıca tacizci özgür bir şekilde takılırken, tacize uğrayanın kendisini soyutlaması adil değil! Safe Zone'da kalacaksak neden Metaverse'e girelim?
Metaverse'den bir yetkili "Bu yeni bir teknoloji. Bu tarz kötü olaylara karşı sistemi geliştirmeye devam edeceğiz" diye yüzeysel bir açıklama yaptı.
Milyarlarca dolar yatırımın yapıldığı 'Metaverse' elit bir ortam gibi gözükse de insan her yerde insan! Tacizcisi, sapığı fırsatı gördü mü kaçırmıyor!
***
KİBİR VE EGO GAZETECİNİN DÜŞMANIDIR
Habertürk'ün Ankara temsilcisi Muharrem Sarıkaya'nın İhlas Haber Ajansı çalışanı Ahmet Demir'e attığı tokat büyük rezillikti. Sarıkaya'nın kuru bir özürde bulunması da tepkileri azaltmadı.
Sarıkaya, Demir'i arayıp Ankara'ya davet etmiş ve "Özür dilerim, gel sana bir yemek ısmarlayayım" demiş. Demir de Sarıkaya'nın daha fazla saçmalamaması için telefonu kapatmış. İyi yapmış.
Gazeteciliğe ilk başladığımda bazı meslek büyüklerimizin şişkin egolarını görünce şaşırmıştım.
Evet, TV'de milyonlara seslenmek, popüler olmak bazılarında kibir duygusunu artırıyor. Oysa kibir ve ego, bir gazetecinin en çok ihtiyaç duyduğu empati duygusunu azaltır.
Demek ki Sarıkaya'daki kibir ve ego, kontrolü kaybedecek kadar şişkinmiş!
***
İSTANBUL'UN SUYU İÇİLİR
İSKİ'nin laboratuvar ünitesinde İstanbul'a verilen içme suyunun her gün 100 farklı noktadan numune alınarak analiz edildiğini belirten İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu şu açıklamayı yaptı:
"İlk olarak pH, bulanıklık, amonyak gibi parametrelere bakılmaktadır.
Ardından bu numuneler bilgisayarlı cihazlarımızla daha ileri, daha hassas analizlere tabi tutulmaktadır.
Mikrobiyolojik analiz yaptığımız ve test ettiğimiz suyumuzu rahatlıkla içebiliyoruz." Eskiden İstanbul'da çeşme suyu içiliyordu.
İSKİ skandalının patladığı, şehirde büyük su sıkıntısı yaşandığı ve çeşmelerden bulanık su akmaya başladığı 1993 yılından itibaren, İstanbul halkı çeşmeden su içmeyi bıraktı.
Plastik şişe ve damacanada su satışları o zaman başladı. İçme suyu büyük karların elde edildiği bir sektör artık.
Öte yandan uzmanlar plastik şişe ve damacanalarda uzun süre güneş ışığına maruz kalan suyun BPA hormonal bozukluklar, kanser, gelişme geriliği gibi sonuçlar doğurduğunu söylüyor.
2019 yılında Environmental Science&Technology'de yayınlanan araştırmada, 9 farklı ülkede satın alınan 259 plastik şişedeki su incelendi. Analizlerde, 259 şişenin yüzde 93'ünde ortalama olarak bir litresinde büyüklüğü 100 mikrondan fazla olan 10.4 adet mikroplastik bulunduğu tespit edildi!
Özetle eğer su tesisatınız yeniyse, su deposuna bakım yaptırırsanız İstanbul'da çeşmeden akan su, plastik şişe ve damacanalardan sağlıklı ve ucuz.
***
KAPUTA VUR!
Soğuk hava ve kar yağışı Türkiye'yi etkisi altına aldı. Hayvan dostlarımız için zor günler başladı. Köpekler, kediler, kuşlar vs. dışarıda ne yemek, ne de içecek su bulabiliyorlar.
Havyan dostlarımıza içine girebilecekleri minik bir baraka ya da soğuktan koruyacak karton sığınaklar yapabiliriz. Evlerimizin önüne, kaplarda yemek ve su koyabiliriz.
Bir de kediler soğukta arabaların kaputlarına giriyorlar. Lütfen arabanızı çalıştırmadan önce kaputa vurun.
***
7,3 MİLYAR TL BİTCOİN ÇÖPTE!
Galler'de yaşayan James Howells, 2013'te ofisinde temizlik yaparken içinde 7 bin 500 (yaklaşık 7.3 milyar TL) Bitcoin'in bilgilerinin yer aldığı sabit diski yanlışlıkla çöpe attı. Howells, çöplükte bir arama çalışması başlatmak için Newport Belediye Meclisi'ne defalarca başvuruda bulundu ama bu isteği kabul görmedi.
Belediye yetkilileri arama çalışmasının çok maliyetli olacağını ve sabit diskin bulunamaması halinde masrafların nasıl ödeneceğinin belli olmadığını açıkladı.
Bunun üzerine Howells, mühendislerden ve veri kurtarma alanında çalışan uzmanlardan oluşan bir ekip kurdu. Bu ekipte veri kurtarmada uzman olan NASA uzmanları da yer alıyor.
Ama o sabit diski bulmak samanlıkta iğne aramaya benziyor. Howells eğer sabit disk bulunursa belediyeye 1.2 milyar TL bağışlamayı teklif etti. Bence belediye böyle bir kumar oynamaz.
İşte kripto paranın böyle de bir riski var. Sabit diski ya da 'soğuk cüzdan'ı kaybettiniz mi yandınız! Avantajı ise çok kolay taşınması! 2 milyar dolar vurgun yaparak yurt dışına kaçan Thodex'in kurucusu Fatih Faruk Özer, mağdurlardan topladığı paraları coin'e çevirip 'soğuk cüzdan'ına koyup kaçırmıştı!
***
Altyazı
"Acıların geçmeyecek. Ama alışacaksın." (Şeker Portakalı)