Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

2 liralık hamsi nasıl 30 lira oluyor?

Geçtiğimiz yıl hamsi avı yasak olduğu için bu yıl hamsi bol çıkıyor ama İstanbul'daki balıkçı tezgahlarında hamsinin kilosu 30-35 liradan satılıyor. Karadeniz'deki 15-20 lira fiyat bile yüksek aslında.

Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Ramazan Özkaya, fabrikalara günlük yaklaşık 2 bin 500 ton hamsi gönderildiğini söyledi. Bu duruma bir kota getirilmesi gerektiğini öneren Özkaya, "Hamsinin fazlası tezgahlara gönderilirse vatandaşlar da daha ucuza hamsi tüketebilir" dedi.
Fabrikalara giden dökme hamsiden genelde balık unu, yağı ve kültür balığı ile tavuk için yem yapılıyor. 3 kilo hamsiden 1 kilo balık yemi çıkıyor. Geçen yıl dökme balığın kilosu 2 liraydı. Dökme balık dendiğine de bakmayın bu sene hamsi iri. Fabrikalara da iri hamsi gidiyor.

Balıkçılarla bazen konuşuyorum. Hamsi bol olduğu zaman fiyat düşünce diğer büyük balıkların satış oranlarında azalma olduğunu söylüyorlar. Ve bu yüzden hamsinin fiyatının çok düşmesini istemiyorlar. Hatta hamsi bol olunca tezgahta hamsiyi az miktarda tutuyorlar. Hamsi küçük ama lezzeti büyük!

Hamsi ucuz olunca büyük balık almaktan vazgeçip hamsi alanlar var. Madem fabrikaya kilosu 2-3 liradan satılıyor, biz aynı hamsiyi İstanbul'da neden 30 liraya yiyoruz? Hani hallerde bazen meyve sebze bol gelince fiyat düşmesin diye taze ürünler çöpe atılıyor ya. Hamside de durum benzer galiba. Ucuz balığın taşıma maliyetinden kaçılıyor. Belki de fiyat düşmesin diye hamsi fabrikalara bol miktarda satılıyor. Yazık günah! Fabrikalara giden hamsiler balık tezgahlarına gelse büyük şehirlerdeki vatandaş ucuza hamsi yiyecek.

Elbette fabrikalara da yem üretebilmesi için hamsi yollanmalı ama Özkaya'nın belirttiği gibi bunun bir kotası olmalı. Hamsi dar gelirli vatandaşın Omega 3 hazinesi. Vatandaş hamsi bol iken ucuza yiyemeyecekse ne zaman yiyecek? Önce vatandaş hamsi yesin, sonra yem yaparsınız!

***


ÇİNLİLER STOK YAPMAYA BAŞLADI
Çin yönetimi, Kovid-19 salgını ve sebze fiyatlarında artışa neden olan şiddetli yağışların arz kıtlığı endişelerini artırmasının ardından ailelerden kış gelmeden günlük ihtiyaçları stokta tutmalarını istedi. Bunu duyan yaşlı Çinliler de marketlere koştu, çılgınca alışveriş yaptı.
Çin hükümeti, bizdeki gibi fırsatçıların ortaya çıkmaması için yerel makamları da arz ve istikrarlı fiyatların sağlanmasında iyi bir iş çıkarmaya ve herhangi bir arz sorunu hakkında erken uyarı vermeye çağırdı.
Kovid- 19 salgını küresel ekonominin dengesini bozdu. Lojistik ve taşımacılık sektörlerinde kriz var. Enerji krizi Avrupa'yı derinden etkiledi. Doğal gaz, akaryakıt, elektrik faturaları katlandı.

Tüm bu krizlere bir de küresel ısınmanın yarattığı kuraklık da eklenince dünya genelinde kıtlık yaşanmasından endişe ediliyor.
Kovid-19 salgını Çin'de ilk çıktığında insanlar "Salgın bize ulaşmaz" diyordu, tüm dünyayı yıkıp geçti. Çin diğer süper güçlerden farklı! Küresel ekonomiye yön verdiği için Çin'de çıkan kriz dünyayı da etkiliyor.

Fransız mizah dergisi Mazette'nin bu ayki kapağında ödeyemedikleri elektrik, gaz faturalarını sobada yakan Fransız vatandaşları var. Odun sobası kurulmuş, masada da çocukluğumuzun gaz lambası var! Enerji krizi ve ekonomik buhran dünyayı sardı! Bu kış tüm dünyada zor geçecek! Yaza da kuraklık var!

***


İNGİLİZLER DE KUYRUKTA BEKLERMİŞ
Ünlü İngiliz gazeteci Matthew Garrahan, Lizbon havalimanında beklediği pasaport kuyruğunun fotoğrafını paylaştı.

İngiliz vatandaşları eskiden AB vatandaşı olarak pasaport kuyruğunda fazla beklemeden geçip giderlerdi. Şimdi AB üyesi olmayan 'diğer' insanlar gibi uzun pasaport kuyruklarında beklemek zorundalar.
"Yabancılar işimizi elimizden alıyor" sloganıyla başta yaşlı kesim olmak üzere İngilizler Brexit'i kabul etmenin faturasını her alanda hissediyor.

Kamyon şoförü bulamıyorlar, bu yüzden market rafları boş kalıyor, benzin kuyrukları oluşuyor ve şimdi 'diğerleri' gibi pasaport kuyruğunda beklemenin nasıl bir duygu olduğunu öğreniyorlar.
Genç İngilizler, AB'den çıkmanın hata olduğunu söylediler ama yaşlılara laf geçiremediler!

***


ÇİN DOĞRUSUNU MU YAPIYOR?
Şanghay'daki Disneyland parkında 31 Ekim'de bir koronavirüs vakasının tespit edilmesi üzerine parkı ziyaret eden 34 bin kişi zorunlu testten geçirildi.
İnsanlar 24 saat boyunca parkta kaldı. Test olanlar da hemen eve yollanmadı! Parkı kente bağlayan metro hattı kapatıldı. Ziyaretçiler ve çalışanlar 200'den fazla otobüsle evlerine götürüldü. Ve 34 bin insan 2 gün evde tutuldu.

Düşünsenize Disneyland'a gidiyorsunuz bir gün test için kuyrukta, iki gün de evde bekliyorsunuz. Ve tüm bunlar tek bir vaka için yapılıyor!
Bizde okullarda bir vaka çıktığında bile sınıf karantinaya girmiyor! Dünyada da benzer prosedürler yürütülüyor.
Hiçbir ülke Çin gibi olamaz! Evet, Çin Kovid-19'la mücadeleyi abartıyor ama salgını da az hasarla atlatıyorlar.

***


İNTERNETTE TANIŞIP EVLENINCE...
İngiltere'de yapılan yeni bir araştırma, internet üzerinden tanışan çiftlerin boşanma oranlarının, üniversitede veya arkadaş ve aile aracılığıyla tanışanlara göre altı kat daha fazla olduğunu ortaya çıkardı.

Elbette internette tanışıp mutlu evlilikler sürdürenler de var ama sanal alem, sosyal ortam kadar gerçekçi değil.
Galiba flört uygulamalarında tanışanlar daha önce sosyal ortamda birbirlerini gözlemleme fırsatı bulamadıkları için aslında iki yabancı olarak aşka yelken açıyorlar.
Birbirlerini tam tanıyınca da boşanıyorlar!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA