Prof. Dr. Celal Şengör'ün sosyal medyada paylaşılan son videosunda bir öğrencisini taciz ettiği düşünülen şu skandal konuşma ortaya çıktı:
"Yanımda duruyor. O kadar kızdırdı ki, Saniye'nin eteğini kaldırdım, kıçına bir tokat attım. Bu, dehşete düştü. Baktım böyle, bakıyor bana. 'Bana bak, baban bunu yaptı mı?' dedim. 'Babam bile böyle bir şey yapmadı' dedi. 'Hah' dedim, 'Eksik kalmış şimdi tamamlandı."
Galiba Şengör'e göre bu davranış cinsel taciz değil, terbiye etmek! Ama dünyanın birçok yerinde bu davranış tacize girer!
Saniye kim? Şengör ile olan samimiyeti ne derecede? Saniye bu olaydan sonra şikayette bulundu mu? Bilmiyoruz. Bulunsaydı haber olur duyardık herhalde!
Bazıları "Saniye şikayette bulunmadıysa bize ne" diyor. Gerçekten karışık bir mevzu.
Belki de Şengör'ün Saniye ile arası fazla laubali davranışlarda bulunacak kadar iyiydi. Ama hocanın kendisi "Saniye dehşete düştü" diyor!
Şimdi kadın dernekleri, feministler Şengör'ün kellesini, İTÜ'den atılmasını istiyorlar. Ancak olayın nerede geçtiğini bilmiyoruz. Videoda kısa bir konuşma var. O konuşmanın öncesinde ve sonrasında Şengör'ün ne dediğini de bilmiyoruz.
Hatırlarsınız; Hülya Avşar, TV şovunda Ricky Martin'in poposunu avuçladığında milyonlarca insan gülüp geçmişti. Yoksa Saniye de Şengör'ün o hareketinden sonra önce dehşete düşüp, sonra da gülüp geçti mi? Ya da sınıfta bırakır diye korkup hocasını şikayet etmedi!
YERLİ 'ME TOO'!
Bu arada Şengör'ün avukatı değilim... Sesli düşünüyorum, diğer olasılıkları da hatırlatmaya çalışıyorum!
Öte yandan Saniye, hocasıyla samimi olsa bile bir profesör eğer üniversite içerisinde öğrencisine o hareketi yaptıysa, bu etik ve ahlaki açıdan yanlış bir durum.
Peki, Şengör'ün öğrencisine yaptıklarını pişkin pişkin anlatmasına ne demeli? Bazıları bunu hocanın sıra dışı kişiliğine bağlıyor ama bu anlattığı olay sıra dışılıkla kapatılacak bir durum değil.
Her fırsatta insanları terbiye ettiğini sanan, egosu zirvelerde dolaşan bir profesör, öğrencisine tacizde bulunmuş olabilir!
Şu an sosyal medya mahkemesinde Celal Şengör yargılanırken ya Saniye ortaya çıkıp hocasına destek olursa ne diyeceğiz? Aslında hüküm vermek, yargı dağıtmak adaletin işi. Gerçekten karışık bir durum. Bu düğümü sadece Saniye çözer. Tabii konuşmak isterse! Eğer hocasını suçlarsa yerli bir 'Me Too' davamız olabilir!
***
UĞUR ŞAHİN'İN ÖĞRETMENİ
BioNTech'in kurucu ortaklarından Uğur Şahin, Köln'de okurken 'en sevdiğim öğretmen' dediği matematik öğretmeni Gisela Seulen'e bir doğum günü kutlama videosu hazırlayıp gönderdi.
80 yaşına giren Seulen'in kendisi için çok büyük bir önemi olduğunu belirten Şahin, matematiğin, biyolojik düzen ve bulaşıcı hastalıklar arasındaki bağlantıyı kurmaya yardım ettiğini söyledi. Ve öğretmenine hitaben "Senin öğrettiklerin ve kişisel olarak senin sayende koronavirüs aşısı geliştirmeye büyük bir kararlılıkla başladık" dedi.
Galiba Seulen, Şahin'e matematik sevgisini aşılayarak onun hayatında dönüm noktası oldu. Şahin matematiği sevmeseydi, başarılı bir öğrenci olmasaydı, otomobil ya da bir tekstil fabrikasında çalışıyor da olabilirdi.
Bizim eğitim sisteminin sorunlarından biri de matematiği öğrencilere bir türlü sevdirememesi. İyi yaşam standartlarına sahip mutlu bir öğretmen, mesleğine daha çok motive olur ve başarılı öğrenciler yetiştirir! En zeki öğrencilerimizin üniversite sınavında tıp yerine öğretmenlik yazdığını düşünün! Geleceği parlak bir nesil yetişmez mi?
***
ŞEYMA LÜTFEN BU SEFER GİT!
Mohammed Alsaloussi, sevgilisi Şeyma Subaşı'ya "Sana öyle bir düğün yapacağım ki bir sene boyunca dünyadaki herkes bizim düğünümüzü konuşacak!" demiş. Hangi dünya bu merak ettim. Şeyma'nın takipçileri dışında kimse bu düğünü konuşmaz!
Bu arada Şeyma yaklaşık bininci kez Türkiye'den ayrılacağını söyledi. Bir ay sonra Miami'ye taşınacakmış. Şeyma'nın ülkemizi terk etme demeçlerini okumaktan sıkılmıştık. Lütfen bu sefer arkana bakmadan çık git!
Peki, Melisa ne olacak? Şeyma'nın dediğine göre kızı eğitimine İstanbul'da devam edecekmiş.
Benim bu haberden anladığım şu; Acun, resti çekmiş, "Kız burada kalacak" demiş. Ee zaten Şeyma'nın da Instagram'a 'story' atmaktan Melisa'ya ayıracak zamanı kalmıyordu!
***
POLİSİN ARAP KILIĞINA GİRMESİ DOĞRU MU?
İstanbul Eminönü'nde sivil trafik polisleri Arap turist kılığında bindikleri taksilerde denetim gerçekleştirdi. Taksimetre açmadığı için ceza yiyen bir şoför, "Böyle tuzak kurulmaz, hakkımı helal etmiyorum" diye isyan etmiş.
Ne hakkı varmış ki? Dürüst olsaydı, kurallara uysaydı! Ayrıca polislerin "Merhaba biz sivil polisiz ve seni denetleyeceğiz" demesini mi bekliyordu?
Bu arada taksimetre açmamanın cezası 652 TL'ymiş. O taksici polislerden sonra iki Arap turist kazıklar, yine o parayı çıkarır! Cezalar caydırıcı olmalı.
Daha önce de yazdım; sorunun temeli plaka sahiplerinin tekelci bir piyasa oluşturup şoförleri köle gibi çalıştırmaları! En çok vergi veren, en çok üreten İstanbul halkı bu kötü taksi sistemini hak etmiyor!
***
35 BİN DOLARLIK GECENİN YEMEĞİ
New York'ta Metropolitan Sanat Müzesi'nde düzenlenen modanın en büyük gecesi MET Gala tartışılmaya devam ediyor.
Bilet fiyatlarının 30-35 bin dolar olduğu geceye katılan ABD'li oyuncu ve şarkıcı Keke Palmer, sosyal medya hesabında, Met Gala'da verilen yemekten bir görüntü paylaştı.
Yemeği beğenmediğini ifade eden oyuncu, mesajında "Bu yüzden size tüm yemeği göstermiyorlar, ben sadece oynuyorum" diye yazdı.
Oysa Met Gala'da bu yılın menüsü vegandı ve New York'un en iyi 10 şefi tarafından hazırlanmıştı.
Tabağa bakınca lapa kıvamında risotto, birkaç sera domatesi, can çekişmekte olan salatalık, mantar ve konserve mısır görüyoruz. Yemek hem fakir hem de lezzetsiz duruyor. İsterse dünyanın en iyi 10 şefi bu yemeği hazırlamış olsun Palmer'la aynı fikirdeyim.
***
Altyazı
"İnsanlar da aynı kumlar gibidir. Onları ne kadar çok sıkarsan, o kadar fazlası avucunun içinden kayıp gider." (Star Wars)