Dünkü verilere göre yangınların 11. gününde ülkemizde tam 223 orman yangını çıktı ve sadece altı yangın devam ediyor. Küresel ısınmanın artmasıyla birlikte ABD'den Rusya'ya İtalya'dan İspanya'ya dünyanın her yerinde orman yangınları artıyor.
Yangın söndürme uçağı polemiğinde hep Yunanistan'daki uçak sayıları örnek gösteriliyordu. Şimdi Yunanistan'ın birçok bölgesi yanıyor, bazı bölgelerde halk feribotlarla yangından kaçırılıyor.
Elbette uçak önemli, yangınlara karşı ne kadar çok aracınız varsa o kadar güçlüsünüz. Ama uçakların da söndürmeye yetmeyeceği bir küresel ısınma sorunu yaşıyoruz.
Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, Antalya'daki orman yangınlarında açığa çıkan ısı enerjisini, Hiroşima'ya atılan atom bombasına benzetti: "Altı saatte atom bombası kadar enerji çıkaran bir yangını uçaktan 20 ton su atarak söndüremezsiniz… Alevlerin üzerine atılan sular görülmüştür, yere ulaşmadan buharlaşır. Bu yangınların nerede biteceğini, nerede kontrol edeceğini bilir, karadan müdahale edersiniz."
Ormanlarımızda daha çok yangın önleyici yola, su havuzlarına, uçağa, orman köylerindeki göçün önlenmesine, daha çok orman muhafızına vs. ihtiyacımız var. Ama bu önlemler de yetmez, sadece zararı azaltır! Dünyada küresel ısınmayla birlikte doğal afetler her geçen gün artarak devam edecek!
Küresel ısınmanın en büyük tetikleyicisi ise sera gazı salınımı. Örneğin Türkiye, dünyadaki sera gazı salınımının sadece yüzde 1'inden sorumlu, lakin ormanlarımız yanıyor, kuraklık artıyor! Bu öyle bir kısır döngü ki, siz ülke olarak doğaya ne kadar az sera gazı salsanız da dünyadaki sera gazı salınımının yüzde 28'ini Çin, yüzde 15'ini ABD, yüzde 5'ini Rusya, yüzde 7'sini Hindistan yaptıkça küresel ısınmadan etkileniyorsunuz!
Herkes iklim değişikliğinden şikayetçi. Peki, iklimi değiştiren uzaylılar mı? İklim değişikliğini yaratan sen, ben, hepimiziz! İnsanlık bencilliğinin ve tüketim çılgınlığının faturasını ödüyor!
Her gün kullanıp attığımız plastik kap ve ambalajlar, boşa harcanan su, güçlü motorlu otomobil vs. atmosfere ne kadar çok sera gazı salarsak, su ve enerji kaynaklarımızı ne kadar çok boşa harcarsak o kadar çok küresel ısınma artıyor ve buna bağlı olarak da orman yangınları, seller, kuraklıklar yaşanıyor.
Küresel ısınmayı azaltacak şekilde yaşam biçimlerimizi değiştirmeliyiz. Yüzde 1 sera gazı salını mı bile çok!
***
LONDRA 1948 VE TOKYO 2020
Ay-yıldızlı sporcular, 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda şu ana kadar 2 altın, 2 gümüş ve 9 bronz olmak üzere 13 madalyayı boynuna taktı. Türkiye, madalya sayısı bakımından Londra 1948'i (6 altın, 4 gümüş, 2 bronz) geçerek tarihinin en çok madalya topladığı organizasyonunu yaşıyor.
Elbette Londra 1948'deki madalyaların altısı altın, dördünün de gümüş olması dikkat çekici. Ülke sıralamalarında altın madalya kazanmak daha önemli ama bu olimpiyatta bronz madalyasını önemsiz kılmaz.
2020 Tokyo'nun dikkat çeken bir diğer unsurda kadın sporcularımızın başarısı, toplamda beş madalya kazandılar.
Atletizmde ve takım sporlarında madalyamız yok! Güreş ve halterde geriye gidiş kapsamlı bir şekilde araştırılmalı. Birçok dalda sporcu devşirdik ama beklediğimiz sonuçları alamadık. Sporcu devşirme politikamızı da gözden geçirmeliyiz.
Elbette hükümetin spora yaptığı büyük yatırımları düşününce 2020 Tokyo'dan beklentimiz daha yüksekti. Ama toplam madalya sayısına bakıldığında Türkiye'nin sporda bir atılım içerisinde olduğu gözüküyor.
***
HANİ YAĞMUR YAĞMAZDI!
Türkiye, orman yangınlarıyla mücadele ederken, birçok vatandaş yağmur duası etmişti. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Antalya'da yağmur duasına çıkınca TV sunucusu Metin Uca, "Ağustos ayında Antalya'ya yağmur yağmaz, duaya değil bilime inanın" diye tweet atmıştı.
Yine bazıları meteoroloji tahminlerini örnek göstererek yağmur yağmayacağını söyleyip, yağmur duası edemeyenleri küçümsemişti. Ama önceki gün Antalya'da yağmur yağdı. Bazı vatandaşlar ellerini açıp, "Allah'ım şükürler olsun" diyerek dua etti. Bilimsel olarak tüm önlemleri alıp sonra da Allah'tan dua edip yardım istemek kadar doğal ne olabilir ki?
İnsanların inançlarıyla dalga geçmeyi bırakın! Bari şu yağmur duasında kutuplaşmayalım.
***
NORVEÇ'İN PLAJ VOLEYBOLUNDA ALTIN ALMASI
Plaj voleybolu denince akla gelecek en son ülkelerden biri olan Norveç, 2020 Tokyo'da erkekler plaj voleybolunda altın madalya kazandı.
Günümüzde denizin olmayan ülkeden yüzücü, kayak merkezi olmayan ülkeden kayakçı şampiyonlar çıkabiliyor! Gelişen teknoloji ve sporun küreselleşmesi, ülkelerin coğrafi özellikleriyle sporda başarıları arasında bağ kurma algısını ortadan kaldırıyor.
***
PEREİRA'NIN GELECEĞİ MESUT'A BAĞLI
Fenerbahçe Teknik Direktörü Vitor Pereira'nın son basın toplantısından çıkardığım özet şu: "Bende torpil olmaz, hak eden formayı alır ve şampiyonluk gelir."
Pereira dediğini yapan, Robin van Persie yerine Fernandao'yu oynatmış bir teknik direktör. Bu tercihinde haklı olmasına rağmen şampiyonluk gelmeyince Fenerbahçe'den apar topar yollanmıştı.
Pereira'nın geleceğini Mesut Özil için vereceği karar belirleyecek. Mesut fiziksel açıdan hâlâ kendini toparlayamadı ama Dinamo Kiev maçında yaptığı olağanüstü asistle umut vaat etti.
Günümüz futbolunda sürekli yana oynayan, garantici orta sahalar değerini kaybetti. Mesut gibi dikine oynayan ve topu iğne deliğinde geçirip gol attıran futbolcular değerli.
Mesut'u fiziksel açıdan zayıf diye oynatmazsın ama oyuna girdiğinde iki asist yapar suçlu teknik direktör olur! Mesut öyle özel bir futbolcu ki, fiziksel açıdan güçlenmesi bile çözüm olmayabilir. Mesut etrafında onu anlayacak, futbol IQ'su yüksek oyuncular olmayınca işlenmemiş ham bir elmas parçası olarak elinizde kalır! Fenerbahçe'nin acilen Mesut'un paslarını gol yapacak bir santrafora ihtiyacı var!
***
Altyazı
"Bizim aşkımız sonsuza dek yaşayacak, çünkü yarım kalacak." (Vicky Cristina Barcelona)