İstiklal Caddesi'nde 2016 yılında başlayan altyapı çalışmaları nihayet tamamlandı.
Kurulan yeni altyapı sistemiyle, caddede meydana gelecek herhangi bir arıza ya da yeni tesisat döşenmesi gereken durumlarda çalışmaların artık açık kazı yapılmadan gerçekleştirilecek olması güzel haber.
İstiklal'de kazı yapılmayacak günleri de göreceğiz galiba.
Yolların düzeltilmesi, altyapıya büyük para harcanması bakalım Beyoğlu'nu eski şaşalı günlerine döndürebilecek mi... Şu an için bu biraz zor görünüyor. Gezi olaylarından sonra İstiklal Caddesi'nin bakımsız kalması, yenileme çalışmalarının uzun sürmesi, caddenin şantiye görüntüsünden bir türlü kurtulamaması, mekanların ruhunu kaybetmesi; caddenin müdavimlerinin Beşiktaş, Cihangir ve Nişantaşı'na göç etmesine neden oldu.
Caddenin hafızasını oluşturan sembol dükkanlar ve kurumlar bir bir kapandı.
En önemlisi birçok kitapçı, tiyatro, tarihi sinema salonu ve eğlence mekanının kapanması caddenin kültürel çeşitliliğine büyük darbe vurdu. Cadde şu haliyle genelde turistlerin tatlı yedikleri ve nargile içtikleri bir yer artık. Yani İstiklal Caddesi'nin insan yapısı ve çehresinin büyük değişime uğradığı bir gerçek.
İstiklal Caddesi tarihi boyuncu birçok badireler atlattı; daha önce olduğu gibi küllerinden yeniden doğabilir.
Yapı Kredi Kültür Sanat'ın yenilenen binası caddeyi eski haline döndürecek önemli bir adım.
Uzun yıllardır Beyoğlu Belediye Başkanı olan Ahmet Misbah Demircan, İstiklal Caddesi'nin sorunlarını iyi biliyor; mutlaka yeni projeler hayata geçirecektir.
Caddede yeme içme mekanlarının sayısı çok fazla; tatlıcı, restoran, büfe ve kafe sayısında büyük enflasyon var. Kitapçı, tiyatro, sergi, müze gibi kültürel zenginliği artıracak mekanların açılması için kira bedellerini düşürecek sponsor destekli projeler ya da adım başı dönerci, tatlıcı açılmasını engelleyecek yeni bir ruhsat uygulaması hayata geçirilse iyi olmaz mı?