Milli atlet Yasmani Copello Escobar, 16. Dünya Atletizm Şampiyonası erkekler 400 metre engellide gümüş madalya kazandı. Yarışı ekran başında izleyenlere soruyorum: Escobar ikinci olduğunuzda ne hissettiniz? Sevinçten havalara uçtunuz mu? Yoksa 'Kim bu Escobar? Nasıl Türk olmuş?' mu dediniz?
15 Nisan 1987 doğumlu Escobar, Küba asıllı. İyi bir para teklifi gelince Türk vatandaşlığına geçmiş. Kenya, Etyopya, Küba vs. bu ülkeler fakirler ama atlet üretme fabrikası gibi çalışıyorlar. O kadar çok sayıda iyi atletler yetiştiriyorlar ki; çoğu, ülkeleri adına yarışma fırsatı bulamıyor. Ve devşirme atlet arayan ülkelerin tekliflerini hem para, hem de kariyer için kabul etmek zorunda kalıyorlar.
Devşirme atlet yarıştıran sadece Türkiye değil; Bahreyn, Katar başta olmak üzere birçok ülkede devşirme atlet var. Ama Türkiye'de devşirme atlet yarıştırmak bir spor geleneği haline geldi ve bu da tepki çekmeye başladı.
Örneğin İngiliz Telegraph gazetesi, 2016 Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda Türkiye adına yarışan 50 sporcunun 16'sının devşirme olmasını 'utanç verici' olarak nitelendirmişti. Londra'da düzenlenen Dünya Atletizm Şampiyonası'nda ise 27 atletten 10'u devşirme. Sayıda bir düşüş var ama dereceye girenler genelde devşirme atletler.
'Devşirme atletlerin uluslararası şampiyonalarda derece alması Türkiye'deki gençlere ilham kaynağı oluyor' diyenler var. Daha önce uluslararası yarışmalarda madalya kazanan yerli atletlerin birer birer dopingli çıkmasıyla çok üzülmüştük. Şimdi devşirme sporcularla 'temiz' bazı başarılar elde ediyoruz ama 80 milyonluk bir ülkede madalya kazanacak atlet çıkaramamak vahim bir tablo. Devşirme atletlerle kestirme yoldan gelip geçici başarılar elde etmek yerine, uzun vadede yerli atletlerle madalya kazanmak Türk halkını daha mutlu eder.