Galatasaray'dan ayrıldıktan sonra Fransız ekibi Nice ile anlaşan Wesley Sneijder, Hollanda'nın De Telegraaf gazetesinin sorularını yanıtladı. 'Türkiye'de kendini güvende hissediyor muydun?' sorusuna Hollandalı yıldız futbolcu, net bir şekilde Türkiye'de kendisini her zaman güvende hissettiğini açıkladı: "Türkiye'de hiçbir zaman kendimi güvende hissetmediğim bir durum olmadı. Galatasaray ve İstanbul hayatımın bir parçası ve bu deneyimi asla unutmayacağım."
Oysa Sneijder, Avrupa medyasına şirinlik olsun diye yalakalık yapıp kendisinden beklenen cevapları verebilirdi. Ama o bir dönem ekmek yediği, güzel anılar yaşadığı Türkiye'ye ihanet etmedi. Helal olsun Sneijder'e; harbi adammış, düşüncelerini dürüstçe anlatmış.
Evet, bir dönem Türkiye'de terör saldırıları arttığında güvensiz bir ortam oluşmuştu. Ama o dönem Fransa, Almanya, İngiltere vs. birçok Avrupa ülkesinde de terör saldırıları oluyordu. Bir Avrupa ülkesi ne kadar güvendeyse, biz de o kadar güvendeydik. Bizim farkımız; hayatını kaybeden, yaralanan insanların boy boy fotoğraflarının Avrupa medyasında yer alması, sosyal medyada o korkunç görüntülerin paylaşılmasıydı.Bazı güçler özellikle 'Türkiye güvenli bir ülke değil' algısı yarattı. Amaç, turizm sektörünü vurmaktı. Bunda da belli ölçüde başarılı oldular.
Sneijder'ın açıklaması, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Alman Focus dergisine verdiği röportajda Türkiye'de can ve mal güvenliğinin olmadığını söylemesini akıllara getirdi değil mi? Bir siyasi lider muhalefet yapayım derken açıkça turizm sektörüne darbe vururken; elin yabancısı Berlin, Paris, Nice, Londra ne kadar güvenliyse İstanbul da o kadar güvenli mesajını verdi.
BU BİR HASTALIK
Siz hiç Fransa'da terör saldırıları gerçekleştikten sonra muhalif bir siyasi liderin çıkıp da 'Fransa'da can ve mal güvenliği yok' dediğini duydunuz mu? Demezler çünkü dediklerinde ülkelerinin zarar göreceğini, farklı siyasi görüşlere sahip olsalar da herkesin aynı geminin yolcusu olduğunu, ekonominin zarar görmesinden herkesin etkileneceğini bilirler. Bizde ise en küçük sorunda bile Türkiye'yi yabancılara şikayet etmek, ekonomik kriz çıkmasını ya da büyük güçlerin müdahale etmesini beklemek muhaliflik oldu artık.
Bir de bazı entellerin, aydınların en küçük sorunda Avrupa ülkeleriyle Türkiye'yi karşılaştırıp ülkeyi aşağılamayı modernlik görmek gibi bir hastalıkları var. Ne yazık ki, bu hastalığın tedavisi yok!