Hazır turizm sezonunu açılmışken, Bodrum'daki astronomik lahmacun fiyatları gibi popülist polemikler başlamamışken; bugün Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Ali Kızıldağ'ın turizm sektörüyle ilgili ufuk açıcı görüşlerinden bahsetmek istiyorum.
Kızıldağ, aynı zamanda eski ABD Başkanı Barack Obama ve 550 kişilik ekibine Antalya'da düzenlenen G-20 zirvesinde evsahipliği yapan, Beyaz Saray danışmanlarından tam not alan Calista Luxury Resort Genel Müdürü. Calista'nın 10'uncu yıl kutlamaları sırasında görüştüğüm Kızıldağ; son dönemde terör saldırıları, Rusya krizi ve darbe girişimiyle zarar görse de Türk turizmin genel performansının iyi olduğunu, gelen turist sayısı açısından dünyada altıncı, gelir açısından da dokuzuncu sırada olduğumuzu hatırlattı.
Tabii aşılması gereken sorunlardan da bahsetti: "Terör saldırıları, Suriye savaşı ve darbe girişiminin Türkiye'nin imajına olumsuz etkileri oldu.
En önemlisi; yurt dışında Türkiye'ye karşı bir anti propaganda, algı operasyonu yürütülüyor.
Kim ne derse desin, şimdi bu örgüt (FETÖ'den bahsediyor) Türkiye ile ilgili negatif algı operasyonu yürütüyor. Buna karşı bizim akıllı, sistematik bir çalışma yürütmemiz lazım.
Maalesef bu, kısa vadede olacak bir şey değil, yaratılan negatif algıyı orta ve uzun vadede silebiliriz.
Sadece turizm değil, farklı birçok sektörden insanlar bir araya gelip Türkiye'ye karşı oluşturulan negatif algıyı kırmak için lobi faaliyetleri yürütmeliyiz." Kızıldağ sözlerine şöyle devam etti: "Turizmciler devlet için inanılmaz bir güç ve biz bu gücü kullanıyoruz. Yabancı müşterilerimizle yaptığımız görüşmelerde 'Türkiye'de hiçbir sorun yok, Türkiye bıraktığınız gibi' diyoruz.
Geçenlerde bir Rumen TV kanalından röportaja geldiler, onlara da söyledim: 'Bükreş, Berlin ne kadar güvenliyse, Antalya'da o kadar güvenli'.
Ülkemizin güvenli olduğunu devlet de anlatıyor, biz de anlatıyoruz ama bunu daha örgütlü ve planlı yapmalıyız, projeler üretmeliyiz."
Ruslar gelemedikleri için ağladı
PYOD Başkanı Ali Kızıldağ, Rusya ile aramızın kötü olduğu dönemde yaşadığı ilginç bir anekdotu da paylaştı:
"Rusya'nın önemli bir TV kanallından bir ekip, Antalya'ya gelmişti. 'İşte Ruslar gelmedi, oteller boş' diye aleyhte haber yapıyorlar. Bizim otele de geldiler, benimle röportajlar yaptılar. Programın sunuculuğunu yapan George diye bir genç, aynı zamanda yapımcı. Röportaj bitti, sohbet ediyoruz George, şunları söyledi: 'Ya Ali Bey sorma, annem her sene tatile geliyor, Türkiye'yi ve Kemer'i çok seviyor. Annemi bu sene uçak krizi yüzünden Yunanistan'da bir adaya gönderdik tatile. Her gün arıyor 'Burası çok kötü, ah Türkiye ah Türkiye' diye ağlıyor. İnşallah bu sorun çözülür. Annem çok mutsuz, 'Ben Türkiye dışında bir yerde tatil yapmam' diyor. Ben de mikrofonu aldım, George'a uzattım: 'Konuş, biraz daha konuş. Anlat Ruslara gerçekleri' dedim. Gerçekten de bizi telefonla arayıp gelmek istediklerini ama gelemediklerini ağlayarak anlatan sadık Rus müşterilerimiz oldu." Kızıldağ, Ruslar'ın ilgisini şuna bağlıyor: "Türk halkında, evinize gelen misafire hizmet etmek, onu mutlu etmek diye köklü bir gelenek var. Bu gelenek turizme inanılmaz artı değer katıyor. Fiyat ve kalite dengesi açısından dünyada rakibimiz yok. Yabancıların bizim tatil paketleriyle dünyada başka bir yerde aynı kaliteyi, hizmeti bulmaları mümkün değil."
ETKİNLİK OLMALI
Kızıldağ, son olarak turizm sektörünün yeni bir paradigmaya ihtiyaç duyduğunu anlattı:
"Turizmde 80'li yıllardan başlayarak hızlı bir ivmeyle büyüdük. Ucuz yatak, çok turist, çok döviz paradigması Türk turizmini dünyada altıncı sıraya getirdi ama yatak sayısında artışa bir sınır çizmedik. Şimdi yeni bir paradigmaya ihtiyaç var. Turizmde yatak sayısında arza göre fazla bir artış var. Arz talep dengesini iyi ayarlamalıyız. Çevre, kültür ve sanatla ilgili farklı projeleri hayata geçirmek lazım. Bugün Viyana'ya gidiyorsunuz; birçok galeri, sanat merkezi, konser salonları vs. ile karşılaşıyorsunuz. İstanbul 20 milyonluk şehir ama Viyana'nın dörtte biri kadar sanat ve kültür etkinliğine sahip değil. Özellikle Antalya'da 'Turist otelden çıkmıyor, dışarıda para harcamıyor' diye şikayetler geliyor. Turisti otelde tutmak bizim için avantaj değil, hele her şey dahil sisteminde turist ne kadar çok otelde kalırsa o kadar çok maliyet artıyor. Turiste; otelin dışına çıkmayı cazip hale getirecek kültürel, sanatsal etkinlikler yaratmalıyız."