Arsenal'ın yıldızı Mesut Özil'in hayatını anlatan 'Mesut Özil Maçların Sihri' adlı 352 sayfalık kitap piyasaya çıktı. Kitapta;
Mesut'un 2010 Dünya Kupası'ndan sonra çok istediği halde Barcelona'yı Guardiola yüzünden tercih etmediği, neden Real Madrid'i seçtiği, Mourinho ile kavgası gibi, Mesut'un hayatına ve kariyerine dair birçok önemli olay anlatılıyor.
Bizde neden futbolcular, teknik direktörler kitap çıkarmaz? Kendilerinin yazmalarına da gerek yok; bu işi çok iyi yapan yazarlar, editörler var. Hatta kitabı futbolcu yazmış gibi yapan gölge yazarlar bile var. İşlerini o kadar iyi yapıyorlar ki; hem futbolcuyu, hem de okuyucuyu memnun ediyorlar. Örneğin Mesut'un kitabını Kai Psotta kaleme aldı.
İyi yazılmış bir kitap futbolcuya hem prestij, hem de para kazandırıyor.
Hürriyet yazarı Kenan Başaran, Mesut'un kitabıyla ilgili şu tweet'i attı:
'Adam kitabını da yazdı.
Bizde (futbolu) bırakan bile yazmıyor! Niye? 'Neme lazım. Hoca oluruz, menajer oluruz bir yerlere.
İncitmeyelim kimseyi' diye!' Kenan bu varsayımında haklı olabilir ama bu durum biraz futbol kültürüyle de alakalı. Okumak yerine futbol tartışması izlemeyi, stada gitmek yerine TV'de maç takip etmeyi seven bir toplumuz.
Ama bu yine de bahane olmamalı; futbola dair okumayı seven genç bir nesil var, iyi bir kitap mutlaka alıcısını bulur.