Reina katliamını gerçekleştiren Abdulkadir Masharipov'un kaçmayı başardığı anlaşılınca şu yorumlar çok yapıldı:
'Adam tam profesyonel, şarjörleri bantlamış, beş-altı dakikada işini bitirip kaçmayı bile başardı', 'Nerede istihbarat, nerede polis, nerede bu devlet?', 'Nasıl elinizden kaçırdınız?', 'Adam 39 kişiyi öldürdü, elini kolunu sallaya salya kaçtı', 'O çoktan yurt dışına çıkmıştır.' Masharipov yakalanınca bu yorumları yapanlar birden U dönüşü yaptı: '4 yaşında oğlunu neden yanına almış?', "Adam yurt dışına değil Anadolu yakasına bile geçememiş, Esenyurt'ta saklanılır mı?', 'Reina'daki saldırıda mekan içi görüntü yok, ya bu adam o değilse?', 'Böyle profesyonel bir katliam gerçekleştiren bir terörist neden selfie video çeker, neden cep telefonunu düşürür?', 'İŞİD dediler adamın evi Birleşmiş Milletler gibi çıktı; Afrikalısı, Kırgızı kimi ararsan var', 'Böyle İŞİD evi mi olur, kadınlar çok modern?', 'Niye dövdüler, niye diğer adamın yüzüne bastılar? İnsan haklarına aykırı.' Yahu ev basılınca adam direnmiş, ne yapacaktı; polis avukatı mı bekleyecekti? Ya üzerinde bomba olsaydı?
Elbette bu tür vakalarda her zaman komplo teorileri hep olur ama vali, Masharipov'un suçunu kabul ettiğini, parmak izlerinin ona ait olduğunu açıkladı. Ayrıca Masharipov katliam yapınca 'İşini bilen profesyonel terörist', yakalanınca 'Bu nasıl terörist, yok canım o değildir' demek nasıl bir anlayış? Polis başarılı olunca, ilk anda inanmamak, operasyonu küçük göstermek vicdansızlıktır.
Türk polisi Masharipov'u sağ ele geçirerek büyük bir iş başardı, şimdi bundan sonrası daha önemli. Masharipov, yabancı istihbarat örgütlerinden destek aldığını açıklarsa ya da dolaylı da olsa herhangi bir devletle bağlantısı ortaya çıkarsa ne olacak?