Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, şehir içi ve şehirlerarası yollarda hız limitinin bir anda 40'a, 50'ye düşürülüp ceza yazıldığını açıkladı.
Bu yöntemi uygulayanların belediyelere trafik sistemi kuran 'avcı şirketler' olduğunu belirten Bakan Özhaseki, bu şirketlerin vatandaşa kesilen trafik cezalarından daha çok pay alabilmek için sürücülere adeta tuzak kurduğunu ifade etti.
Emniyet, cezanın yüzde 30'unu belediyeye veriyormuş.
Ben de neden özellikle şehirlerarası yollarda çok sık hız sınırı bölgesiyle karşılaşıyorum diye düşünüyordum. Rampa aşağı inerken birden karşınıza 70-50- 40 yazan hız sınırı yazısı çıkıyor.
Hiç kavşağın, ışığın, dönemecin olmadığı yerlerde radar ve hız sınırı bölgeleriyle karşılaşıyorsunuz.
Meğer belediyeler de anlaştıkları özel şirketlerle hasılatı paylaşıyormuş.
Özhaseki açıklamasına şöyle devam etmiş: "Öyle yerler var ki Türkiye'de, bulunması imkansız yerler. Oralarda, kör noktalarda veyahut da avcılık yapacağı yerlerde tezgahı kuruyor, herkese hile kurmuş gibi oluyor." Uygulama yanlış olsa da trafik terörünü azaltıyor. Bu avcı radarlar ve hız limiti bölgeleri sürücülerde otokontrol oluşturdu.
Elbette hız sınırına uymayan çok; istediğin kadar radar koy adam basıyor gaza. Ancak öyle yerlere de hız limiti konuyor ki, yavaş gitmek daha tehlikeli.
Özhaseki çözüm yolunu da sunmuş; belediyelerin trafik cezalarından aldığı pay yüzde 30'dan yüzde 10'a düşürülecekmiş.
Umarım bu paylaşımdan sonra sürücüleri özellikle gafil avlamak için kurulan tuzak radar ve hız limiti bölgeleri kaldırılır.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, şehir içi ve şehirlerarası yollarda hız limitinin bir anda 40'a, 50'ye düşürülüp ceza yazıldığını açıkladı. Bu yöntemi uygulayanların belediyelere trafik sistemi kuran 'avcı şirketler' olduğunu belirten Bakan Özhaseki, bu şirketlerin vatandaşa kesilen trafik cezalarından daha çok pay alabilmek için sürücülere adeta tuzak kurduğunu ifade etti. Emniyet, cezanın yüzde 30'unu belediyeye veriyormuş. Ben de neden özellikle şehirlerarası yollarda çok sık hız sınırı bölgesiyle karşılaşıyorum diye düşünüyordum. Rampa aşağı inerken birden karşınıza 70-50- 40 yazan hız sınırı yazısı çıkıyor. Hiç kavşağın, ışığın, dönemecin olmadığı yerlerde radar ve hız sınırı bölgeleriyle karşılaşıyorsunuz. Meğer belediyeler de anlaştıkları özel şirketlerle hasılatı paylaşıyormuş. Özhaseki açıklamasına şöyle devam etmiş: "Öyle yerler var ki Türkiye'de, bulunması imkansız yerler. Oralarda, kör noktalarda veyahut da avcılık yapacağı yerlerde tezgahı kuruyor, herkese hile kurmuş gibi oluyor." Uygulama yanlış olsa da trafik terörünü azaltıyor. Bu avcı radarlar ve hız limiti bölgeleri sürücülerde otokontrol oluşturdu. Elbette hız sınırına uymayan çok; istediğin kadar radar koy adam basıyor gaza. Ancak öyle yerlere de hız limiti konuyor ki, yavaş gitmek daha tehlikeli. Özhaseki çözüm yolunu da sunmuş; belediyelerin trafik cezalarından aldığı pay yüzde 30'dan yüzde 10'a düşürülecekmiş. Umarım bu paylaşımdan sonra sürücüleri özellikle gafil avlamak için kurulan tuzak radar ve hız limiti bölgeleri kaldırılır.