Yenikapı'daki Demokrasi ve Şehitler Mitingi'ne Poll Production'ın patronu Polat Yağcı'nın organize ettiği tekneyle gittim. Teknede Yılmaz Erdoğan, Kenan Doğulu ve Halit Ergenç gibi Poll Production'ın sanatçısı olmayan birçok ünlü de vardı.
Aynı teknede, onlar kadar ünlü olmasa da 15 Temmuz'dan beri her gece meydanlarda demokrasi nöbeti tutan, sanat ve spor dünyasından birçok isim de vardı.
Bu arkadaşların tek tek ismini vermeyeceğim ama çoğu, Hürriyet Kelebek yazarı Cengiz Semercioğlu'nun 'Yağcı' başlıklı yazısından üzüntü ve rahatsızlık duyduklarını söyledi.
Bu ünlülerin çoğu, Semercioğlu'nun söylediğinin aksine Yağcı'nın şirketinde çalışmıyor, hatta aralarında müzik piyasasıyla hiç alakası olmayan, spor camiasından ünlüler de var. Bu insanlar göstermelik değil, vatan borcu için meydanlarda demokrasi nöbeti tuttuklarını söylediler.
Bu arada Semercioğlu'nun, Polat Yağcı'yı sadece kendine yakın olan sanatçıları götürmekle suçladığı Külliye ziyaretinin de tamamen spontane geliştiğini öğrendim. Yağcı o gece Beştepe'de, demokrasi nöbeti tutanlar güzel vakit geçirsin diye mini bir konser organize etmiş. Saat 00.15'te Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Arkadaşlar, Cumhurbaşkanımız sizleri görmek istiyor" demiş. O an orada Polat Yağcı dahil, demokrasi nöbeti tutan sanatçı, gazeteci kim varsa Külliye'ye girmiş ve Erdoğan'la sohbet etme fırsatı bulmuş.
AKÇIL DA KALIRDI
Ayrıca o gece YAŞ Toplantısı varmış. Yani Semercioğlu'nun bahsettiğinin tersine Yağcı, yağ çekmek için sanatçıları Külliye'ye götürmek için bir organizasyon düzenlememiş. Belki de Semercioğlu, Erdoğan'ın sanatçılarla buluştuğu gecede GÜNAYDIN muhabirlerinin de olmasından yola çıkarak böyle bir yazı yazdı.
GÜNAYDIN muhabirleri, her gece demokrasi nöbetini takip ettikleri için, tesadüf de olsa bu şansı elde ettiler. Daha da ilginç bir örnek vereyim; o gece Beştepe'de konser veren Sinan Akçıl, o toplantıda yoktu. Çünkü konserini verip hemen meydandan ayrılmış. Eğer Erdoğan'ın sanatçıları Külliye'ye davet edeceğini bilseydi, Akçıl orada kalmaz mıydı? Polat Yağcı ile konuştum... Yağcı; sanatçı ya da gazeteci ayrımı yapmadığını, kendisini gazeteci, sanatçı kim aradıysa organizasyonlarına çağırdığını, hatta davet etmesine rağmen gelemeyen sanatçıların olduğunu söyledi. Yağcı, 15 Temmuz'dan beri birçok gece meydanlardaymış; demokrasi nöbeti tutan insanlar hoş vakit geçirsin diye sanatçılara konserler verdirmiş.
Benim tüm bu olanlardan çıkardığım sonuç şu; Polat Yağcı, demokrasi mitinglerine canı gönülden destek vermiş. Bu gönüllü desteği sayesinde de Külliye'ye davet edilme şansını elde etmiş.
İSTEYEN GİDER
Yani DMC'nin patronu Samsun Demir de Yağcı kadar atik ve çalışkan olsaymış, o gece o da Külliye'de olabilirmiş. Cengiz Semercioğlu da, demokrasi nöbeti tutan Yağcı ve sanatçıları 'yağcı' ilan ettiği o talihsiz yazıyı yazmazmış.
Örneğin Sezen Aksu, 'Demokrasi nöbetinde konser vermek istiyorum' deseydi, Yağcı 'Hayır, sen benim sanatçım değilsin' diyebilir miydi? Sence böyle bir şey olabilir mi Samsun Demir?
Hepsini geçtim; Cengiz, 'o sanatçı davet edildi, bu sanatçı çağrılmadı' diye boşuna yazıyor. Eğer bir sanatçı gerçekten demokrasi nöbetine destek vermek ya da mitinge gitmek istese, Yağcı'dan ya da başka birinden destek almasına gerek var mı? İsterse sadece bir vatandaş gibi atlar ücretsiz otobüse, gider meydana, nöbetini tutar.