Adana'da otopark kavgası yüzünden iki insanın öldürülmesini yazmıştım. Cinayetle biten otopark kavgalarını her gün haberlerde okuyoruz. Toplum olarak öfkemizi kontrol edemediğimiz için hızla artan bireysel silahlanmaya çözüm bulmalıyız. 'Belediyeler daha çok otopark yapmalı, 10 lira ödememek için arabaları kaldırımlara park eden insanlar daha duyarlı olmalı' gibi birkaç çözüm önerisi sunmuştum.
Yazının eksik kaldığını Hıncal Abi'den öğrendim. Kendisi, otopark sorununu çok güzel bir örnekle yazmış.
Akmerkez'in altında dörtte üçü boş bir devasa otopark ve hemen arkasında devasa bir başka otopark boş dururken, Paper Moon'un sosyetik müşterilerinin lüks arabalarının, iki-üç sıra yola park edilerek trafiği nasıl felç ettiğini anlatmış. Ve Hıncal Abi, yazının sonunda faturayı; bu sıra sıra park edilen arabaları görmesine rağmen ceza kesmeyen trafik polislerine kesmiş.
Sinek uçmayan yerlerde gariban vatandaşın arabasını anında çeken polis, Paper Moon müşterilerine niye dokunmuyor?
Cevabını hepimiz biliyoruz, Hıncal Abi de yazmış zaten.
Hıncal Abi haklı; İstanbul trafiğinin temel sorunu polislerin yasaları uygulamaması.
Şehrin merkezindeki yollarda, ışıklarda, kavşaklarda hep bir kaos yaşanıyor. Trafik sorununu çözmesi için bazen Japonya'dan uzman getiriyorlar ya çok gülüyorum. O uzmanlar yerine 50 tane Japon trafik polisi transfer etseler ve onları en kilit kavşaklara yerleştirseler, trafik daha hızlı akar İstanbul'da.