Deniz Akkaya, katıldığı bir söyleşide kızı Ayşe'nin bitlendiğini anlattı:
"Kızım, Fransız Sanat Devlet Okulu'nda okuyor. Oraya sokabilmek için üç sene uğraştım.
Fransız hayranı değilim. Temizlik, hijyen nedir bilmiyorlar. Ayşe okula başladığından beri kafası bitten geçilmiyor. Temizlik konusunda hiç anlaşamadığımız bir toplum." Ah şu pis Fransızlar! Zaten Fransızlara yıkanmayı da biz öğretmiştik, değil mi Deniz Hanım?
Bahsedilen Fransız okulunu bilmem, onları savunacak değilim; eğer bitlenme vakaları fazlaysa Deniz Hanım haklıdır. Arkadaş çevremden de duyuyorum; kolejde okuyup bitlenen çocuklar oluyor ve buna hayret ediyorlar. Kolejlerin, devlet okullarından daha temiz olduğunu düşünüyorlar; ben de bu duruma hayret ediyorum! Bir okulun temizliği, okul müdürünün titiz olmasına bakar.
Ya da öyle çalışkan, temiz hademeler vardır ki, anlı şanlı kolejlerden daha temiz tutarlar devlet okullarını. Sonuçta bit; çocukların kafasına çıkarken TEOG sınavına girmiyor, devlet ya da özel okul diye bir tercihte bulunmuyor. Çocuk bu; siz ne kadar hijyene önem verseniz de, arkadaşından bit bulaşıyor işte.

KALIP SABUNLA YIKAYIN!
Deniz Akkaya'nın, kızı bitlendi diye Fransızları pis ilan etmesinin savunulacak bir tarafı yok.
Ben bu konuyu biraz araştırdım; çocuklar, okul servis araçlarından da bit kapıyor. O servis araçları her gün onlarca öğrenci taşıyor, iş çıkışları da başka kurumlarda çalışanları taşıyorlar. Servisler hafta sonları da boş durmuyor; turistleri, spor okullarına giden çocukları vs. getirip götürüyorlar. Özetle; servis araçlarındaki o dar alanda o kadar çok kişi vakit geçiriyor ki, hijyen sorunu ortaya çıkıyor. Tur şirketleri de servis araçlarının temizliğine dikkat etmezse çocuklar bitleniyor. Deniz Hanım'a bir tavsiye; çocuğunuzu duş jeli, şampuanla değil; normal beyaz kalıp sabunla yıkayın.