Milliyet'ten Mithat Yurdakul'un haberine göre; yedi ay beslenen 270 kiloluk bir sığırdan besici 498 lira, süper market 2 bin 576 lira kazanıyor. Zavallı besici kan ağlıyor, zar zor geçiniyor ama süper marketler korkunç kâr ediyor.
Elbette marketlerin kira, elektrik ve eleman ücreti gibi birçok ödemesi var ama gözlerini o kadar para hırsı bürümüş ki, hem etten sebzeye her üründe uçuk karlar elde ediyorlar, hem de enflasyonu artırıyorlar.
Önceki gün Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, şu açıklamayı yaptı: "Büyük marketlere meyve-sebzede yüzde 25-30 kâr sınırı gelecek. Yüzde 500 kâr olmayacak." Umarım bu vaat, sadece meyve ve sebzeyle sınırlı kalmaz. Peki, biz tüketiciler bireysel olarak ne yapabiliriz?
Mümkün olduğu kadar üreticiye ulaşın. Eğer tanıdığınız üreticiler varsa sucuk, bal, yağ, sebze ve salça gibi ürünleri onlardan almaya çalışın.
Tanıdık yoksa internete girin; mutlaka üreticiye ulaşırsınız.
Üstelik tanıdık üreticiden aldığınız ürünler, ucuz olmanın yanı sıra marketlerdeki gibi katkı maddeleriyle dolu olmadıkları için daha sağlıklı. Ayrıca 'Market ucuzdur' algısını kafanızdan silin, fiyatları karşılaştırın. Birçok üründe bakkalların bile dev market zincirlerinden daha ucuz olduğunu göreceksiniz. Marketler bir-iki üründe indirim yapıp göz boyayıp, asıl kazığı diğer ürünlerde atıyorlar. Küresel market zincirlerine karşı savaşta gazanız mübarek olsun.