İkisi de şarkıcı, ikisi de kanserden öldü, aralarında başka hiçbir ortak yön yok.
Başta Kayahan hayranları olmak üzere belki bu yazıya kızanlar çok olacak ama David Bowie'nin ölüme yakın olduğundan sadece yakın çevresi dışında kimsenin haberi yoktu. Bowie, 18 ay boyunca kanserle mücadele etti ama tedavi süreciyle ilgili de çok haber yapılmadı. Bowie, sadece 'Blackstar' albümüne odaklanmıştı; onu sevenler de bu albümü merakla bekliyordu.
Albüm çıktı, bir hafta sonra Bowie öldü. Herkes 'Nasıl yani?' diye şaşırıp kaldı.
Bowie'yi, hasta yatağında ziyaret eden sanatçılar olmadı; olduysa da basına ve sosyal medyaya sızmadı.
Sanatçılar, Bowie ile çektikleri selfie'leri paylaşmadı.
Sanatçılar bir araya gelip Bowie anısına albüm çıkarmadı ya da stüdyodan görüntü paylaşmadı. 'David Bowie ölmek üzere ama toplama albümü çıkıyor' alt mesajlı haberler çıkmadı.
David Bowie'nin ölümüne yakın sanatçının daha önce albüm anlaşması yaptığı müzik prodüktörleri birbirine girmedi ya da kar hırsıyla eski albümleri piyasaya sürmedi David Bowie; hayatının son günlerini yaşarken birileri, onun üzerinde duygusal baskı kurup onu belediye konserine çıkarmadı. Ayakta zor yürürken belediye başkanıyla el ele poz vermedi ve o konserden para almak zorunda kalmadı.
Kayahan örneğinin aksine muhtemelen David Bowie'nin akrabaları, yakınları miras kavgasına da girişmeyecekler.
David Bowie'nin cenazesi de öyle bizdeki gibi sanatçılar, siyasetçiler ve ünlülerin katıldığı, ekrana çıkmak için yarıştığı mahşeri bir kalabalık eşliğinde yapılmayacak gibi görünüyor.
The Telegraph'ın haberine göre; Bowie, New York'ta sadece yakınlarının katılacağı küçük bir törenle uğurlanacak.
Elbette Kayahan'ın son günlerinde sevenleriyle buluşmasının anlamlı tarafları vardır ama tablonun geneline baktığınızda bizde hayata veda eden, hata daha ölüm döşeğindeyken ünlülerin üzerinden ticaret ve duygu sömürüsü yapılıyor.
Not: Bu yazı Kayahan'ı değil, onu yanlış yönlendirenleri eleştiriyor!