Al Jazeera Turk muhabiri, Galata Köprüsü'nde bir kağıt toplayıcısını durdurup "Bugün yılın son günü, sizin için ne ifade ediyor?" diye soruyor ve diyalog şöyle devam ediyor:
Kağıt toplayıcısı: Bugün benim doğum günüm. İnşallah heybeyi doldururum, inşallah herkesin günü güzel geçer, güzel eğlenirler.
Muhabir: Nasıl bir doğum günü planladınız?
Kağıt toplayıcısı: Eğer arkadaki çuvalı doldurursam bugün benim doğum günüm.
Muhabir: 2016'dan ne bekliyorsunuz?
Kağıt toplayıcısı: Valla yine kağıt toplayacağım. Karaköy'de, Eminönü'nde, Sirkeci'de... Bizim beklentimiz bu.
Muhabir: 2015 nasıl geçti peki?
Kağıt toplayıcısı: Yine aynı, hep kağıt topladık, şişe topladık; hep böyle geçti. Ama inşallah bizim gibi yaşamayanlar için daha güzel geçer. Mutlu, huzurlu geçer. Şehitlerimiz ölmesin, polisimiz, askerimiz ölmesin. Her şey güzel olsun.
Muhabir: Üstünüz başınız yeterli mi?
Kağıt toplayıcısı: Bütün elbisem bu (eski ıslak kıyafetlerini gösteriyor), başka elbisem yok. Her şeyim bu, bütün servetim bu. Bir de arkamdaki araba.
HAYAT ÇOK GÜZEL
Beni bu video haberde en çok etkileyen o gariban fakir haline rağmen kağıt toplayıcısının "Yeni yıl inşallah bizim gibi yaşamayanlar için daha güzel geçer" demesiydi. Bu hayatta ne yaşıyorsan, şükredeceksin. Beterin beteri var. Kazandıklarına da, kaybettiklerine de şükredeceksin. Kağıt toplayıcısının adı Mehmet Kadir Karamanlı. Kendisi, şükretmenin mutluluğunu yaşayan bir abimiz.
Videoyu internetten izleyip etkilenen bir grup genç, arayıp bulmuşlar Mehmet Abi'yi. Pasta alıp Mehmet Abi'nin doğum gününü kutlamışlar. Bu da sosyal medyanın güzelliği işte...
Hayat her şeye rağmen güzel... Mehmet Abi gibi güzel insanlar, ona pasta götüren pırlanta gençler olduğu sürece hayat daha da güzel. İyi ki varsınız.