Soma faciasında yaşananlardan kim bilir kaç film çıkar! Arkadaşlarını üç kez kurtarmak için girdiği madenden en son hayatını kaybederek çıkan Mehmet Efe...
Üç maskesiyle üç madenci kurtaran ama kendini kurtaramayan sağlıkçı Serkan Güneş... Aynı yerde askerlik yapan, aynı gün evlenen kardeşlerin; aynı madende ev borçlarını ödeyebilmek için altı yıldır izin kullanmadan çalışan ama aynı madende ölen ikiz kardeşler İsmail ve Süleyman Çata vs... Soma'daki faciadan birçok trajik insan öyküsü çıkar.
Ya dehşet dolu anlarda yaşananlar; maskesini erken takanlar, maske bulamayanlar, can havliyle etrafa koşuşturanlar, saatlerce yardım bekleyip mucize eseri kurtulanlar...
Kurtarma çalışmaları sırasında zamana karşı verilen müthiş mücadele, alınan hayati kararlar... Ve elbette madenin patronunun, yöneticilerin yaptığı, insan vicdanına sığmayan hatalar... Çekmesini bilen, Soma'dan birçok film konusu çıkarır. Umarım ileride bir yönetmenimiz Soma'nın öyküsünü adam gibi, çarpıtmadan anlatır.
YENİ GÜNEY LAZIM
Sinemamızın eksiklerinden biri de toplumsal olaylara refleks gösterememesi. Elbette 70'lerde, 80'lerde yaşamıyoruz; sanatın sinemanın dili ve dertleri değişti. Sosyal gerçekçi, toplumcu sinema yok artık.
Yurt dışında bol ödül alan yönetmenlerimiz var ama onlar daha çok bireye, kişisel meselelere yoğunlaşıyorlar.
Bizim bu toprağın öykülerini, toplumsal olaylarını anlatacak yeni bir Ömer Lütfi Akad'a, Yılmaz Güney'e ve Atıf Yılmaz'a ihtiyacımız var.