Soma faciasında madende ölümle burun buruna beş saat geçiren Yılmaz Kızıltepe: "Maske, seni sadece 45 dakika koruyor.
O yüzden maskeyi, duman iyice bastırınca takmak gerekiyor. Fakat bazı arkadaşlar paniğe kapılıp maskelerini açtı. 45 dakika sonra da, gerçekten ihtiyacın olduğunda havasız kalıyorsun."
Kızıltepe, tam duman bastırınca takmış maskeyi. Ekipler birkaç dakika geç gelse, o da hayatını kaybedecekmiş.
Habertürk'ten Kübra Par'ın haberi ise her şeyi özetliyor: "Madencilerimiz, karbonmonoksitten öldü. Oysa yasayla 'zorunlu' olan filtreli maskelerle hayatta kalabilirlerdi. Kiminde hiç maske yoktu, kiminde ise 30 liralık filtresiz maskeler... Filtrelisi ise; Almanya'da 300 lira."

CEZASI 300 LİRA
Soma Holding'in sahibi Alp Gürkan "Eskiden 130-140 dolara mal edilen kömürün tonunu, biz 23.8 dolara mal ediyoruz" diye övünüyordu. Bu müthiş kârı elde ederken, maskelerden de kıstı mı acaba?
Soma maden faciasında hayatını kaybeden Tuncay Şahin'in madenci kardeşi Taylan Şahin'in anlattıkları ise daha vahim: "Maskeler tek seferlik. Gereksiz açarsan cezası 300 lira. Korkudan açmamış olabilirler. Zaten o maskelerin çoğu üç-beş senelik; denetlemelerde bulunsun diye alınmışlar."
Emile Zola'nın 1860'larda Fransa'da madencilerin yaşadığı sefil hayatı anlattığı meşhur 'Germilan' romanında bile böyle trajik bir öykü yok!
Düşünebiliyor musunuz; belki de bazı madenciler, yanlış alarm verildi ya da olay büyük değil diye, 300 lira ceza ödememek için maskelerini açmadı.
Maske 30 lira, gereksiz yere açarsan cezası 300 lira. Gereksiz yere açılan maskeden bile kâr etmek; işte vahşi kapitalizm bu!

ÇOK MU ZOR?
Açgözlülük insanoğlunun özünde var. Soma'da kâr hırsıyla gelen felaket ne ilk, ne de son. Marmara depreminde, Veli Göçer'in 'Gelin sizin yuvanızı yapalım' sloganıyla sattığı düşük kalite evler de 195 kişinin mezarı olmuştu.
Soma'nın verdiği mesaj açık: Alp Gürkan'lar, Veli Göçer'ler hep olacak. Asıl onları ortaya çıkaran sistemdeki hatalar düzeltilmeli.
Türkiye'nin artık ekonomisi güçlü ve bu ekonominin getirisini daha adil paylaşmalıyız. En azından işçisine 300 liralık filtreli maskeyi çok görmeyecek bir sistem kurmalıyız.
Çok mu zor bu?
Kapitalizmde açgözlülüğün de bir vicdan sınırı olmalı!