ABD'deki son okul katliamından sonra yine bireysel silahlanma çılgınlığını tartışıyoruz.
"Katilin silahı var, benim de olmalı" diyorlar. Olsun da, bu silah son psikopat katil Adam Lanza'nın kullandığı gibi full otomatik, taaruz silahı olmasın!
Markette bile silah satılan bir ülke için tabii ki sürpriz değil bu katliam. Öncekiler gibi bu saldırı da, yeni psikopatlara ilham kaynağı olacaktır.
20 MİLYON SİLAH!
Silah endüstrisinin oyuncağı olmuş Amerika'yı derdiyle başbaşa bırakıp biraz da kendimize bakalım...
Son yıllarda silah ruhsatı alımının kolaylaştırılması, Türkiye'yi de devasa bir cephaneliğe dönüştürdü.
Umut Vakfı'nın verilerine göre ülkemizde 20 milyon silah var. Asıl korkutucu olan ise, bu silahların çoğunun kayıt dışı olması. Türkiye'deki bireysel silahlanma çılgınlığını en iyi internetteki ikinci el silah satışı ilanlarında görmek mümkün:
'Öğretmenden, en fazla 30 mermi atmış tabanca', 'Bayan avukattan Saddam Baretta' ilanları bile var.
Dizilerden alkole, sigaradan muzır neşriyata kadar birçok mevzu polemik konusu olurken; ülkemizin cephaneliğe dönüşmesi niye tartışılmıyor?
İlla burda da bir okul katliamı yaşanması mı gerekiyor?
Okul katliamına da gerek yok aslında... Her yıl 4 bin 500 kişi, bireysel silahlanma sonucu hayatını kaybediyor zaten!